Nazlı dan
Ben cevabımı biliyorum sanırım. Bu kadar zaman da unutamadıysam bu adam hep benim olsun.
Nazlı: Eveeeett eveeet eveeeeet!
Arkadaki ıslıklar çoğaldı kızlar deli gibi tepinmeye başladılar. Savaş donmuştu. Şakacıktan değil gerçekten donmuştu, bi tepki vermiyodu çocuk resmen şoka girmişti.
Nazlı: Savaş? Heyy
Savaş: bi dakika s-sen ne dedin? E-evet mi dedin?
Herkes kahkaha patlattı. Resmen kafasına daha yeni dank ediyordu. Aptal ya ama yakışıklı bir aptal. Benim aptalım..
Aniden dudağımdaki baskıyla şoka girdim. O kadar aradan sonra savaş ilk defa dudaklarıma yapışmıştı. Ayaklarım titremeye başladı. Sanırım deli gibi özlemek dedikleri şey buydu. Savaş anlamışçasına belimi daha sıkı kavradı.
Meriç: öhö öhö bölmek istemezdim ama şuan herkes sizi izliyo
Mert: bölme oğlum
Can: lan çocuklar da bakıyo
Rüzgar: pardon efendim! Çocuklarınızın gözlerini kapatın piliz!!
Savaş dudaklarımın üstüne gülümsedi ve dudaklarımızı ayırdı. Ben hala donuk imge gibiydim.
Savaş: bi susmadınız be!
Meriç: lan ben napıyım bu yaşta yaşlı insanlardan dayak yiyip karizma mı çizdirelim?
Savaş: evleniyorum lan. EVLENİYORUM! Dayak bile cazip geliyo şuan. Aşık olduğun kızla evleniyorum!! Dedi ve gözlerimin içine bakmaya başladı.
Savaş: ben seni çok özledim, teşekkür ederim hırçın kızım benim
Nazlı: ben şuan gerçekten ne dediğimi bilmiyorum. Rüya gibi.. bu kar falan. Bİ DAKİKA BU KAR KIRMIZI YA KIRMIZI!! KIRMIZI KAR AŞKINAAA!!! dedim ve herkes gülmeye başladı..
Hostes: efendim hayırlı olsun da izmir e geliyomusunuz bavulları indirelim mi? Malum hareket etmek durumundayız da.
Nazlı: ay ben sizi unuttum. Siz onu şeedin
Savaş: İndir kardeşim sen onu. İndir.
Hostes: tamamdır abi
Dedi ve bavullarımı indirmeye başladı. O sırada savaşa döndüm ve içimde tuttuğum şeyi yapıp boynuna sarıldım. Kokusunu içime çektim. Şuan onu kendime japon yapıştırıcısıyla bile yapıştırabilirdim. O derece özlemiştim. Kafasını boynuma gömdü ve o da derin bir nefes aldı. O da özlemişti. Beni özlediğini belimi kırıcak gibi sarılmasından anlayabiliyordum. Sonra boynuma bir öpücük kondurdu.
Deniz: ayyy maşallah size ya aferin böyle best kapıl olun
Bensu: sus kız nazar değmesin! Bu sefer ayrılırsanız kafanızı kopartırım
Can: esaret halkasını taktılar artık kızım nasıl ayrılsınlar izin vermeyiz
Savaş: ayrılan kim oğlum! Bebeğimi çok özledim ben
Rüzgar: özlediğini farkedebiliyoruz . Sürekli bi öpüş kokuş..
Nazlı: yaa sussanıza!
Savaş: duydunuz yengenizi kesin sesinizi
Nazlı: yenge mi
Savaş: artık tam anlamıyla onların yengeleri oluyosun sevgilim
Nazlı: ya sen deli misiiiin 😂
Savaş: evet
Can: bölmek istemezdim ama heryer kırmızı kar oldu ve biz viyadüğü (uzun yol sadece taşıtlar için ) kapatmış bulunuyoruz. Hadi arabalaraa!
Hepimizden onaylayıcı mırıltılar çıktı. Savaş ın arabasına benim bavullarımı tıktık. Sonra savaşla ben arabaya bindik. Diğerleri de kendi arabalarına bindi ve gazı köklemeye başladılar.
Savaş a hayran hayran bakıyodum.
Savaş: sen özlemişsin beni
Nazlı: özledim tabi. Sen özlemedin mi öküz!
Savaş: kızım sen yokken nefes almayı bile bıraktım ben burnumda tütüyosun! Ayrıca bu gece beraber kalıcaz. Sana sarılarak uyumayı özledim ben.
Nazlı: ya savaş. Binadakiler ne der bilmiyorum. Bu mahalle eski evim gibi değil. Gelmesen olmaz mı? Hem sabaha kadar beraber gezeriz.
Savaş: Ben seninle uyumayı özledim ama
Nazlı: bende özledim
Savaş: beraber kalıcaz işte
Nazlı: olmaz diyorum savaş
Savaş:Kızım senin evinde değil bizim evimizde kalıcaz
(Multiyi açın)
Nazlı: Bizim evimiz mi var?
Savaş: İlk defa birlikte olduğumuz ev... Senden sonra oraya hiç gitmedim. Bi kere daha gidelim olmaz mı
Yanaklarıma kan pompalanmaya başlamıştı bile. O eve girince nasıl hissederdim bilmiyodum. Kalbimin üzerinde fil tepinmeye başlamıştı. Savaş arabayı kenara çekti. Bana doğru döndü.
Savaş: ıım bak cümleye yanlış başlamış olabilirim. Ama emin ol sen istemediğin sürece sana bir daha dokunmayacağım nazlı. Sadece sana sarılarak uyumak istiyorum hım?
Nazlı: Ben evlenene kadar dokunmak yok dersem bile dokunmaz mısın?
Savaş: Dokunmam
Nazlı: Öpmekte yok dersem dedim. Bi kal geldi çocuğa. Tabiki öpücektim sadece blöf yapıyodum.
Savaş: Y-yani bu biraz zorlayıcı olur ama gerçekten böyle bişey istersen sana söz veriyorum evlenene kadar seni öpmem.
Nazlı: Ben seni çok seviyorum ya! Dedim ve dudağına bir öpücük bıraktım. Hemen kafamı başka bir yöne çevirdim. Saçımı suratıma kapattım. Ne yapabilirim hala utanıyordum. Gülümsedi bu halime ve
Savaş: Bende seni çok seviyorum dedi.
Savaş: en çok ta utanınca beliren çillerini ve kızaran yanaklarını ;)
Nazlı: ya savaş aptal mısıın! Utandırmasana benii!!
Savaş: tamam tamam bişey demedim
Dedi ve gazı kökledi.
Ben artık uyuyabilirdim. Sevdiğim adamın yanında, hatta belki bi kaç ay sonra kocam olacak adamın yanında kendimi çok iyi hissediyordum.
'Kocam' kelimesi çok tuhaf geliyordu. Savaşla bizi düşündüm de nasıl olurduk acaba? Düşünsenize savaşla evlenmişiz. Ben hamileyim falan. Ne istersem gidip bulur heralde. Onun o şapşal hallerini gerçekten çok merak ediyorum. Tam tersi öküzlüktede olabilir tabi. Mesela ona ben hamileyim dediğimde nasıl bi tepki verir? Ya da kız mı erkek mi ister? Bence bi oğlumuz bi de kızımız olsun. Yani ben öyle isterim. İlk başta oğlumuz olsun ki ilerde kızımız olursa onu koruyup kollasın. Bi tane de junior nazlı fena olmaz benceee.... Bi an gözümün önüne oğluyla bahçede futbol oynayan bir savaş vs kızımıza çok kısa şeyler giydirip gezmeye gittiğimizdeki kıskanç savaş mertoğlu düşündüm.Bence çok güzel biz olurduk.
Aniden havalanmamla gözlerimi araladım. Uykulu bi sesle
Nazlı: geldik mi?
Savaş: geldik güzelim uyu sen
Nazlı: cık. Uyandım.
Savaş: peki bakalım. Dedi ve kapıyı açtı. Havalar sıcaktı. O yüzden evin sıcaklığı da ideal bir sıcaklıktı.
Savaş: özlemişim burayı, daha doğrusu bizii.. dedi ve belime sarıldı.
Nazlı: savaaş yapma ya. dedim gülümsedi. Sonra kendimi tutamadım
Nazlı: bende özlemişim burayı, bizi yanii..
savaş: hımm dedi ve dudaklarıma dıpru bakmaya başladı. Burası biraz sıcak mı oldu ne?
Nazlı: A-acıktım ben.. yani sende acıkmışsındır. Yemek yapalım mı? Yemek yapalım yemek. Dedim ve mutfağa ışınlandım. Arkadan savaşın patlattığı kahkahayı duydum. Bir insan bu kadar güzel gülebilir mi be vicdansızın oğlu..
Mutfağa girmemle hazır bir masa gördüm. Mumlarla kuşatılmıştı. A-ama burası çook güzel gözüküyodu.
Savaş: Beğendin mi hırçıınn?
Nazlı: Savaş b-bu çok güzel.. iyi de sen nasıl hazırladın?
Savaş: çocuklar sağolsun. Yani ben herşeyi önceden düşündüm. Bu tepkini bile düşündüm yani. Ezberledim ben seni kızım.
Nazlı: Bugün gerçekten çok özel bir gün. Hani sana pişman oldum demiştim ya. O gün yalan söyledim ben sana. Hiçbir zaman pişman olmayacağım. Ve birdaha sana sormadan bişeye inanmıyacağım. Söz veriyorum..
Savaş: Bir daha seni asla bırakmayacağıma, sensiz hiçbir yere gitmeyeceğime, dişi sinekle bile muhattap olmayacağıma ve seninle tartışacağımız tek konunun çocuklarımızı fazla şımartmam olacağına söz veriyorum..
*Bölüm Sonu*
Yorumlarınııız?
Nasıl oluyo bence evlilik alışverişi yapan , ev bakan, evli bir savnaz çok güzel olucak ;))
ŞİMDİ OKUDUĞUN
"SADECE SEN"
Novela Juvenil{ASKIDA} -Benden ne istiyosun? - Seni ....... -Ben karanlık bi adamım Nazlı.. Bir uçurumun kenarındayım ve seni de sürükleyemem üzgünüm.. -Senin kenarında durduğun uçurum varya.. Heh ben o uçurumdan sırf senin elini tutabilmek için gözleri kapalı...