Multiyi açarak başlayın..
Nazlı dan devam
Gözlerim kapıda takılı kalınca kızlar da kafalarını çevirmişlerdi. Benim baktığım yere baktıklarında onlar da kilitlenmişti. Böyle bir şeyi aklımın ucundan bile geçirmemiştim ki ben.. Nerden çıktı şimdi? Bana acı çektirmek hoşlarına mı gidiyor? Bacaklarım tittremeye başlamıştı. Aynaya tutundum. Gözlerim buğulanmıştı. Çenemin ve sesimin titremesine engel olamadan o kelime döküldü dudaklarımdan..
Nazlı:A-anne dediğim sırada gözyaşlarım gözlerime ihanet edip yanaklarımdan dökülmüştü. Kızlarda ağlayamaya başlamışlardı. Selin yanına gelip destek olurcasına omuzumu sıvazladı. Kafasını çevirip gözyaşlarını sildi.
Ender:K-kızım dedi onunda gözleri dolu doluydu. Burnumu çektim, ona sarılmamak için zor tutuyordum kendimi. Çok özlemiştim. Savaşa ne kadar öyle dersem diyim anneydi işte. Gözyaşlarım çoğalmıştı. Annem de bana bakarak ağlamaya başladı. Dudaklarını ısırarak beni süzdü.
Ende:E-evleniyor-musun dedi kısık çıkan sesiyle. Kafamı olumlu anlamda salladım. O da kafasını olumlu anlamda salladı. Daha sonra 'Ç-çok g-güzel o-olmuş-sun annem' diyip gözyaşlarını serbest bıraktı. Yanıma doğru adımlamaya başlayınca aynanın demirini daha da çok sıktım.
Elindeki çantayı masanın üzerine bıraktı. Yine çok güzel gözüküyordu. O her haliyle çok güzeldi. Annemdi o benim. Biliyordum babam yüzünden yanımda olamıyordu ama koyuyordu işte..
Ben büyüyünce hep Ender Yılmaz gibi olmak isterdim; güçlü,güzel,dim dik ayakta duran,işine ve ailesine aşık birkadın..
Nazlı:N-niye gel-din? dediğimde sesim kısık çıkmıştı. '3 ay boyunca sen nerdeydin! Benim sana ihtiyacım varken nerdeydin sen anne? Neden şimdi? ' dediğimde bakışlarını yere eğdi.
Ender:İstemedim mi zannediyorsun kızım? Ben bebeğime dayanabilir miyim? Sen o evden gittin ya mahvoldum ben! Ne dersem diyim dinletemedim. Hergece öldüm ben. Aklım çıktı sürekli kimle,nerde,napıyor diye düşünmekten! Kolay mıydı zannediyorsun? dediğinde kafasını olumsuz anlamda salladı. Doğru söylüyordu,son sözü hep babam söylerdi. Arkama gelip saçımı kokladı. Okşamak için elini kaldırdı daha sonra elini sıkıp geri indirdi. Ağlaması çoğalmıştı.
Ender: Hak-lısın. Şim-di k-karşına çıkıp aklını karıştırmıyacağım. U-umarım çok mutlu olur-sun. Unutma birşeye ihtiyacın olursa ben buradayım bebeğim. diyip burnunu çekti. Sonra iki adım geriledi 'ö-özür diler-im' dedi çantasını aldı. Kapıya doğru adımladığında içime kaçan sesimi buldum. Gözlerim ağlamaktan kıpkırmızı olmuştu. Güçsüz çıkan sesimi umursamadım.
Nazlı:A-anne git-me.. diyip ona koştum. Sımsıkı sarıldığımda o da bana sımsıkı sarılıp öptü. Biz ağlamaya başlamıştık. Kızlarda çok fena ağlıyorlardı. İşte boşuna kardeş demiyorum hepsi mahvolmuş bir şekilde bizi izliyorlardı.
Ender:Ağlama annecim,ağlama bebeğim diyip saçlarıma bir öpücük daha kondurdu.
Nazlı:Send-e a-ağlıyorsun ama diyip burnumu çektim.
Ender:Affedebilicek misin beni? dediğinde içimde birşeyler parçalandı. Benim kızgınlığım babamaydı. Annem hiçbirşey yapmamıştı ki.. Kafamı olumlu anlamda sallayıp kollarımı daha da sıkılaştırdım. Asıl o beni affedebilecek miydi? Kafamın dikine gidip kırmıştım onu..
Nazlı:A-asıl sen beni affedebilecek misin annem? dediğimde daha sıkı sarıldı bana
Ender:Şşş.. Ben seni çoktan affettim annem. Sen bişey yapmadın. Sen benim gibisin. Ben sana kızamam ki.. Aşkının peşinden gittin. dediğinde burnumu çektim. Sonra beni kendinden uzaklaştırdı. Gözyaşlarımı parmağıyla sildi. Kızlara baktı, kapıya doğru baktığımda bizimkileri gördüm. Hepsi ağlamışlardı. Hani erkekler ağlamazdı?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
"SADECE SEN"
Fiksi Remaja{ASKIDA} -Benden ne istiyosun? - Seni ....... -Ben karanlık bi adamım Nazlı.. Bir uçurumun kenarındayım ve seni de sürükleyemem üzgünüm.. -Senin kenarında durduğun uçurum varya.. Heh ben o uçurumdan sırf senin elini tutabilmek için gözleri kapalı...