{ASKIDA}
-Benden ne istiyosun?
- Seni
.......
-Ben karanlık bi adamım Nazlı.. Bir uçurumun kenarındayım ve seni de sürükleyemem üzgünüm..
-Senin kenarında durduğun uçurum varya.. Heh ben o uçurumdan sırf senin elini tutabilmek için gözleri kapalı...
Sabah kalktığımda dün olanlar aklıma geldi.Sinirlendim çocuk resmen bana 'sürtük' diye imada bulunmuştu ama ohh canıma değsin nasıl tokat attım.Aklıma ona tokat attığım gelince suratımda bi zafer gülümsemesi oluştu ama sonra hemen silindi iyi de savaş beni buna pişman ederdi.Resmen çocuğa herkesin önünde tokat attım.Neyse ne ondan mı korkucam ben.Evet ondan korkucam salak iç ses.Çocuk benim duygularımın üzerinden dozerle geçiyo resmen.Ben yataktan kıymetli totomu sonunda kaldırınca direk Deniz i aradım.Bugün okul havamda değildim okula gitmeyeceğimi söyledim insanların fısıldaşmalarını çekemezdim,banyoya gittim ve duşu ayarladım.Soğuk bi duş iyi gelebilirdi..
Savaş'tan
Sabah uyandığımda kafam kazan gibiydi.Doğru ya dün akşam sabaha kadar içmiştim nazlı nın söylediklerini sindirmek kolay değildi.Kendine itiraf ederken duymuştum.Kim bilir duyduğumu bilse neler yapardı..Suratımda ki anlamsız sırıtmayı yok edip duşa girdim...
Duştan çıkınca direk üzerimi giyip arabama atladım.10 dakikaya okula gelnmiştim bile.Bizimkilere selam verdim.Konuşmaya başladılar hemen gereksiz heriflerr ya gel de sinirlenme şimdi...
Rüzgar: Günaydın bro dün mekana gelmedin hayırdır bilelim yanii diyip göz kırptı. tam ağzımı açıyodum ki
Kerem:Dün olanların üzerine bugün soğuk suyun benden sabah bişey yemedin inşallah kardeşiim dedi
bende ' lan salak salak konuşmayın ne yiycekmişim ben sabah sabah?' dedim
Mert:Doğru tabi ne yiyceksin dün yedin ya yiyceğini bro dedi.
Can: A-aa gitmeyin oğluşumun üstüne daha sindiremedi o taokatı abileri dedi.Hepsi gülmeye başladı.
Ben: Kesin lan sesinizi yoksa ben keserim! İyice dalgaya aldınız beni piçler ! dedim sırıttılar.
Etrafa bakınırken deniz ve bensu yu gördüm.Ama nazlı yoktu.Acaba nerede? Rüzgar ciddi bi sesle 'daha gelmedi seninki kardeşim' dedi.Ona tamam anlamında kafa salladım.Can hemen 'oooo seninki falan hayırdır bro' dedi.Ona sert bakışlarımı atınca direk sustu.Derse geçtik. Okul bitti evlere dağılıyoduk nazlı dan ses seda yoktu. Evine mi gitsem acaba? Yok artık ne diyosun oğlum saçmalama kız neyin ki evine gidiyosun?
Akşam bizimkiler bize geldi evde pinekledik.Sabah kalhvaltıda Çiğdem ( hizmetçi kız) gazeteyi masaya bıraktığında fotoğrafa gözüm kaydı. Elime alıp okuyunca sinirlenmiştim. Ne bokuma böyle davranıyodu?
Nazlı dan
Akşam denizle bara gittik.Bensu nun işi vardı gelemedi.Kafa dağıtmaya ihtiyacım vardı.Evet her gün barlarda takılan bi tip değildim ama bu olanları sindirmem gerekiyodu.Çok ta büyütücek bi kız değilim ama benim hislerimi bastırmam gerekiyodu.Savaş a karşı koyamıyodum ve resmen paraşütsüz uçaktan atlıyodum.Bunları deniz e anlattım.Dinledi,dinledi sonra ben ağlamaya başlayıp 'aşık olmaktan korkuyorum deniiz' diye sesim titreye titreye söyleyince oda ağlamıştı.Kendimizi bardan dışarı atınca gazeteciler ve patlayan flaşlarla kendime lanet ettim. Tabi nasıl unuturum ben Uraz ve Ender Yılmaz ın biricik prensesi NAZLI YILMAZ dım.Eve gelince direk sızdım.Sabah gazetedeki haberi görünce pek te sallamadım.Babamda zaten takmamıştı bana 'herşey yolunda mı tatlım' demişti onu ikna edince rahalamıştım.
Resim;
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Savaş tan
Çocuklar gitmişti benim aklımda hala o resim vardı.Tabi ki bara gidebilir ama o barı biliyodum pis bi bardı.O yüzden takılmıştım sanırım.Bugün de okula gitmemişti.Çocuklardan öğrenmiştim.Sanırım ondan hoşlanıyodum.Ve bu durumu konuşmam gerekiyodu yoksa sinir hastası olabilirdim. Gece olunca deniz e ulaştım ve nazlıyla konuşmam gerektiğini söyledim.Başta şüpheye düşsede sonra ikna oldu.Bana söylediği yere gidip nazlı yı beklemeye başladım.
Nazlı dan
Deniz beni küçüklükten beri dertleştiğimiz kimsenin fazla gitmediği deniz e bakan bi yere çağırdı.Dİrek üstüme kot şort boyfriend kot ceketimi ve içine de yarım badimi giyip arabama atlayıp gittim. (multiyi açın)
Savaş ı gördüm ve şok oldum. Ne yanideniz bizim konuşmamızı mı istemişti? Savaş büyük adımlarla yanıma geldi ve 'ben düşündüğün gibi biri değilim nazlı.İsteyerek canını yakmak istemedim.Duyduğunu bilmiyodum.Ağır gelecek başka sözlerim vardı emin ol canını yakmak istesem onlardan bahsederdim ' dedi.
bende ona döndüm ve 'benim de ağır gelecek sözlerim var ama onları söyleyecek kadar acımasız bi kalbim yok' dedim.Gözyaşlarımı daha fazla tutamadım.Onun gözünün içine bakarak ağlamaya başladım tam arkamı döüyodum ki kolumu yakaladı ve kendine çekti. 'bak yine yanlış anladın güzelim.Gel iki dakika konuşalım lütfen ? dedi gözyaşlarımı sildi ve elimi tutup banka çekiştirdi. Oturduk ağzımızı açmadık denizi izlemeye başladık.Sonra onun bana dödüğünü fark ettim. Ama bakmadım ona.Ben denizi ayı izledim o beni..Niye böyle yapıyodu ki? Hem kalbimi paramparça edip hem de kalp atışlarımı hızlandırmayı nasıl başarıyıodu? Bunları düşünürken yine gözlerim doldu.Ona da böyle hissettiren kim vardı acaba? Ya da böyle hissetmiş miydi hiç? Bi gün benim için böyle hisseder miydi ? Daha çok ağlamaya başlamadım. BAna ' neden ağlıyosun nazlı? noldu?' dedi ona baktım.'Hiçç kafama bi kaç soru takıldı da o yüzden dalıp gittim.Sen bizi oturmak için çağırmadın ya anlat hadi dinliyorum' dedim 'Nasıl sorularmış onlar?' dedi. Yüzüne baktım ve buruk bi gülümsemeyle 'Sanırım cevabını öğrenmeye korktuğum sorular.Yani ceavpsız sorular boşver ' dedim. Bana baktı bişey çözmeye çalışır gibi. Boğazını temizledi önce.. Sonra cebinden sigara çıkarıp yaktı.Denizi izlemeye başladı bu sefer rolleri değiştik sanırım.O denizi ve ayı ben ise onu izliyodum. sigarasını o kadar güzel içiyodu ki onu öyle görseniz onun sigaraya bağımlılığı gibi sizin de ona bağımlı olasınız gelirdi.Kafamı iki yana sallayıp düşüncelerimi uzaklaştırdım ve önüme döndüm. Sigarasını bitirmişti. Söze sonunda giriş yaptı ve benim kalbim bunları kaldırabilecek miydi bilmiyorum ' Bak nazlı söze nasıl başlasam diye düşünüyorum ama bi türlü bulamıyorum.Direk giricem ama sakın kesmeden dinle beni tamam mı? dedi kafamı salladım konuşma dedi çocuk sonuçta. Boğazını temizledi ve 'Benim hayatımda bi sürü kız girdi çıktı ama ben hayatımda ilk defa böyle oluyorum.Birisinden hoşlanıyorum ve bunu kendime bile itiraf edemezken o bana bilmeden yardımcı oldu ve cesaretimi topladım.İlk defa bi kızın yanında kendimi mutlu,tuhaf bi şekilde huzurlu hissediyorum.Ve biraz sonra hayatımda hiç yapmadığım bişeyi yapıcam' dedi derin bi nefes aldı ve elimi tuttu ' Ben ÖZÜR DİLERİM.. Herşey için.. Biliyorum bi özürle geçicek bişey değil o yüzden beni affetmeni bekleyemem senden ama daha önemli bişey sormak zorundayım dedi.Şok olmuştum SAVAŞ MERTOĞLU benden özür dilemişti. daha önemli ne olabilir di ki. Bİ kızdan hoşlanıyodu o aklıma geldi kimdi acaba içimi parçalamıştı haberi yoktu resmen.. NEyse yine söze başladı ve kalbimin durmasına neden olan o sözcükler döküldü dudaklarından..
