Knocked Up ★ [ÇEVİRİ]

25- Do Kyungsoo'yu İstiyoru[M]

Knocked Up

Yazar: jjokkomi

Çeviri: Minnie Hyung

BÖLÜM 24

24 Kasım Cuma, 12. Hafta 6. Gün

Luhan ile konuşmak büyük ihtimalle iyi bir fikir değildi çünkü soğan erkeği bir nişanlı olduğundan, telefonu hoparlöre almıştı. Minseok odadayken hem de. Allahını seven üzerine toprak atsındı.

Ve ona Kyungsoo'yu koltuğa yapıştırıp istediğini vermesini söyleyen Luhan değildi. Nayır nolamaz. Ona kayganlaştırıcı depolayıp yaratıcı olmasını söyleyen Minseok idi. Kulağa gerçekten korkunç dans hareketleri gibi gelen yeni pozisyonlar önermeye başladığında tüm yüzü yanıyordu.

Luhan hoparlörü kapatıp Minseok'a sakinleşmesini söylediği zaman yukarıdakine teşekkür etti. Bu şirin, ufak tefek (pekâlâ artık değildi) minnoş adamın içinde böyle büyük bir Nuri Alço yattığını kim nereden bilecekti ki? Yani bu Kyungsoo'nun da mı öyle olduğu anlamına geliyordu? Bu fikirle inledi.

"Kusura bakma koçum." Luhan özür diledi ve Jongin onu göremeyeceğini fark etmeden önce başını salladı.

"U-Uh onun bu kadar şey olduğunu bilmiyordum..."

"Sapık? Nuri Alço? Tecavüzcü Coşkun?"

"Ben de onları diyecektim. Kyungsoo'dan mümkün olduğu kadar uzak durmamı isteyeceğini sanıyordum."

"İyi ama o hamile ve azgın. O yüzden asla istemediğin bir ders dinlemek istemiyorsan onun yanında seksten bahsetme."

Aynen, şakası yoktu.

"Neyse, benim senin yardımına ihtiyacım var, Minseok'un değil." Bezgin bir biçimde söyledi, başını yastığına yaslamış ve aşina olmadığı tavana bakmıştı. Yuvarlanmadan önce iç çekti.

"Pekâlâ yapacağın iki şey var." Luhan belirtti. "Ya Minseok'un tavsiyesine uyup onunla oynaşarak bir adet öfkeli babayla yüzleşirsin ya da..." Diyerek sustu.

"Ya da ne?" Diye sordu ve hafifçe doğruldu.

"Yunho sana çükünü pantolonunda tutmanı söyledi ama Kyungsoo'nun çüküyle ilgili bir şey demedi."

Jongin sustu ve tüm yüzünün yanmaya başladığını hissetti.

"N-Ne?" Diye kekeledi.

"Sakso benim canım Jonginnie'm. Ya da mastürbasyon. Anam ya da her ikisi birden! Ne kadar çok o kadar iyi!"

"A-Ama ben h-hiç..." Utançla yorganını başına çekerken ciyakladı.

"Sen hiç..? Hiç sakso çekmedin mi?!" Luhan zıplayıp telefonu kulağından çekmesine neden olarak telefona bağırdı.

"H-Hayır." Diye kekeledi.

"Fesuphanallah Jongin ne çeşit bir adamsın sen?! Bir de mükemmel çük emici dudakların var yani! Sen hayırdır Jongin ya?!"

Kendisi de aynı şeyi soruyordu. Luhan'ın böyle bir konuda normal olabileceğini neden düşünmüştü ki? İnildedi ve yatağında döndü, yorganını etrafına koza gibi beceriklice sarmıştı.

"Yarın sen, ben ve baba olacak hemcinsim buluşuyoruz, o kadar. Bir 'profesyonel gibi sakso çekmek' dersi olacak. Hazır ol."

Büyük olan onu sallamayıp saat on gibi hazır olmasını söylerken telefona bön bön bakıp Luhan'a açıklaması için bağırıyordu.