Knocked Up ★ [ÇEVİRİ]

54- Bütün Aşkımı

Knocked Up

Yazar: jjokkomi

Çeviri: Minnie Hyung

// All My Loving - Cover //

BÖLÜM 51

26 Şubat Pazartesi, 26. Hafta 2. Gün

Jongin eve gider gitmez, annesinin akşam yemeğinde ne istediğine dair sorularını duymazdan gelerek (zira eğer annesi yapıyorsa zaten çamur gibi olacaktı) yalnız kalmak için odasına koştu ve hemen telefonunu yatağının yanındaki prize taktı. Şarjı bitmek üzereydi ama Kyungsoo ile konuşmak ve ilk gününün nasıl geçtiğini sormak zorundaydı.

Hemen numarasını çevirdi, uzandı ve cevaplamasını bekledi. İkinci çalıştan hemen önce öyle de yapmış ve Kyungsoo'nun sesini duyduğunda Jongin'in midesindeki kelebekler halaya durmuştu.

"Seni özledim." Söylediği ilk şey buydu zira gerçek buydu. Sadece bir gün oluyordu ve daha şimdiden keçileri kaçırmak üzereydi. Derslerine zar zor odaklanabilmiş, dans çalışmasında kıç üstü düşeyazmıştı.

"Ben de seni özledim."

Bu onu kesinlikle gülümsetmişti. Kyungsoo ile ne kadar vakit geçirdiğini şu ana kadar hiç fark etmemişti. Onun sürekli yanında olmasına farkında olmadan o kadar alışmıştı ki, hayatı onsuz çok donuk ve renksizdi. Kulağa çok zavallı geliyordu.

"Okul nasıldı?" Diye sordu, yastığına sarılıp yorganına sokuldu. Hâlâ üniformalıydı ve anlaşıldığı üzere beraber olmadıkları için gerçekten Kyungsoo'yla birlikte okula gitmek istiyordu.

"Eh, son sınıftaki konsey başkanı bana sürtük demedi, iyiydi yani." Kyungsoo cırladı, kulağa hâlâ atarlı geliyordu. Jongin kaşlarını çattı, o da bu konuda hâlâ öfkeliydi. Eşşoğlueşşeğin niyetinin Kyungsoo'nun duyması olmadığını söyleyecek cüreti de varmışmış üstelik. Öğrendiği zaman onu eşek sudan gelene kadar dövmemiş olması bir mucizeydi.

"Pardon, gereksiz oldu." Kyungsoo öbür uçtan iç çekti. "İyiydi. Okul gerçekten büyük ve bir sürü de insan var. Yeni öğrenci olmam dışında kimse beni sallamıyor. Ve şey, hamile olmak kesinlikle dikkat çekici bir şey ama insanlar iyiler burada."

"İyi bari." Diye yorumladı çünkü bu gerçekten de iyiydi. Eğer birisi ona kötü davranırsa onu adamakıllı teselli etmek için yanında olamayacağından ta buralarda kafayı yerdi. "Hongbin'in yardımı oldu mu?"

"Senin sinir bozucu versiyonundu yahu." Kyungsoo dalga geçti, muhtemelen hareket ediyor olduğundan sesi biraz boğuktu. "Ama evet, yardımı oldu. Gerçi bir çocukla arkadaş oldum ve o da 'herif pisliğin teki Rıza Baba' diyerek onunla arkadaş olamayacağımı söyledi ve çocuk gerçekten de biraz öyleydi ama en nihayetinde iyi davrandı yani."

Jongin somurttu. Çocuk mu? Erkek olarak mı yani? Kyungsoo bir erkek çocukla mı arkadaş olmuştu? I-ıh, bunu sevmemişti.

"Çocuk ile ne kastediyorsun?" Öfkeyle sordu. Bunun kötü bir fikir olduğunu biliyordu. Kyungsoo'sunun etrafını erkekler sarmıştı ve daha sadece bir gün oluyordu. Buraya kadar. Pılını pırtısını toplayıp birilerini dövmeye gidecekti.

"Jongin." Kyungsoo uyardı ama Jongin'in kıskanmaya hakkı vardı çünkü insanlar nişanlısıyla konuşuyordu ve kendisi onlara gözdağı vermek için orada değildi.

"Erkeklerle arkadaş olmana izin vermiyorum." Sertçe belirtti, doğruldu ve duvarına ters ters baktı. Saçmalıyordu, bir parçası biliyordu bunu ama kıskançlık dürtüleri mantığına baskın çıkmıştı ve nişanlısını iki günden uzun süredir görmüyor olması da yardımcı olmuyordu.