Knocked Up ★ [ÇEVİRİ]

34- Kale-aydın

Knocked Up

Yazar: jjokkomi

Çeviri: Minnie Hyung

BÖLÜM 33

15 Aralık Cuma, 15. Hafta 6. Gün

"Senden hoşlanmadı galiba hyung." Bebeği Jongdae için tekme atmayı reddettiğinde Kyungsoo üzgünce söyledi. Büyük olan somurttu ve elini hamile oğlanın karnından çekti. Jongin içinden gizli gizli tepiniyordu. Aferin benim aslanıma, diye düşündü.

Muayeneden sonra Kyungsoo herkesi iddiayı kazandığına dair haberleri kutlamak için davet etmişti. Bu yüzden salon pizza yiyip film izleyen insanlarla doluydu. Herkes sırayla bebeğin tekmelerini hissetmişti ve her nedense bebek Sehun'u gerçekten sevmişti. Sehun elini karnına koyar koymaz bebek bir kıpırdanma cümbüşüne girişmişti.

Ama Jongdae için kılını kıpırdatmamıştı. En garip olan buydu. Kyungsoo Jongin'in buna sevindiğini biliyordu. Arkadaş olsalar bile, her takıldıklarında bakışlarında hâlâ o kıskançlık parıltısı vardı.

"Kyungie bebeğin çok gıcık!" Jongdae Luhan'ın onu ittiğini hissedince sızlandı.

"Hey oğlumu rahat bırak!" Jongin Kyungsoo'yu kanepede kendine çekerek hemen geri cevap verdi.

"Belki de Kyungsoo ile senin bir haltlar yediğinizi biliyordur." Minseok dondurma dolu ağzıyla araya girdi. Kyungsoo ile Jongdae kızarırken Jongin dik dik bakıyordu. Chanyeol o kadar çok gülmüştü ki patlamış mısırı neredeyse onu boğacaktı. Baekhyun onu yatıştırmak için sırtına birkaç kez vurmak zorunda kaldı.

"Hyung kapa çeneni!" Kyungsoo ölümcül bir bakışla parladı, Minseok ona kendi bakışlarıyla karşılık vermişti. Luhan ile Jongin salonda bir hamileler savaşı patlamadan önce erkeklerinin dikkatini dağıttılar. Yemeğe ne sipariş edecekleri üzerine didişirlerken bu neredeyse olmuştu.

"Bebek istiyorum." Tao gülümsedi. Sehun bu sözlerle baygınlık geçireyazmıştı. "Ne?!" Diye ciyakladı, sesi o zamana kadar çıkabildiğini bilmediği oktavlara yükselirken çatlamıştı.

"Şimdi değil salak! Büyüdüğümde! Bir kız istiyorum." Tao cıvıldadı ve hayalet gibi bembeyaz olan sevgilisine sokuldu.

"Ben de bir kız istiyorum!" Baekhyun da Chanyeol'ün tekrar boğulmasına neden olarak katıldı.

"Galiba ben kedi alacağım. Çünkü onlar ağlamıyor, bezlerine sıçmıyor, en sonunda ölüyorlar ve sen de özgür kalıyorsun."

Herkes Jongdae'ye boş boş baktı ve Joonmyun somurttu.

"Çocuk istemiyor musun?" Çekinerek fısıldadı. Jongdae onun yüzündeki hayal kırıklığını fark etmemişti, filme fazla kendini kaptırmıştı.

"Sikseler olmaz. Çocuklar küçük birer şeytan."

Joonmyun kaşlarını çattı ve kalkıp erkek arkadaşının yanı hariç her yere oturdu. Minseok ters ters baktı ve Jongdae'nin kafasına vurdu.

"Anam!"

"Benim minik kardeşimi üzdün seni göt!" Moralsiz görünen çocuğun yanına gitmeden evvel azarladı.

"Ne zamandan beri bu kadar yakınlar?" Jongdae yaralı kafasını ovalayarak huysuzlandı.

"Minseok hamile kaldığından beri. Ne bileyim ben oğlum." Luhan başını sallayarak iç çekti. "Sana da hâlâ kızgınım Jongin. Nasıl oluyor da çaba bile göstermeden erkek babası olabiliyorsunuz *mına koyayım!" Pizzasının hamurunu yemek çubuklarıyla katlederken sızlandı.