Knocked Up ★ [ÇEVİRİ]

17- Üç İbneşörler

Knocked Up

Yazar: jjokkomi

Çeviri: Minnie Hyung

BÖLÜM 16 – Üç İbneşörler

29 Ekim Pazar, 9. Hafta.

Jongin kendine geldikçe, Chanyeol ve Baekhyun gitmeye karar vermişlerdi. Hâlâ dün gece giydiklerini giyiyorlardı ve kesinlikle duşa ihtiyaçları vardı. Chanyeol'ün gözünün dün gece yüzüne yediği kumandadan ötürü morarmaya başladığından bahsetmeye gerek bile yoktu. Minseok ve Luhan şuradan şuraya kıpırdamamıştı gerçi, hep beraber salonda oturduklarından beri en büyükleri Jongin'e dik dik bakmayı kesmediğinden ortamdaki hava ağır kalmıştı.

Jongin hiç olmazsa Luhan'ın ondan hoşlanmış gibi göründüğü gerçeğiyle rahatlamıştı. Fakat erkek arkadaşı tamamen iğneleyici yorumlar yapıyor, ölümcül bakışlar atıyordu ve Jongin sadece gitmeyi planlıyordu ancak Kyungsoo televizyon izlerlerken üzerinde uyuyakalmıştı ve o kestirirken onu yalnız bırakmak çok götlekçe bir hareket olacaktı.

"Senden hiç hoşlanmadım." Minseok ekranı durdurdu ve Luhan en güzel sahne gelmek üzereyken duran görüntüyle homurdandı.

"Evet bunu gayet net biçimde anladım." Jongin kuru bir şekilde cevapladı. Onun Kyungsoo'nun kuzeni olduğunu biliyordu ancak sanki birini öldürmüş gibi herkesin ona dik dik bakmasından da gına gelmişti artık.

"Minseok çocuğu yalnız bırak." Luhan inildedi. Dizisini izlemek istiyordu ancak Minseok bir kere fırça çekmeye başladı mı durmazdı ve onun liselileri neden sevmediği konusunda konuştukça konuşmasını dinlemeyi hiç tercih etmiyordu.

"Nedenmiş o? Çok sinirimi bozuyor."

"Ben hiçbir şey yapmadım!" Jongin Kyungsoo'yu uyandırarak gürültüyle karşı çıktı.

Kyungsoo doğrulup esnemeden önce gözlerini miskince ovaladı. Son zamanlarda o kadar çok uykusu vardı ki bu komikti. Eğer birisi bağırmamış olsaydı daha uzun süre uyuyabilirdi. Kızgın görünen Jongin'e hafifçe baktı.

"Ne bağırıyorsun?" Diye sordu, yarı sinirli yarı endişeli ama hâlâ çok yorgundu.

"Bir şey yok, uykuna dön." Jongin söyledi ancak ikna olmamıştı. Boşluğa doğru sert sert bakan kuzeninden tarafa baktı. Rahatsız görünen Jongin'e baktı ve parçaları birleştirdi.

"Boş ver onu." Uzun oğlanın kulağına fısıldadı. Jongin onayladı ve tombul yanaklı minyonla herhangi bir meydan okumadan kaçınmak için elinden gelenin en iyisine çabaladı.

Nihayetinde Minseok rahatsız oldu ve gitmeye karar verdiler. Luhan, gitmeden önce sevgilisinin bariz itirazına rağmen Jongin'e telefon numarasını verdi, Jongin arkasında dururken Kyungsoo eşikte onlara veda etti.

Gittikleri zaman etraf sessizleşmişti. Sessizce koltukta oturuyorlardı. Kyungsoo'nun babası ofisinde bir şeylerle uğraşıyordu, ölümünü planlamadığını umuyordu. Biraz ses yapmak için öksürdü.

Çoktan öğlen olmuştu ve Jongin eve gitmesi gerektiğini düşünüyordu. Annesi muhtemelen şu an nerede olduğunu merak ediyordu ve bir saat içinde evde olmazsa yakında aramaya başlayacaktı ancak Kyungsoo'yu bırakmak da istemiyordu.

Tam bundan büyük olana bahsetmek üzereyken Kyungsoo izin istedi ve hızlı sayılabilecek biçimde kapıyı çarparak kapamadan önce banyoya koştu.

Jongin endişelenerek kalktı ve tuvalete gitti. Kapıyı yan taraftaki eliyle çalmak üzereyken Kyungsoo'nun kusma sesini duydu. Dışarı çıkana kadar beklemek için kanepeye geri yönelmeden önce iki büklüm olmuştu.