FISILDA "2"

7 1 0
                                    

Hani düz yolda gidersiniz ama rotanızın hangi tarafta olduğunu unutursunuz. Yanınızdaki pusulayla yolunuzu bulmaya çalışırsınız ama bulamazsınız. O zamanki sinir bütün bedeninize yayılır. Sonra bilmediğiniz bir yolda olduğunuzu ve rotanızın kaybolduğunu tekrar hatırladığınızda bedeninizi titreten korku. Annenizin sizin için endişelediğini, babanızın polisi aradığını düşündüğünüzde bedeniniz salan telaş ama sonra yeni yolar keşf ediyorsun, aksiyon çıktı diye heyecanlanıyorsun.

İşte ilaçın etkiside öyle. Şekilden şekile girmemi sağlıyor. Kulağımın acısından dolayı sıkıca kapattığım gözlerimi yavaşça açtım. Bu ilaçlar kulağımın her gün dahada iyi olmasını sağlıyormuş. Pek inandırıcı değil ama denemekten bir şey olmaz diye düşünüyorum. Ayaklarımı biraz araladım ve önümde olan bir çift ayakkabının sahibinin beni tek bırakması için dua etmeye başlıyorum.

"Kalk yerden" dedi başak her zamanki gibi sinirli sesiyle. Ayaklarımı biraz daha kendime çekip başımı dizlerimin arasından çıkartım. Gözlerimi kısarak başağa baktım. Bakışlarımı gördüğünde elini dizime koyup önüme çömeldi. "Çok acıyor mu" dedi acı sesle. Başımı evet anlamında salladım.

Başakta en sevdiğim özellik bir şey olduğunda sadece durumumu sorar açıklama yapmam için zorlamaz. Benim anlatmamı bekler. Ama bir süre sonra anlatmadıysam zorlayarak anlatırır.

"Kalk hadi şöför bizi bekliyor ha bide baban dün annenden arabayı kurtaramadı." Dedi. "Yani babamla maça gitmiyorum" dedim fısıltı şeklinde. Bilmiyorum anlamında dudak büzdü. Sıkıcı bir nefes verip başağın arkasından evden çıkmaya başladım ama "cezalısın" dedi annem arkadan. Ona dönmeden "okul var" dedim fısıltı şeklinde. Konuştuğumdan dolayı kullağımı tutum.

Acıyordu hala. İlk başta damlayı kimsenin yardımı olmadan kulağına koyman sinir ediyor. Sonra acısından korkuyorsun sonra korkudan dolayı bir telaş sarıyor ama sonra her damlattığımda alışıcam diyip acımayan zamanları düşünerek hayacanlanıyorsun. Ama sonra acısını hissediyorsun ve heyecanı korkuyu bir kenara atıyorsun.

"Acısı dindi mi" dedi başak okul eteğinin uzun gözükmesi için uğraşarak. Tek gözümü açıp ona baktım. Biraz düşündümde acısı biraz dinmişti. "Biraz" dedim kısık sesle.
"Hazır mısın yeni okula" dedi heyecanla el çırparak. Başımı hayır anlamında salladım. Neden dönemin ortasında sürtük insanlar yüzümden okul değiştirdiğime seviniyim.

Başak bana göz devirip tekrar okul eteğiyle uğraşmaya devam ettim. Geçtiğimiz yoları ezberlemeye çalışarak camdan marketlerin adlarını aklıma kodladım. Belki bir gün annemden arabayı alır kendi başıma arabayla gelirim. İhtimal düşük çünkü annem dün adam tutmuş nereye gideceğimi öğrenmek amacıyla. Sonra o sokağa gittiğimi öğrenmiş ve bir daha arabayı bana vermemek amacıyla yemin etmiş.

"Hey elvin geldik" dedi başak beni dürterek. Onu aldırmadan arabadan indim. Çantamın ağır olmasını önemsememeye ve birazcık daha azalmış olan kullağıma unutmaya çalışarak okullu izlemeye başladım.

FISILDAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin