FISILDA

FISILDA "13"

"Elvin dersi dinle" dedi hoca tahta kalemini masaya vurarak. Sinirle nefes alıp hocaya baktım. Hafif gülümseyip dersi anlatmaya devam etti. Elimi kulağıma götürdüm. Aradan 2 ders geçmişti ve her teneffüste bahçeye çıkmıştık. Kulağımın ağrısı her dakika dahada artıyordu. Yavaşça elimi kulağımın içine soktum. "Yapa öyle kanıyacak" dedi başak elimi indirerek. "Acıyor" dedim hocaya bakarak. "Lavaboya git" dedi yanıma yaklaşarak. "Geçmeyeceğini biliyorsun" dedi bilmiş bir tavırla. Derin nefes alıp sıradan kalktım. Çantamın içinden kimsenin göremeyeceği bir şekilde ilacı çıkartım. Son kez etrafa bakıp ilacı cebime attım.  Hocanın yanına yürüyerek . " şey hocam wc'ye gidebilir miyim" dedim. "Tamam git" dedi ve dersi anlatmaya devam etti.

Son kez başağa bakıp sınıftan çıktım. Lavabonun nerde olduğunu bilmiyorum. Telefonu cebimden çıkartıp başağa mesaj atıp.  'Lavabo nerede' dedim. Cevabın gelmesi bekleyerek ekrana baltım. Yazıyor. Yazıyor. 'Alt katta' dedi. Dudaklarımı birbirine bastırıp merdivenlerden inmeye başladım.

Lavaboyu bulmaya çalışarak etrafa baktım. Bu kat lise 3'lerin. Tahminimen 6 sınıf vardır çünkü bizim kattada altı sınıf var. Arkamı dönüp kimin konuştuğuna baktım. Yüzlerini tam net seçemiyorum biraz uzaktalar. Konuşan kişi başını kaldırıp bana baktı. Gördüğüm kişiyle gözlerimim büyüdü.

Bir kaç adım benim olduğum tarafa atınca gözlerimi büyütüp önüme döndüm. Lavabo diye tahmin ettiğim araya girdim. Hemen lavabonun kapısını açıp içeri girdim. Gelmesin diye dua ederek ilacımı cebimden çıkardım. Az kalmıştı. Başımı yana eğip damlayı kulağıma bir kez damlatım. Acısını yüzünden gözlerimi kapatım.

Acısı geçti. Evet evet geçti. Tamam acıyor. Lavabo kapısını açıp etrafı bir kolaçan ettim. Kimse olmadığını anladığımda koşarak merdivenler gittim. Hızlıcana merdivenlerden
çıktım. Arada sırada düşsemde kendimi toparladım. Son basamağıda çıkıp tekrar etrafa baktım. Kimse olmadığına emin olduğumda hızlı adımlarla sınıfa doğru gittim.

Sınıfın kapısını çaldım. "Gir" dedi hoca gür sesle. Kapıyı açıp içeri girdim. "Geçebilirsin yerine" dedi sıramı göstererek. Hafif gülümseyip sırama doğru gittim. Başımı kaldırıp sınıfa baktım. Çoğu kişi hocayı dinliyor bazıları ise telefonla uğraşıyor. Doruğu gördüğümde gözlerim tekrar büyüdü. Telefondan başını kaldırıp bana baktığında hemen gözlerimi kaçırdım.