FISILDA "16"

2 1 0
                                    

Deniz gülümseyip yanımıza geldi. Yerden kar kalıp üzerime attı. Hafif gülüp başımı eğdim. Derin nefes alıp ayakkabılarımı izlemeye başladım. Ayakkabımın yanından bir çift ayakkabı geçtiğinde başımı kaldırıp sağa baktım. Doruk tam yanımdan geçiyordu. Göz göze geldiğimizde bir süre birbirimize baktım. Başımdan aşağı düşen karlarla başımı kaldırdım. Hafif gülüp denize baktım. Gülerek bana bakıyordu.

Başakta yerden kar alıp denizin üzerine attı. Kahka atıp bende denizin üzerine kar atmaya başladım. Birisi daha bize katıldığında soluma baktım. Tanımadığım çocuk. "Ben yusuf" dedi elini uzatarak. "Bende elvin" dedim elini tutarak. "Güzel isim" dedi. "Seninkiside" dedim başımı eğerek. "Katıla bilirim" dedi çocuk kaşlarını kaldırarak. Başımı evet anlamında saladım. Yerden kar alıp başağın üzerine atım. Başak denize kar atmayı bırakıp bana döndü. Hafif gülüp arkayı işaret etti gözleriyle. Arkaya baktım. Baran ve doruk bizi izliyordu. Onu baktığımı hissetmiş gibi bana baktı. Hafif gülümseyip başağa döndüm.

Zil çaldığında yusufa kar atmayı bırakıp elbiselerimi sirkeledim. "Biz gidelim" dedi başak bana yaklaşarak. "Kalın" dedi yusuf. "Yok biz gidelim" dedim son kez doruğa bakarak. Etrafa bakıyordu. Arkadaş olmak isterim dorukla. "İyi dersler" dedi deniz. Gülümseyip önüme döndüm.

Başakla okula girip hızlıca merdivenlerden çıkmaya başladık. "Eylenceliydi" dedi başak. "Evet" dedim ona onay vererek. "Baranı kavgada görmüştüm. " dedi başak. Ona baktım. "Evet bende gördüm" dedim sınıfın kapısını açarak. Daha öğrenci zil çalmamıştı. Çoğu öğrenci koridordaydı. Başımı eğip sınıfa girdim.

Sırama oturup öğretmenin gelmesini bekledik. "Yusufu gördün mü" dedi başak bana bakarak. "Evet doruğun arkasındaydı." Dedim ona bakarak. "Deniz" dedi. "Oda vardı ama onu göremedim" dedim. "Başımıza bela açılmaz" dedi dua edercesine. "Saçmalama açılmaz" dedim.

Yada belki açılır. Bilmiyorum. Sınıftan içeri hoca girdiğinde ayağa kalktık. "Tünaydın çocuklar" dedi hoca. "Günaydın hocam" dedi sınıf hep bir ağızdan. "Sıranın üstünde sadece kalem silgi kalıcak sınav olucaksınız" dedi hoca kağıtları dağıtarak. Sınıftan itiraz sesleri yükseldiğinde sınıfa baktım.

"Sınav başlamıştır" dedi hoca saate bakarak. "Bana yardım edersin demi" dedi başak bana yaklaşarak. Hafif gülümseyip "evet" dedim. Kağıda başak alben yazıp çözmeye başladım. Hocaya baktım. Sıraları teker teker geziyordu. Başımı tekrar sınav kağıdına çevirip başakla kağıtlarımızı değiştirdim. "Elvin" dedi hoca sert sesle. Alt dudağımı ısırıp gözlerimi sıkıca kapatım. "Ne yapıyorsun" dedi hoca önümdeki kağıdı ve başağın kağıdını alarak. Dudaklarımı birbirine bastırıp hocaya baktım. "Çabuk müdürün odasına" dedi hoca bağırarak. Sıradan yavaşça kalkıp başağa baktım. "Sinirle hocaya bakıyordu. "Müdürün odasına git ben geliyorum" dedi hoca başağa bakarak. Başak ağzını oynatarak "özür dilerim" dedi.

Yavaş adımlarla sınıftan çıkıp kapıyı kapatım. İyi iş çıkardım. Ben şimdi ne yapıcam. Annemin azarı. Bu kez babam bile beni kurtaramaz. 6 maç söz versemde. Alt dudağımı ısırıp merdivenlerden çıkmaya başladım. Üst kattadır diye tahmin ediyorum. Son basamağıda çıkıp müdürün odasını aramaya başladım. Acaba disipline verirler mi.

Düşüncelerim beni alt üs ederken müdürün odasının kapısını tıklayıp içeri girdim. Müdür odada yoktu. Eb azından iyi şeyler oldu çünkü eğer müdür odada olsaydı müdüre açıklama yapmak zorunda kalıcaktım. Derin nefes verip içeri girdim. Kapıyı kapatarak koltuklardan birine oturdum. Odaya bir göz gezdirdim. Güzel bir oda. Ama daha çok antika eşyalar kullanışmış o yüzden ilk baktığında itici gelebiliyor.

Müdürle hoca aynı amda odaya girdiklerinde başımı eğdim. Uzun saçlarım sayesinde yüzüm tamamen kapanıyordu. Derin nefes alıp verip bir müdüre baktım. İkiside ciddi anlamda sinirli bakıyordu. "Kopya çektin" dedi müdür gürleyerek. "Ahh" dedim kulağımı tutarak. Gözlerimi sıkıca kapatım. Neden bağırmıştıki. Kulağım ağrımaya başladı. Göz yaşlarımı tutmaya çalışarak gözümü açtım. "Bağırma" dedi hoca müdüre. Müdür bir bana birde hocaya baktı. Yavaş yavaş kulağım dolmuştu. Hafif dokundum kulağıma.

Müdür ne konuşuyor anlamıyorum. Kulağım tıkanmıştı. Ne dediklerini anlamıyordum. Bir hoca birde müdür konuşuyordu. Sıkıca kulağımı tutum. Müdüre sünürle bakıp başımı eğdim. Ağrıyordu. Hemde nasıl.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Sep 18, 2016 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

FISILDAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin