"Ambulansı arıyalım" dedim telefonu cebimden çıkartarak. "112 demi" dedim tuşlara basarak. "Evet" dedi başak olayın şokunu atlatmaya çalışarak. "Adresi ne" dedim başağa bakarak. Bilmiyorum anlamda dudak büzdü. "Tamam birisine soralım" dedi başak. "Şey bu biraz ileride olan sokağın adı ne" dedi başak yoldan birine. "Orası mı " dedi adam başağın bahsettiği sokağı göstererek. "Evet evet." Dedi başak nefes nefese. "..........sokağı
......mahallesi" dedi adam ve yoluna devam etti. "Buyrun 112 " dedi telefonu diğer ucunda olan adam. "........mahallesi ..........sokağında acil bir hasta var" dedim ve telefonu kapatım. "Artık eve gidelim" dedim. Duvardan ve yerden destek alarak ayağa kalktım. "Tamam" dedi başakta ayağa kalkarak.O olaydan sonra kalabalık bir yerde durmuştuk. 2 saat felan geçti aradan ve saat gece yarısına geliyordu. Biz daha sakinleşemedik. Halla korkusu üzerimde. Ama biraz duruşmuş durumda. Belki eve gidersem iyi hissederim. Korkum azalır.
"Korkuyor musun" dedi başak emniyet kemerini takarak. "Biraz" dedim arabayı çalıştırarak. "Garip bir histi" dedi başını sallayarak. "Aynen" dedim dudaklarımı birbirine bastırarak. "Sanırım bu olayı hayatım boyunca unutmayacam" dedi başak başını koltuğa yaslayarak. "Aynen" dedim dönemeçten dönerek. "O çocuğu sınıfta görmüştüm" dedi başak düşünceli sesle. "Hangi çocuğu" dedim bir kaç saniye başağa bakarak. "Bu arkadan 'abi' diyen çocuğu" dedi. "Beki doruk denilen çocuğu" dedim gözümü yoldan ayırmadan. "Karanlıktaydı yüzünü göremedim" dedi bana bakarak. Bende ona baktım. Bir süre düşünceli bir şekilde başağa baktım. "Yola bak" dedi başak.Yol boyu sadece bu diyalog geçti aramızda. Emniyet kemerini çıkartıp arabadan indim. Başakta arabadan inince arabayı kilitledim. Demek adı doruk. Güzel isim. Zili çalıp kapının açılmasını bekledik. Başağa baktım. Bir yere odaklanmış bir şeyler düşünüyordu. "Ne düşünüyorsun" dedim onu düşüncelerinden ayırarak. "Bilmiyorum" dedi. Kapı açıldığında ayakkabılarımı çıkartıp içeri geçtim. Başakta arkamdan. "Geç kaldınız" dedi annem mutfaktan çıkarak. "Yaklaşık 2 saat" dedi saatine bakarak.
"Boşver aşkım" dedi babam anneme sarılarak. Onların bu hallerine gülüp merdivenlerin doğru yürüdüm. "Yarın hastaneye git" dedi annem arkamdan bağırarak. "Tamam" dedim fısıltı şeklinde.
Merdivenlerin son basamağına çıkıp odama doğru yürüdüm. Ama duvarda bir şey olduğuna fark edip bir kaç adım geri adım attım. Tabloya baktım. Küçükken ailece çektirdiğimiz fotoğraf. Ağlamaktan şilmiş gözlerim ve uzun elbiseyle çok tatlı gözüküyordum. Hafif gülüp odama doğru gittim. Kapıyı açıp odama girdim ama gördüğüm şeyle çığlık attım.
Duvarda ailemin fotoğrafı. Annem babam ve benim fotoğrafım. Benim ilk doğduğumda kucaklarına alırken çekmişler. Ve son fotoğrafımızda. Tabloya dokundum. Derin nefes alıp annemin yüzüne baktım. Çok güzel bir kız babam ise biraz çirkin ama yakışıklı denilebilir.
Tekrar derin nefes alıp verip yatağıma oturdum. Koşmaktan uyuşmuş ayağımı ovalamaya başladım. "Gelebilir miyim" dedi biri. Kapıya bakıp kimin dediğine baktım babam. Gülümseyip "gelebilirsin" dedim.
Benim yanıma oturdu. Derin nefes alıp "özür dileriz" dedi babam. "Ne için" dedim şüpheli sesimle. "Dün akşam duyduğun sesler için" dedi babam bana bakarak. Gülüp "sorun yok" dedim. "Tamam aramızda" dedi kaşlarını kaldırarak. "Bu sefer beni götürmeyeceksen futbola aramızda kalır" dedim bende kaşlarımı kaldırarak. "Tamam o zaman başağı götürürüm ama bir dahaki belanda seni götürürüm" dedi alnımı öperek. "Belki başımı belaya sokmam" dedim tek kaşımı kaldırarak. "Emin misin" dedi oda benim gibi tek kaşımı kaldırarak. "Hayır" dedim başımı yana çevirerek. "Neyse tablo nasıl" dedi babam tabloya bakarak. "Güzel" dedim dudağımı büzerek. "Ayağın mı ağrıyor" dedi elimle ayağımı ovuşturduğum yere bakarak. "Biraz çok yürüdüm" dedim. "Ha tamam başağınkide çok ağrıyordu iyi geceler" dedi babam kapıya doğru yürüyerek. "İyi geceler" dedim arkasından bağırarak.
Pijamalarımı giyip yatağa uzandım. Gece lambasına bakarak düşünmeye başladım. Gerçekten garip yani bu anıyı hep hatırlayacam. O anki korkumu hayatımda hiç yaşamamıştım. Böyle şeylerde başıma gelmez. Doruk güçlü sanırım. Yani çocuğu kendisi dövmüşse. Doruğu sınıfta görmüştüm. Bizim sınıfta okuyor. Acaba dersleri nasıl. Düşündüğüm şeye bak. Çocuk, yerde kanlar içerisinde yatan çocuğu dövmüştü. Hemde baya sert dövmüştü çünkü yüzü ve eli kanlıydı. Acaba ambulans çağırdık poliste ambulansla beraber oraya gitmişmidir. Gizli numaradan aradım ama bulacaklarını tahmin ediyorum. Bulurlarsa kötü olur.
Günün özetini gözler önünde sererek düşünmeye başladım. Konudan konuya geçerek uyumaya çalıştım çünkü yarın erken kalkmam gerek.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
FISILDA
Ficção AdolescenteBir şeyi ne kadar çok istersen o kadar çok kaybetme ihtimalin yüksektir. Tüm hakları saklıdır.