ANLAŞMALI GELİN•GELİN SERİSİ 1•

⚜️21⚜️

❄️❄️❄️❄️❄️

Saat gece yarısına yaklaşırken yanında uyuyan tüm gün oradan oraya koştururken yorulmuş adama baktı. Bir eli karnında dolanıyordu. Yarın aylardır sürekli tatlı tatlı didiştikleri sorunun cevabını alacaklardı. İçindeki hisse ne kadar güvenirse güvensin biliyordu ki cinsiyeti ne olursa olsun bu bebeği çok seveceklerdi. Eliyle karnını okşarken fısıltıyla konuştu. Uyuyan adamı uyandırmak istemiyordu. Nereden bilecekti kocasının onu dinlediğini.

"Bebeğim, yarın senin cinsiyetini öğreneceğiz ancak ne baban ne de ben seni cinsiyetin için daha çok ya da daha az sevecek değiliz ancak ben şu anda bir oğlumuz olsun istiyorum çünkü..." derken başını yeniden yana çevirip kocasına baktı. Onun hafif sakallı yüzüne, kapalı göz kapaklarına dudaklarıyla dokunmamak için kendisiyle mücadele ediyordu. Sabah onu bolca öpme hakkı tanımıştı kendine.

İçinden kopup gelen sevgi çağlayanında bu adamın yeri ve etkisi bambaşkaydı. Bu çağlayanın akma sebebiydi. Kalbi onun coşkun bir sel gibi akan aşkına kapılmasa böyle akamazdı o çağlayan. Aşkıyla, şefkatiyle merhametiyle kalbini eriten, kendisine ait kılan bu adamı kendisine verdiği için minnettardı Allah'a. Yeniden bebeği ile konuşmaya çalıştı. İçinde yaşayan, kendisinden beslenen candan bir bağ kurduğu minyatür canlı ile konuştukça içi açılıyordu. Anneliği hissettikçe annesini özlüyordu. Anne olmanın ancak anneliğe adım adım yaklaştıkça öğrenileceğini bu kutsal kimliğin ufka kadar uzanan bir deniz olduğunu yüzdükçe daha farklı boyutlarını, derinliklerini keşfedeceğini biliyordu.

"Çünkü yavrum o kadar çok seviyorum ki ben babanı, kalbim öylesine onunla ve onun beni kutsadığı aşkla dolu ki ona benzeyen bir erkek çocuğum olsun istiyorum içten içe. Yüreğimden kalbimden doğan fısıltı senin varlığını düşündüğüm andan beri bu. Kahvelerinde boğulayım, kokusunda huzur bulayım ama eğer bir kızsan miniğim buna da çok sevineceğim. Seninle alışverişe çıkmak, seni hayata hazırlamak ve babanı senden kıskanmak hayatımın en güzel anıları olacak biliyorum bebeğim. O yüzden sakın bizi bırakma. Biz seni kaybetme korkusunu haftalarca iliklerimize kadar yaşadık. Sen bizim en değerlimizsin."

Baş ucundaki ışığı kapatıp kocasına sokuldu. Karnı henüz küçükken ona sokulabilmenin tadını çıkarıyordu ve bir süre daha çıkaracaktı.

❄️❄️❄️❄️❄️

Bir güne daha karısından önce uyanmıştı Demir. Evlilikleri boyunca hep bu durum geçerli olmuş bu sayede her sabah doya doya karısını izleme fırsatı bulabilmişti. Hele bu aralar karnındaki küçük yaramaz yüzünden karısı sürekli yarı uyur yarı uyanık geziyordu. Hamileliği yüzünden artık yüz üstü değil sırt üstü yatan karısını aşk dolu gözleriyle süzdü. Bakışları yüzünde, burada yaşamanın etkisinden bronzlaşmış teninde hiç bitmeyen bir hayranlıkla gezindi. Göz kapakları kapalıydı ve yeşil safirleri gizliyordu. İnce uzun kirpikleri narin derisinin altında hilal gibi kıvrılarak uzanıyordu. Biçimli küçük burnu uyku halinde aldığı küçük nefeslerle kıpırtısız duruyordu. İncecik pespembe dudakları Demir'in aklına güzel ve küçük ateş parçaları taşıyan anılar getirmişti.

Dün gece onun bebekleriyle olan konuşmasını hatırladıkça sevdaları için daha çok şükrediyordu. O kadının hayatına kattığı en büyük güzellik karısıydı. Onun hain planları ve deli saçması intikam hayalleri olmasa evliliğe zorlanmaz ve Buğlem ile anlaşmalı bir evlilik yapmazdı. Belki de o da sıradan bir çalışan gibi olur ya da işe hiç kabul edilmez ve bir daha hiç görüşmezlerdi. Bunun düşüncesi bile aşık kalbini sıkıştırıyordu. Ne de güzel bir sevdaları vardı başlangıcı bir anlaşma olsa da sonu sonsuza kadar sürecek bir aşk yolculuğuydu.

Gözlerini karısının güzel yüzünden daha da aşağılara indirdi. İncecik narin boynu, geceliğin açık bıraktığı adeta adamın öpücüklerini bekleyen zarif gerdanı, hamilelikle birlikte daha da dolgunluk kazanan göğüsleri ağzını iyice sulandırmıştı. Aylardır sevişmelerine rağmen her an bu kadına açtı vücudu. Onunla birlikte ne kadar çok beraber olursa olsun yetmiyor, hep daha fazlasını isteyen bedeni ve ruhu ona ve onunla sevişmeye doyamıyordu.