Desteğiniz benden hiç gitmesin inşallah.
Bir de sizlerden küçük bir ricam olacak. Önceki bölümlere göz atıp oy vermediğiniz bölümler varsa oy verir misiniz? Oy sayısı gelecekteki planlarım için bir nebze de olsa önemli 😊😊
Bölüm Şarkısı: Mustafa Ceceli- Gül Rengi
Sevgilerimle...
❄❄❄❄❄
Demir duştan şarkılar söyleyerek çıkarken karısı yanağına sulu bir öpücük bırakıp duşta kalmıştı. O güzel andan sonra bir süre yatakta birbirlerinin bir nefes uzağında soluklanmışlardı. Miskince uzanırken Demir karısını koynuna çekmiş onun başı kendi kalbinin üstündeyken Demir başını onun saçlarına gömmüştü. Kendi kokusunu onun teninden almanın ne kadar eşsiz bir şey olduğunu tahmin etmişse de yaşadığı tatmin beklediğinin kat kat üstündeydi. Üzerindeki bornozu çıkarmadan yatağa uzandı. Tüm dertleri tasaları sona ermişti sanki. Hayatının en mutlu en muhteşem sabahını yaşamıştı.
Yan taraftaki komodinden gelen mesaj sesiyle elini yan tarafa uzatıp telefonu eline almıştı. Ancak mesaj sesi gelen telefon karısının telefonuydu kendi telefonu değildi.
Çeşitli firmaların klasik doğum günü mesajlarından biriydi gelen. Demir mesajı okuduktan sonra telefonun ekranındaki tarihle bakıştı. Karısının doğum günüydü, bu o kadar güzel bir tesadüftü ki. Karısıyla aralarında sadece üç haftalık bir zaman farkı vardı. Buğlem Temmuz başında doğmuştu Demir ise Ağustos'un ilk günlerinde.
Burada kalacakları günler için harika aktiviteler ayarlamıştı Demir. Bugün akşam da kumsalda baş başa özel bir yemek yiyeceklerdi. Odadaki telefonu alıp merkez adadaki otelden öğleden sonra için karısının sevdiğini bildiği çikolatalı bir pasta ve kumsalda yapacakları piknik için piknik sepeti istedi.
Döner dönmez ona güzel bir hediye alacak karısının doğum gününe yakışır bir hediye bulacaktı. Sonra döndüğünde alacağı hediyeden daha değerli bir şey buldu Demir. Dubai'de sahip oldukları hastanedeki fizik tedavi servisi oldukça başarılıydı. Londra'daki hastane uygun görürse aynı tedavi programını kendi ekiplerinin uygulamasını sağlayabilirlerdi ve karısı kardeşine erkenden kavuşurdu.Telefonla konuşmak için dışarıdaki terasa çıktı. Önce kendi hastanesindeki başhekimle görüşüp fizik tedavi servisinin kapasitesini öğrenmiş ardından da Londra'daki hastane ile görüşmüştü. Olumlu bir dönüt aldıktan sonra telefonunu kapatıp içeri girdi ve mutfakta kendileri için bir sofra hazırlamaya çalıştı, karısını sabah çok yormuştu ancak o yorgunluğa değdiğine inanıyordu.
Yatak odasından çıktığında kocasının ıslıklarını duydu Buğlem. Artık her anlamda kocasıydı, ona aşkını da itiraf etmişti ya gökyüzündeki kanat çırpan hür kuşlar gibi hafiflemişti sanki. Kocası ona aşıktı, o kocasına aşıktı. Kardeşiyle saat farkları yüzünden çok nadir ve kısa konuşabilse de kardeşi iyiydi. Hayatındaki tüm boşlukların dolduğunu, artık hayatının doğal akışını bulduğunu görebiliyordu. Demir muhteşem ötesi bir sofra hazırlamıştı yine.
"Hım enfes görünüyor. Kurt gibi açım seni bile yiyebilirim." dediğinde kocasının arsız kahkahası doldu kulaklarına.
"Zaten beni yedin güzelim biraz önce. İstersen tekrar yiyebilirsin." dedikten sonra kalın kollarıyla başını öne eğmiş karısını kendine çekip sırtını sert göğsüne yasladı. Kadınını belinden sıkıca sardı. Dudaklarını nemli saçlarında gezdirip kokusuyla burnuna bir ziyafet çekti. Giydiği askısız ince elbise narin omuzlarını açıkta bırakmıştı. Köprücük kemiğinin üzerindeki dövme aklına gelince sırıttı. Sağ elinin işaret parmağını oraya getirip hafifçe gezdirdi."Burada ne yazıyor kar tanem. Evlendiğimiz günden beri merak ediyorum." dediğinde Buğlem hem ses tonu hem de dokunuşu karşısında kasılmıştı. İlk sevişmelerinden sonra Demir saçlarını okşamış, omzunu ve ameliyat izi bulunan dirseğini öpmüştü. Ardından da kucaklayıp banyoya götürmüş elleriyle yıkamıştı karısını. Banyodan sonra Buğlem biraz daha su altında kalırken Demir kendi sınırlarını zorlamamak çıkmıştı.
"İtalyanca her zaman kalbimdesin yazıyor. Annem İngilizce öğretmeniydi ve tam bir dil öğrenme aşığıydı. 18 yaşıma girdiğimde beraber seçtik bunu. Bugüne dek bu dövmeyi ailem için sanırdım meğer senin için hazırlanmışım. Çünkü bundan sonra her zaman kalbimde olacak olan sensin." derken gözyaşlarını serbest bıraktı Buğlem.
Demir karısını kollarında döndürüp alnından öptü. Kalın parmakları zarif yüzündeki ıslak damlaları temizlerken dudakları da ellerini takip etti.
"Cennetimin baş meleği... Buğlem bir de bereket yüklü bulut demekmiş. Bereket yağmurla gelir ya bazen. Ama o anlamı sevemedim çünkü sen hep gülmelisin. Gülüşün etrafı aydınlatmalısın gözlerim kamaşmalı. Benim karım hiç ağlamamalı."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ANLAŞMALI GELİN•GELİN SERİSİ 1•
Narrativa generale#1 Genel Kurgu Hayatını çalan abisinden nefret eden ve bu nefretin bedelini yeğenine ödetmeye çalışan bir kadının akıllara sığmayacak planı bir aşkın filiz vermesine neden olacak ilk adım olacaktı belki de. İki yaralı gönül bu planın ördüğü kader ip...