12.Bölüm

5.4K 234 6
                                    

ALEVDEN DEVAM 
Savaş evden çıktıktan sonra kahvaltı yaptım.Aslında yaptım denilemez. Dün olanları düşünüp durdum.En fazla bir lokma yemişimdir.Bulunduğum durum çok kötü! Bir an önce Keremi kafamdan silmem lazım. Mesela bir hobi falan bulabilirim. Veya başka birşey. Yeterki kafam dağılsın. Ya karşıma çıkarsa? Ne yaparım ben?Aslında ne yapmam gerektiğini biliyorum. Bu sefer ağlamak yok! Bu sefer karşısında dik durmam lazım!Beni düşüncelerimden ayıran korna seslerine saygılar.

" Hadisene  kızım yeşil ışık yandı! Ne bekliyorsun! " diye sitem eden amca ,benim bir kere lamborghinim var taam mı?

"Hadi yürü. " diye sitem eden çocuk,...Arabanın camı ndan dışarı kafamı çıkardım ve çocuğa doğru kafamı çevirdim.

"Kaç yaşındasın oğlum sen!?"diye bağırdım. Cevabı düşünecek kadar salakmış demek ki .Ergen.

" 15?"dedi sorar bir tarzda.15 yaşında araba sürüyor. Hadi ben olsam neyse. Cevap vermeden kafamı içeri soktum. Yani arabanın içine. Hani kafamı arabanın camından dışarı çıkardım ya. (Fesatlar ;)Önüme döndüğümde gördüğüm manzarayla şok oldum.O anki yüz ifadesi çok merak ediyorum, gözlerim büyümüştür mesela .Yokuşun ordaki trafiğe gurban. Anam o nasıl bir trafiktir. Ya ben okula geç kalıcam.Can'ı arasam gelse alsa arabayı . Bu trafikte olmaz. Her türlü geç kalıcam.

Aradan en fazla 15 dakika geçti ve benim katettiğim yol tam olarak beş metre. Kaza falan mı oldu ileride. Oooofff of...Arabadan indim ve kapısını kapadım. Kitledikten sonra kaldırıma çıktım. Arkadan bana bağıran amcaları görmezden gelerek yürümeye başladım. Elimi çantanın içine daldırdım ve adeta telefonu bulmak için bir savaş verdim.Çantamın içinde hesap makinesinin işi ne ? Çohhhh garuppp bir beyun. Telefonumu bulduktan sonra rehbere girdim ve Gökçe'yi aradım.

" Kuzum. " dedim .Yağcılıkta inecek var :)

" Okula geç kaldın artı trafik var senin de yardıma ihtiyacın var.Bu durumda beni neden arıyorsun ben ne günah işledim! Ayrıca şuan matematik dersindeyim ve hoca bana delici bakışlar atıyor. " dedi Gökçe. Sen nasıl arkadaşsın pissssssss. Seni tanıdığım güne lanet olsun.Tabikide bunu yüzüne söylemedim.Çünkü yardıma ihtiyacım var.

" Sana nasıl bildin diye sormuyorum çünkü yardıma ihtiyacım var evet!"dedim.Telefondan gelen sesle bir of çektim.

" Gökçe dersteyiz fark ettiysen kapat telefonu!"Diye bağırdı muhtemelen matematik hocası.

" Gökçe çık okuldan çık !"Diye bağırdım. Ayy herkez bana bakıyor. Yürümeye devam ederken Gökçe nin sesini duydum.

" Hocam lavaboya gidebilir miyim? "Yaşa be Gökçe.

" Git!"dedi hoca. Ardından telefon kapandı. Yürümeye devam ederken telefondan rehbere girdim ve Can ı aradım.

" Buyrun efendim."diyerek açtı telefonu .

" Can arabamı trafiğin ortasında bıraktım sana konumu atıcam gidip alıcaksın.Yedek anahtar villada .Nerde olduğunu bilmiyorum. Anladın mı? "

" Ama efendim koskoca villa nasıl bulucam? "

" Ben ne biliyim?Ara bul Can!"Telefona baktığımda Gökçe ' nin aradığını gördüm Can ile konuşmamızı bitirip Gökçe ye cevap verdim.

" Gökçeemmmm. " dedim yağcılık yaparak.

" Zıggım Alev zıggım! "

" Aaa çok ayıp en yakın arkadaşa !Hiç yakıştıramadım. " Dedim anne edasıyla.

" Sus! Senin yüzünden okuldan kaçtım!Babam bunu duyarsa beni kesecek!"dedi.Ay bıktım. Herkez bana sitemli.

" Sus kız konuşmada sana atıcağım konuma gel! " dedim.Kısasa kısas.

" Off Alev senin o ağzını yılanlar soksun! "

" Hiii tövbe de lan şerefsiz! "

" Ayy senle uğraşamıyacağım kapa lan!"Telefonun kapanma sesini duyduğumda telefonu kulağımdan uzaklaştırıp göz hizzama getirdim.

" Salak! " dedim ve telefonu çantama koymadan önce Gökçe ye konum attım. Yürümeye devam etmeyi bırakarak bir kafe gördüm ve içeri girdim. Kafe güzeldi. Kahverengi tonlarda duvarlar ve masalar vardı. Bir masa bulup oturdum. Çantamı yan sandalyeye koydum ve tişörtüme çekidüzen verdim.Çantamdan telefonumu ve kulaklığımı  çıkardım. Takıldığım bir şey var, hesap makinesinin gerçekten çantamda ne işi var? Bir açıklık getiremedim.Kulaklığı kulağıma taktım. Youtubeye girdim ve Mustafa Ceceli'nin gül rengi şarkısını dinlemeye başladım.

Havasından suyundan aşk damlayan
Yarim var gül renginde.
Dünyaları verseler kâr etmez
Olmaz ki sen denginde .

Havasından suyundan aşk damlayan
Yarim var gül renginde.
Dünyaları verseler kâr etmez
Olmaz ki sen denginde .

Aşkıdır ruhumda yankılan 
Duy-
Masaya gelen garsonu gördüğümde şarkıyı durdurdum ve kulaklığın birini kulağımdan çıkardım.

"Hoşgeldiniz efendim .Ne alırsınız? "

" Bir tane çay alıyım. " dedim kibarca.

" Peki ."dedi ve yanımdan gitti. Telefonum çalmaya başladığında ekranda Gökçe yazısını gördüm. Telefonu kulağıma götürüp açtım.

" köhceğm. Geldin mi benim en iyi arkadaşım. " dedim.

" Yağcılık yapma .Dediğin yere geldim ama sen yoksun ."dedi.Kafenin giriş kapısına baktım ve Yıldız Kafe yazdığını gördüm.

" Ben Yıldız Kafe'deyim .Etrafına bak. " Dedim.Bir kaç saniye sonra  Gökçe den ses gelebildi.

" Gördüm .Gördüm. " dedi ve kapadı. Yaklaşık bir dakika sonra Gökçe kapıdan içeri girdi.Ama yüzü asıktı. Bana doğru yürümeye başladı.

" Gökçe?İyimisin?"dedim.Gökçe'yi böyle görmek tuhaf. Her zaman neşeli olan kız şimdi nerdeyse ağlıyacak. Sandalyeyi kendine çekip oturdu.

" İyiyim."dedi.Peki ben buna inandım mı ? Hayır.

" Peki.Nasıl bu kadar çabuk gelebildin? " dedim.Bu trafikte bu kadar çabuk gelmek emek ister.Dışarıdaki trafiği size şöyle açıklayabilirim :Hani elektronik ürünlerin bulunduğu bir mağazanın %80 indirim kampanyası olur.Sonra insanlar orayı akın eder ya ,aynı öyle bir trafik var.

" Araba aldım. " Dedi.Ne ara aldı lan bu arabayı? Hadi arabayı geç ,ehliyeti ne zaman aldı?

" Ne zaman? " dedim şaşırmış bir ifadeyle.

" Boş ver."dedi.Yok .Bu böyle olmayacak .Bu kızda bir şey var.

" Ne oldu?Ne bu halin?Yüzün limon yiyen çocukla aynı! "Dedim.Ama haksızlık etmeyin.Gerçekten öyle.Gökçe yüzüme baktı ve gözünden bir damla yaş aktı.

" Alev çok kötü bir şey oldu."Dedi kısık sesiyle.

" Onu bende anladım. " dedim.Sandalyemi Gökçe'ye doğru kaydırdım.

" Söyle. " dedim.Elimle çenesini hafifçe yukarı kaldırdım. Gözünden yaşlar süzülmeye başladı.

" Be-ben Tunç'da-dan ayrıldım. "

Merhabalaaaaaarrr Pambuk helvalarım. Bu bölüm geç geldi.Mâlum okullar başladı. Telefon-tablet-bilgisayar yasak! Benim için üzülmenize gerek yok!Neyse şaka bir yana haftada bir bölüm gelebilir veya daha uzun zaman sonra.Sizi seviyorum Pambuk helvalarım. He bide hikâyemizi yaklaşık 1000 kişi okumuş .104 tane de oy kullanılmış. Çooook teşekkür ediyorum. Bayyyy baaay . :) :) :)

Mafya KomşumHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin