"İnsanın başına ne gelirse merakından gelir demiş eskiler. Baktım olmuyor, ben seni merak edeyim, sen de geliver."
-Cemal Süreya
***
"Biri bana burada neler döndüğünü açıklayabilir mi?"
Az önce Uraz'ın bacak bacak üstüne atarak kahve istediği üçlü koltukta bu kez Uraz, Miray ve Efsun yan yana oturuyordu. Durumları yavru kedileri aratmıyordu.
"Anne açıklayacağım ama..."
"Açıkla o zaman Uraz! Bu evde neden iki kızla karşılaşıyorum ben?"
"Anne onlara yardım ediyordum sadece!"
"Şunu baştan sona açıkça anlat haydi. Dinliyorum."
"Hani şu ölen bir arkadaşlarım vardı ya, Yavuz ve Yeliz.. Onun babasını hastaneye kapatmışlardı hani. Şeye... Deliler hastanesi işte... Efsun orada tedavi görüyordu ama şu an iyileşti. Miray da Efsun'un yakından arkadaşı. Miray'ın ailesi sıkıntı yaratır diye benden yardım istediler. Miray da ailesi ile tartıştığı için onu da göndermek istemedim. Ne deseydim anne? Bıraksa mıydım dışarıda?"
Sıkıntıyla of çekti ve uzun süredir ağrıyan başını sıvazladı. "Bunu neden baştan söylemiyorsunuz oğlum?"
"Nasıl tepki vereceğinizi kestiremedim."
"Oğlum bunun gibi hassas bir durumda dışarı atacak halimiz yok ya."
"Of ne bileyim anne..." dedikten sonra yüzünü yıkar gibi ellerini yüzünde gezdirdi. "Babam kızar mı dersin?"
"Oğlum, baban neden kızsın? Durumu açık açık anlatırsın olur biter... Kaç gündür kalıyorsunuz burada?"
Kızlara fırsat bırakmadan Uraz lafa atladı. "İki gündür..."
"O yüzden iki gündür sen ve Kardelen'in odalarınızın kapıları kilitli, öyle değil mi?"
"Evet anne."
"Biz zaten iş bulduk yani, biraz para biriktirdikten sonra bir pansiyon falan buluruz." Miray'ın sesi süt dökmüş kediden daha tiz çıkıyordu. Uraz'ın başını belaya soktuğu için kendini kötü hissediyordu.
"Saçmalama lütfen. Şu an size kızıyor olmamın tek nedeni bana daha önce haber vermemiş olmanız. Ayrıca... Ne işi buldunuz?"
"Yarın bir giyim mağazasının açılışında palyaçoluk yapacağız."
"Bundan emin misiniz?" Henüz ismini bilmedikleri ve hala Uraz'ın annesi olarak hitap ettikleri, Uraz'ın annesi işi duyduğunda biraz tereddüt etti.
"Elbette." diye belli belirsiz bir tepki verdi Efsun.
"Pekala, yolunuz açık olsun kızlar."
***
Gece üçü birden Uraz'ın odasında nihayet saklanmadan ve kapıları kilitlemeden oturup konuşuyorlardı. Sonunda annesinin ve babasının adlarını öğrenmişlerdi. Leyla ve Haluk. Çok iyi insanlar olduklarını düşünüyorlardı. Elbet klişe Wattpad hikayelerindeki gibi her şeye izin veren ebeveynler gibi değillerdi. Hala içlerinde kuşkular barındırıyor olmaları kuşkusuz bir gerçek. Ama kızları dışarı da atamıyorlardı. Nasıl bir ikilemde kaldıklarını sen düşün. Kızların ise düşündükleri şey onlara nasıl hitap edecekleriydi. Bunun yerine daha az konuşmayı yeğlediler. Gerekmedikçe ağızlarını bıçak açmıyordu.
Sabah çok erken uyanmış ve ellerinden geldikçe kendilerine çeki düzen vermek için uğraşıyorları. Sonrasında kızların Leyla Hanımdan zorla elinden aldıkları kahvaltı hazırlama görevini başarıyla tamamlayıp hızla yaptıkları kahvaltıdan sonra kendilerini dışarı attılar.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Ben Deli Değilim
Teen FictionEfsun uzandığı yerde gözlerini kapatarak Egemen'in saçlarıyla oynamasına müsaade etti. Egemen Efsun'un duyabileceği şekilde fısıldadı. "Kendini iyi hissetmen için elimden gelen her şeyi yapabilirim." Efsun bunu duyduğunda içinde büyük bir heyec...