Bugün bir şey ile karşı karşıya kaldım. Bilen bilir, ben kuaförde çalışıyorum. Bugün bir gelin başı geldi. Gelinliğini giymesine ben yardımcı oldum. Kızla sohbet ederken laf geldi yaşını sordum. Bana verdiği cevap tam olarak şuydu; "Ben onyedi yaşındayım."
  Nasıl hissettiğimi bilemezsin. Neredeyse onyedi yaşında evlenmek zorunda bırakılan ben, onu o kadar iyi anlıyordum ki... Ama ben kurtuldum zorla evlenmekten... Ama o kurtulamamış. Sonra saçı yapılırken parmağındaki tektaş yüzüğü çıkarıp bana uzattı.
"Bir taksana," dedi. Şaşırdım, zorla gülümsedim, aldım elinden yüzüğü. Kendi parmağımdaki yüzüğü çıkarıp, kızın verdiği yüzüğü takıp gösterdim. Zorla gülümseyerek "Çok yakıştı," dedi.
"Ama bu senin hakkın." diyebildim ve yüzüğü çıkarıp ona geri verdim.
  Sonra işleri bittikten sonra, on dokuz yaşındaki damat gelip, hesabı ödedi, gelini aldı ve gitti.
 Aynı yerde çalıştığım çocuk ise kızın bana yüzüğü verdiğini görünce zorla evlendirildiğini anladığını söyledi. Haklıydı da. Kız bana söylemişti zaten zorla evlendirildiğini. Ama sonradan sevmeye başladığını söyledi. Hiç inandırıcı değildi. Yani demek istediğim;
Bir genç kızın kollarında olması gereken bu iken;
21. Yüzyılda olmamıza rağmen hala onüç ila onsekiz yaşları arasındaki çoğu kızların kollarında ya bunlardan;Ya da bunlardan var;
Ben başka hiçbir şey demiyorum!
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Ben Deli Değilim
Fiksi RemajaEfsun uzandığı yerde gözlerini kapatarak Egemen'in saçlarıyla oynamasına müsaade etti. Egemen Efsun'un duyabileceği şekilde fısıldadı. "Kendini iyi hissetmen için elimden gelen her şeyi yapabilirim." Efsun bunu duyduğunda içinde büyük bir heyec...