12. Bölüm - Gitmemelisin

771 78 17
                                    

"Açık çay içerdi hep. Demli olunca bardağın diğer tarafindan beni göremezmiş, öyle derdi."

-Cemal Süreya

***

Miray'ın mutluluğu Efsun'u da mutlu ediyordu. Efsun yatağında gerinerek uyandığında aklına ilk olarak Miray'ın sevimli yüzü geldiğinde gülümserek gözlerini açtı. Odaya şöyle bir göz attı. Oda bomboştu. Doğruldu ve etrafına iyice bakındı.

"Egemen nerede ki acaba?" diye sessizce sordu kendi kendine.

"Günaydın güzellik." Pat diye açılan kapıdan Miray odaya ejderha ile kung-fu yaparmış gibi daldı.

"Oha Miray. İnsan ol."

"Kalk haydi kalk, gidiyoruz."

"Nereye ulan?"

"Bahçeye. Uraz bahçededir kesin."

"Ben neden geliyormuşum? Tek git işte yalnız kalın."

"Olmaz. Sen çok güzel konu açıyorsun. Biz yalnız kalınca doğru dürüst konuşamıyoruz bile.

Miray Efsun'u çekiştirip yataktan kaldırdı.

"Ulan kalkıyorum işte, niye çekiştiriyorsun?"

"Çabuk olmuyorsun, oyalanıyorsun."

"Yemin ederim bazen çocuğa acıyorum. Ben bunu neden yaptım ki falan diyorum."

"Çok komiksin ya vallahi." diyerek yalancı kahkahasını patlattı ve Efsun'u çekerek odadan çıkardı. Efsun'un gözleri Egemen'in hala uğramadığı odasındaydı.

***

Miray ve Uraz uzun süre bahçede oturup konuşmuşlardı. Ama Efsun'un ağzından tek kelime çıkmıyordu. Sözde onu konu açsın diye götürmüştü. Sonunda Uraz bunu farketti.

"Efsun? Sen iyi misin?"

"Değilim. Egemen bu sabah gelmedi."

"Egemen? Ha, senin sevgilindi değil mi?"

Dolu dolu gözlerle etrafına bakınan Efsun aniden ayağa fırladı ve Miray'a "Sen burada kal Miray," diyerek koşar adımlarla odasına gitti.

Merdivenleri üçer beşer çıkarak odasına ulaştı. Kapıyı sert bir şekilde açtı.

"Egemen?" dedi bitkin çıkan sesiyle. "Neredesin?" Kapıyı örttüğü gibi dizlerinin üzerine düştü. Bir yok oluşu daha nasıl kaldıracaktı?

"Efsun?" Gözlerinde biriken yaşlar etrafı bulanık görmesine neden olurken sesin geldiği yere baktığında Egemen'i gördü ve bulanık olmasına rağmen onu tanıdı. Egemen onu kaldırıp yatağına oturttu. Efsun Egemen'in beline sarıldı ve ağladığı için titrek çıkan sesiyle "Gittin sandım." diye hıçkırıklar arasında mırıldandı.

"Henüz değil matmazel." deyip saçlarını okşadı. Dolmuş gözleriyle başını kaldırdı ve Egemen'in yüzüne baktı.

"Egemen?" dedi ve gözlerini Egemen'in yüzünden ayırmadan ayağa kalktı. Egemen'in yüzünü avuçlarının arasına aldı.

"Egemen sen çok şey görünüyorsun..."

Sözlerini tamamlamasına gerek kalmadan Egemen lafa girdi. "Bulanık görünüyorum değil mi? Gözlerinden yavaş yavaş kayboluyorum. Öyle değil mi?"

"Evet," dedi bir yavru kedi kadar masum ve ince çıkan sesiyle.

Daha çok sarıldılar birbirilerine. Efsun gözlerinden akan yaşların akmasını engelleyemiyordu. Yaşlar ondan izinsiz yanaklarından süzülüp yerle buluşuyordu.

Ben Deli DeğilimHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin