Yaşadıklarımı yazıya dökersem ne kadar uzun olacağını bilmiyorum bazı yerleri özet geçmeye çalışacağım çok uzun olmaması gerektiği belirtildiği için...
Yinede 15 sene süren başlarda rüya ile başlayıp daha sonra sesli ve fiziki işkenceye dönüp ardından yaşanılan bazı fiziki deneyimleri ne kadar kısa yollarla anlatırım bilemiyorum ve her defasında beni kurtaran ne olduklarını bilmediğim güven veren varlıklar...
Yazım yayınlanırsa uzunluğundan ne olur yakınmayın dileyen okumayabilir.
Her şey ufak yaşlarımdayken baslamıştı, ilk olanlar rüya hallerindeydiler rüya derken de aslında ilk rüyalarım kabuslarla başlamıştı. Yıllarca aynı mekanda kabusta uyanıp kara bulutumsu bir siluetten kaçmak zorundaydım. Hemen hemen her gece aynı bölgeden ama farklı yollardan kovalandığım için kaçıyordum, uzunca bir sure sürmüştü. Bu ufacık yaşta kaçmaktan sıkıldığım bir gece yakalanmaya karar vermiştim yorgundum on yaşlarındaydım, korkmaya alışmıştım aslında gerçekten istense yakalanabilirdim de galiba o kararı sadece ben vermiştim adımlarımı yavaşlattım durdum, arkama bile dönmedim bitmeliydi artık arkamdan bana doğru geldiğini garip homurdanmasından anlıyordum içimi tekrar yitirdiğim korku kaplamaya başlamıştı bile. Gözlerimi kapadım, nerdeyse bitmek üzereydi ben sonu beklerken gök gürültüsü ve yırtılma sesiyle birlikte kapalı olan göz kapaklarımdan içine parlak bir ışık sızmaya başlamıştı çok güçlüydü yıllarca süren bu kaçışta ilk defa böyle bir şey olmuştu tam olarak benim yakalanmaya karar verdiğim gece gözlerimi açtığımda yükseklerden hızlıca inen beyaz ışıkla parlak şekilde büyükçe bir göz üstümüze doğru alçalıyordu bende sadece garip bir rahatlama vardı göz o bulutumsu varlığı sadece dokunarak tuz ile buz etmişti o rüya halini bir daha hiç yaşamadım..
Aylardır gerçekten rahat rahat uykularımı çekmeye başlamıştım bitmişti, aslında bittiğini sanıyordum taa ki bir gece yine uykumun en tatlı yerinde tanımadığım yabancı ve yüksek seslerle yüzümün hemen önünde ismim haykırılarak uyandırılmaya başlayana kadar. Başlarda ne olduğunu anlamamıştım ama çok sık oluyorlardı, devamında yataktan itilerek düşürülmeye yine ayaklarımdan aşağıya doğru çekilerek uyandırılmaya başlamıştım.
On iki yaşlarındaydım kime anlatsam inanırdı bilmiyorum aslında anlatmıyordum da sadece korkularımı kendi başıma içimde yaşıyordum bir kaç ay sonra geceleri yanıma gelen iki kişi tarafından uyandırılıp belli bir yere götürülmeye başlandım uyandığımda evde her şey normal gibiydi kendi evim kendi odamdı garip olan sadece iki kişi olduklarını hissettiğim ama göremediğim varlıklardı ve evin kapısından çıktığımızda bir kaç sene önce bulutumsu varlıktan devamlı kaçtığım bölgeye gelmemizdi aslında garip olan sadece onlarda değildi o ilk rüya hallerimde sıradan insanlar yoktu bu sefer onlarda vardı ben o iki kişinin koltuk altlarımdan tutularak yerden bir karış havada sürüklenerek götürülüyordum sadece sokakta o sıradan insanların yanından geçerken beni yere bırakarak kendim gidiyormusum izlenimi veriyorlardı her şey çok gerçekçiydi toprağın asvaltın çimenin kokusu rüzgarın saçlarımı uçuşturması bunlar ilk rüya hallerinde yoktu ve çok gerçekçiydiler hemen hemen her akşam kendi evimden kendi kapımdan başka bir diyara aynı yoldan götürülüyordum varacağımız yeri biliyor gibiydim eski köhne bir mezarlığa varmadan sürekli bir şekilde kendimi yatağımda kan ter içinde buluyordum götürülmediğim zamanlarda ise yüzümün önünde bağırılarak uyandırılmaya yataktan itilmeye çekilme devam ediyordum. Böyle bir hayat düşünün her gece insan bir yerden sonra alışıyor bile başka bir gece yine uyandırıldım ve bazen havada sürüklenerek bazen yürüyerek malum yere doğru yaklaşmaya başladık sanki belli bir çizgi varmışta o çizgiyi aşmışız gibi hissediyordum. Bu sefer çok yaklaşmıştım ama mekanın kasvetini dağıtan bir parlıklık vardı o gece orda... Yaklaştıkça onun beyaz parlak ışık saçan bir kadın silueti olduğunu gördüm o esnalarda yanımdakilerin ilk defa konuştuklarını duydum dili tarif edemem daha önce duymadığım bir dil ve aksandaydılar biraz daha yaklaştıktan sonra kadın ellerini yere doğru açarak yaklaşmaya başladı yanımdakiler ise yüksek sesle homurdanarak beni fırlatarak uzaklaşmaya başladılar korkmuşlar mıydı, beni teslim mi etmişlerdi, bilmiyorum sadece memnuniyetsiz şekilde uzaklaşmış gibiydiler. Bilmiyorum benim tarifim bu. Tekrar yatağımdaydım fakat kan ter içinde değildim sadece garip bir rahatlama güven duygusuyla... Buda yıllarca sürse de artık bitmişti bir daha aynı durumda hiç olmadım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Korku Hikayeleri (Kitap Olacak)
KorkuKorkudan hep arkanıza bakmanız gerekicek çünkü onlar arkanızda gizlenmeyi sever....