Bölüm 3: Maşallah sana ve o aziz kaslarına.

16.4K 1K 98
                                    

Medya: Feride ve Alparslan

Gözlerimi yeni bir güne bir türlü susmayan telefonum yüzünden açtım. Büyük bir sinirle elimi komidine uzatıp telefonumu elime aldım. Arayana bakmadan açıp kulağıma götürdüm. "Ne var?"

"Ay uyandırdım mı?" Nilüferdi.

Uykulu uykulu "Maalesef ki evet" dedim.

"Ya ben şey diyecektim, bugün bize kahvaltıya gelsene. Bizimkiler tarlaya çalışmaya gittiler, tek başıma da kahvaltı yapmak istemiyorum"

Telefonu kulağımdan çekip saate baktım, onu yirmi geçiyordu. "Tamam sen hazırlamaya başla, ben hazırlanıp gelirim"

"Tamam" deyip telefonu kapadı. Telefonumu komidinin üzerine koyarken yatakta oturur vaziyet aldım. Afyonum patlamadığı için birkaç dakika etrafa saf saf bakındım. Sonra yataktan kalkmaya karar verdim. Yataktan kalktıktan sonra esneye esneye odamdaki cama doğru yürüdüm. Odamda sadece bir tane cam vardı ve o da bizim evin arka bahçesine bakıyordu. İçerisi karanlık olduğu için perdeyi açmaya karar verdim. İçerisine güneş ışığı girerken temiz havada gelsin deyip camı açtım. Camı açmamla yerde şınav çeken Savaş ve Alparslanı gördüm. Gözlerim Alparslana bakarken yerinden fırlayacak gibiydi. Şakaklarından akan her ter damlası benimde ecel terleri dökmeme sebep oluyordu. Allah Allah diye haykıran hormonlarım kalbime ve beynime darbe yapıyordu. O an organlarımın birbirine girdiğini zannettim, midemde acayip bir şeyler oluyordu. İç çekip zor yutkundum. "Sana geliyorum Allah'ım" diye fısıldadım kendi kendime. İç sesim Alparslan'a 'Sen erkek misin?' diye sormak istedi. Ulan sen erkeksen diğerleri ne?! Seni Allah yarattıysa beni kim yarattı?! Mübarek varlık. Maşallah sana ve o aziz kaslarına. Dudaklarımı yaladım. Baya maşallah, çok maşallah. Allah nazar değdirmesin. Eminim dışarıdan balık görmüş kedi gibi gözüküyordum ve bir an önce avımın üstüne atlamak istiyorum. Alparslan ve o aziz kaslarına bakmaktan Savaş'a dönüp bakamamıştım bile. Beni bu halde görseler rezil olacağımı bildiğim için yeniden iç çekip camdan uzaklaştım. Yatağımı toplarken kendime kızmaya başladım. Sanki hayatım boyunca hiç erkek görmemiş gibi davranıyordum ve bu gerçektende çok iğrençti. Şuana kadar birçok sevgilim olmuştu, yani hayatımda hep erkekler vardı. Şimdi resmen hiç kas, baklava görmemiş gibi davranmam gerçektende çok iticiydi.

'Allah rızası için söylesene hayatın  boyunca hiç böyle mükemmel vücudlu bir erkek gördün mü?' diyen iç sesime her ne kadar küfretsem de hak verdim

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

'Allah rızası için söylesene hayatın boyunca hiç böyle mükemmel vücudlu bir erkek gördün mü?' diyen iç sesime her ne kadar küfretsem de hak verdim. Bir ara spor salonuna gidiyordum, orada da kaslı baklavalı erkekler vardı ama bu denli mükemmel vücudlu bir erkek ilk kez görüyordum. Sadece mükemmel olan vücudu da değildi ki yüzü de çok yakışıklıydı. Sıfatına kurban olduğum!

"Yeter be, ne yavşadın kızım adama!"

Kendime kızıp gördüğüm görüntüleri aklımdan sildim. Yatağımı topladıktan sonra odamı toplamaya başladım. Odamdamı da topladıktan sonra terlediğim için duş almayı düşündüm. Saçlarımda yağlanmaya başlamıştı, duş almak en iyisiydi. Odamdan çıkıp banyoya yöneldim. Tam kapıyı açacakken kapı birden açıldı ve ben öylece dururken biri bana çarptı. Yüzüm resmen kaslı bir gövdeye çarptı. Başımı kaldırıp bana çarpan kişiye bakmaya utandım çünkü kim olduğunu biliyordum. E iki defa röntgenledim adamı bir zahmet vücudunu tanıyayım.

"Siktir"

Ettiği küfürü duyunca birkaç adım geriledim ve başımı kaldırıp ona baktım. Mahcup bir şekilde bakıyordu, gözlerim yüzünden daha da aşağıya inince neden mahcup bir şekilde baktığını anladım. Şuan resmen önümde sadece beline bağladığı bir havluyla duruyordu. Neredeyse çıplaktı, duştan çıkmış olmalıydı. Dikkat etmeliydi sonuçta evde yaşayan iki bayan vardı. Hadi beni boşver ben onun bu şahane vücuduna alışıktım –Allah beni bildiği gibi yapsın- ama anneme saygısızlık olurdu. Annem olmadığı zamanlar isterse çıplak dolaşsın evde umurumda değil...


'Azdın mı kızım?' diyen iç sesime küfrettim. Bu adam ve o aziz kasları resmen dengemi altüst etmişti. Hayatında ilk kez erkek görmüş yeni yetmeler gibi olmuştum. Lanet olsun adam dev yakışıklıydı!

"Sen uyumuyor muydun?"

Beni uyuyor bildiği için bu kadar rahattı demek ki.

"Benim uyuyor olmam senin böyle rahat olmanı açıklamaz? Evde benim dışımda bir bayan daha var" diyerek onu azarladım.

"Annen evde değil" deyince tam bir şey diyecektim ki avlunun kapısı açılma sesini duydum. İkimizde birbirimize baktık, mutfaktanda Yiğit ve Volkanın seslerini duydum. Onlarda mutfaktan çıkmak üzereydi, bizi böyle yakalamalarını istemiyordum. Alparslanda benim gibi düşünüyor olmalıydı ki "Özür dilerim" deyip odalarına gitti. O gittikten sonra zor attım kendimi banyoya. Hala sinirden ve heyecandan ellerim titriyordu. Güzel bir duşun ardından giyinip çıktım banyodan. Odama giderken mutfaktan sesler duydum, annem kahvaltıyı hazırlıyor olmalıydı. Odama girince direk saçlarımı saç kurutma makinesiyle kuruttum. Ardından balıksırtı ördüm. Kırmızı salaş günlük elbisemi giydim. Üstüne de güzelce makyaj yapıp kırmızı rujumu sürdüm. Gayet güzel gözüküyordum. Hatta fazla güzel, biraz kahvaltı için üstelik Nilüferle kahvaltı için fazla kaçmıştı. Normalde olsa altıma sıradan bir kot pantolon üstüme de askılı giyip giderdim. Ama bu hazırlığım Nilüfer için değildi. İçerdeki beyefendilere özellikle de adı lazım değil baş harfi Alparslan olan beyefendiye evde çok güzel bir kız olduğunu ona görede davranması gerektiğini gösterecektim. Hazırlığım bitince günlük çantamı omzuma takıp odadan çıktım. Ben odamdan çıkarken o da Hakan ve Alparslanda salondan çıkıyorlardı. O ara annemi duydum.

"Feride hadi anneciğim kahvaltıya gel"

Mutfağa gidince herkesi kahvaltı masasında gördüm. İçeriye pek girmeyip kapıya yaslandım. "Anne ben arkadaşıma gidiyorum, birlikte kahvaltı yapacağız"

"Merkeze mi gidiyorsun?"

"Hayır ya biliyorsun ya benimkini" Benimki!

"Tamam" deyince beylere dönüp "Sizi afiyet olsun" dedim. Alparslana dönüp bakınca beni baştan aşağıya süzdüğünü gördüm. Onu umursamadan mutfaktan çıkıp evin kapısına doğru yürüdüm. Evden çıktıktan sonra avluda salına salına yürüyüp avludan çıktım. Sokakta yürüyüp Nilüferlere doğru giderken sokakta komşulara rastladım. "Kız maşallah çok güzel olmuşsun, Allah nazar değdirmesin"

"Sağ olun"

"Kız alayım mı seni benim toruna" deyince "Ya uf Saadet teyze biliyorsun okuyorum evlenmeyi şuan düşünmüyorum" dedim. Gülüp geçtiler yanımdan. Nilüferlere gidince onun hazırladığı kahvaltıyı yaptık. Akşama kadar onlarda kaldım ama aklım her dakika evdeydi. Acaba ne yapıyorlar diye düşünmekten kafayı yiyecektim...

01.10.2016

Hopeklausm... 

El AdamıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin