Bölüm 13: Uyan Asker!

12.9K 771 349
                                    

Bavulumu çekiştirirken etrafa bakındım. Babam seni birileri karşılayacak demişti ama sanki hiç kimse benimle ilgilenmiyor gibiydi. Etrafa bakınırken bir anda biri karşıma çıktı. "Feride Hanım?"

"Evet, benim" deyince elini uzattı.

"Merhaba ben Emre" deyince elini sıktım. "Alparslan Beyin asistanı, sağ kolu, birçok işini yapan biriyim" Hiçbir şey demeyince "Buyurun lütfen arabam biraz ileride" dedi. Birlikte arabasına doğru yürüdük. Lüks bir araca binince valizimi arka koltuğa koydum. Emniyet kemerimi bağladıktan sonra arabayı çalıştırdı. "Alparslan Bey de birkaç saat önce geldi ve direk eve yerleştirildi" deyince "Durumu nasıl?" diye sordum.

"İyi olmaya çalışıyor diyelim, Alparslan Bey güçlüdür korkmayın"

"İnşallah"

Daha sonra sessizlik bürüdü arabayı.

Hakan'dan...

Öğlen vakti bir mağarada gizliden dinlenirken hepimizin keyfi oldukça yerindeydi. Alparslan bizi çok korkutmuştu ama sonradan hayata dönmesi hepimizin içine su serpmişti. O kalp bir kere çalıştı ya o koca kafalı soğuk nevaleye bir bok olmazdı! Şerefsiz, onun yüzünden ilk kez ödüm bir taraflarıma karışmıştı.

Bir an sinirimin bozukluğundan gülerken gözüm Savaş ve Yiğit'e kaydı. Rap bir şarkıyı sessizce söyleyerek eğleniyorlardı. Fena da değillerdi ha...

"Bu gece insanlara bak, bu gece insanlara bak, bu gece insanlara bak, bu gece insanlara bak" Yiğit kendince bir şeyler yaparken acayip kahkaha atmak istedim.

Sonra Savaş başladı.

"Hadi bakalım, geri basalım
Yok hiçbir kazanım müzikten
Tek düzey yaşanacak hazanı durduramadı akıl
Neye tapalım?
Üstüne tükürecek gece sabahın
Çünkü alkolü fazla içtiler
Eğlenip öldüler, aşka düştüler
Arandı bir şeyler, alındı meşgule
Tombala, poker, çizik nasıl meşgale?"

Şerefsiz Savaş baya da iyi söylüyordu, oğlum sen ne ara rapçi oldun lan!

Sonra maalesef ki araya Yiğit girdi. Ağzın bantlana yiğit, sesin çıkamaya inşallah!

"Bir de İzmir'i yüksekten izlerken
Havai fişekler, meşale, siren..
Park etmiş araçlar, radyoda Tilbe
Yıldızlar düşmüş ve özlenmiş anne
Küsmüş kimi sevdiğine, kimi benliğine
Bugün ben değil ben
Kimi vurulmuş kan akar her yerinden
Kimi kovulmuş sabahtan iş yerinden"

Yiğit susup devamını Savaş'a bırakınca bir an olsun kulaklarım adına mutlu oldum.

"Bir de bugünden sanki sonrası yalan gibi yaşanmış
Dünlere, düşlere bir de Eylül'e isyan!
En başta düşenler iplere tutsak
Hayat kadınları, çöpçüler falan..
Otoparklar, birahane, barlar
Kodamanlar, virane sokaklar
Bu gece sabahın üstüne kusacak"

Tam Yiğit ağzını açmıştı ki "Lan yiğit, bizim ki de kulak be oğlum" deyip güldüm.

Kızıp "Kes, gelmeyeyim oraya" deyip dayılanınca "Hadi gel" dedim. Bir anda kahkaha attı. Aferin oğlum anır topla başımıza teröristleri!

İkisi aynı anda nakaratı söyleyince şarkı daha da hoşuma gitti.

"Bu gece insanlara bak
Dozajı kaçırmışlar kim ki bunlar?
Bu gece insanlara bak
Bir değişik hepsi bak bir değişik manyak
Bu gece insanlara bak
Planlaman yanlış buna kalkışma
Bu gece insanlara bak
İşlenen tüm suçlar üstüne kalacak!"

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Jan 25, 2019 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

El AdamıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin