Bölüm 5: Alparslan Vatanser!

14.2K 1K 387
                                    

Medya: Alparslan

Bölümü internet eşliğinde okuyunuz ve lütfen sondaki açıklamayı okumadan geçmeyiniz.

Bütün gece boyunca genellikle ben, Savaş ve Hakan konuşup durmuştuk. Diğerleri arada bir muhabbete katılıp bizi dinlemişlerdi. Alparslan ise neredeyse hiç konuşmamış sürekli elleri bağlı bize bakmıştı. Arada bir biz bir şey deyince başını sallayıp dinlediğini bize belli etmişti. Gece dörde doğru masada çekirdek ve kola kalmadı. Biraz da uykum gelmişti. Ben esneyip dururken diğerleri gayet canlıydı. "Sizin uykunuz gelmedi mi?"

Hepsi hayır anlamında başlarını salladılar. Ben şaşırırken Hakan sağolsun bir açıklama yaptı. "Biz uykusuz kalmaya alışkınız hele ki şu dönemlerde neredeyse her gece uykusuz kaldığımız için"

Sanırım görevde oldukları zaman pek uyumuyorlardı.

Yiğitte Hakan'a katılıp "Dağ da hayatta kalmak istiyorsan uyumayacaksın, uyursan ölürsün" dedi. Soğukkanlı bir şekilde "Düşmanın nereden çıkacağı belli olmuyor" deyince tüylerim diken diken olmuştu. Hepsi çok soğukkanlıydı fakat ben biraz olsun korkmuştum.

"Neden bu işi yapıyorsunuz?" Beşi de hiçbir şey demedi. Konuşmaya devam edip sorumun cevabını almak için daha da ısrar ettim. "Belli ki hiçbiriniz parasız evsiz yurtsuz değilsiniz. Hatta sözü geçer birileri de olabilirsiniz. Neden canınızı riske atıyorsunuz, bu işi niye yapıyorsunuz?"

"Bir gün ülke savaş alanına dönse babanın silahını alıp sokaklara çıkıp düşmanın karşısına dikilmez misin Feride?" Belki de tüm gece boyunca Alparslan ilk kez konuşmuştu.

"Dikilirim hatta canım feda"

"E o zaman niye bu soruyu soruyorsun?"

"Ben ile siz aynı değilsiniz ya da ülkenin durumu"

"Ne fark eder" deyip kestirip attı.

"Söylesene bana maddi durumun ne?" Bir erkeğe bu soru sorulmazdı belki ama sorularıma cevap arıyordum.

"Milyarderim" deyince nedense çok şaşırmadım. Çünkü kendine iyi bakan, zengin ve soğuk nevale birine benziyordu. Aklımın bir köşesine Alparslanı Google de aratmayı yazdım. En kısa zamanda onunla ilgili bilgilere sahip olmak istiyordum.

"E işte neden? Senin yerinde başka biri olsa bu işi yapmaz. Bak işte seninle benim durumum bir değil"

"Tek fark sen ülke elden giderken savaşacaksın ben ise ülke o savaş alanına girmemesi için savaşacağım fakat ikimizin de tek amacı var vatanı korumak!"

Haklıydı.

"Konu vatansa gerisi teferruat yani" deyince başını salladı.

"Ben milyarder olduysam bu ülkede oldum, benim işimde gücümde bu ülkede. Ülke gittikten sonra para ve güç ne işime yarayacak. Ülke elden gidince bu millet sayesinde kazandığım paralarla mı kaçıp canımı kurtaracağım?!"

"Haklısın özür dilerim" deyip gülümsedim. Adamın düşünceleri o kadar güzeldi ki...

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
El AdamıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin