Medya-Asya ve Burcunun kiyafetleri.
Asya'dan.
-Abla Eymen abi nerede?"Diye soran Mügeye baktım. Sabah aklıma geldiğinde yüzümü asıp cevap verdim.
-Sabah işi olduğu için erken kalkıp gitti."Dedim. Sabah uyandığımda koca yatakta yalnızdım. Tamam not bırakıp gitmiş ola bilirdi ama yinede haber vermesi gerekirdi. Notda yazdığı beni mutlu etse de gitmesi hoşuma gitmemişti. Not: 'Ne zaman sıkıIırsan kalk ve pencereni aç ,ben o tatIı sessizIikte seninIeyim sevgiIim.Bazı işlerim olduğu için gitmek zorundayım. Senin yanında uyanmak bile bana yeter hayatım.'
-Yine daldı bu kız"dedi Burcu.-Ha?"Diye etrafa anlamaz bakışlar atmaya başladım.
-Abla ben bu akşam eve geri döneceğim."Diyen Mügeye baktım. Benden farklı olarak onun bir evi vardı.
-Tamam ablacım da,sen neden gelmiştin buraya?"Diye sordum.
-Seni özlediğim için. Babam 'artık o kızın ismi bu evde söylenmeyecek' diye bağırmıştı en son. Bende dayanamayıp yanına geldim" Dedi üzgün bir şekilde. Benim yüzümden araları bozulmuştu. Suçluluk duygusu tüm bedenimi kavururken sustum. Ne söyleye bilirdim ki? Özür dilemem hiç birşeyi değiştirmezdi. Sessizliği Burcunun neşeli sesi bozdu.
-Yeter bu kadar duygusallık! Okuldan döndüğümüzde birazcık dolaşırız" Dedi . Mügeyle aynı anda kafa salladık.Yarım saat sonra.
-Yürüyerek gidelim bence"Dedim Burcuya. Biraz düşünüp 'tamam'diye mırıldandı .İkimizde rahatlık düşkünü olduğumuz için sırt çantası almıştık. Onu süzdüğümde güzel gözüküyordu. Saçlarını iki yandan örmüştü. Ben onun aksine siyah bir gömlek giymiştim. Ben koyu renklerle takılırken, o siyah beyaz giymişti. Yürürken aklım Mügede kalmıştı. Biz dönene kadar evde oyalanacaktı. Büyük ihtimalle saatlerce film izleyecekti. Sonra da şişmiş ve kırmızı gözlerle bizi karşılayacaktı.
-Mügeyi mi düşünüyorsun?" Diye soran Burcuya dönüp konuştum.
-Evet. Yanlız kaldığı için biraz tedirginim"Dedim sıkıntıyla.
-Müge 17 yaşında kendini korur. 1hafta sonra kızın 18 yaşı olacak. Çocuk değil o" Dedi endişemi bitirmek ister gibi. Abartıyorum! Belki de.
-Haklısın. Derslerin benden önce biterse kafateryada beklersin" Dedim.
-Tamam. Ama şey... Biraz gecike bilirim" Dedi utangaç bir tavırla. Gözlerini kaçırdığında sevgilisiyle buluşacağını anladım.Yarım ağız sırıtıp konuştum.
-Eğer istersen ben önce Mügeyi evden alıp Deniz kafeye geçerim. Sende işlerini halledip gelirsin" Dedim. Hevesle konuşmaya başladığında tek kaşımı havaya kaldırmaya çalıştım. Çalıştım diyorum! Çünkü sonuç başarısız.
-Tamam. Harika olur... Şey yani.. Sen Mügeyi bekletmessin"dedi sonlara doğru utanarak. Benim başarısızlığıma bakıp kahkaha attı. Palyaço da oldum. Ne güzel! Ama dün Eymene yaptığında güzel olmuştu.
-Önüne baksana !"Diye bağırdığında Burcuya döndüm. Sinirli bakışlarla karşısındakı çocuğa bakıyordu. Bizden büyüktü aslında. Kot ve gömlekle havalı gözüküyordu. Üniversitenin basket takımının başkanıydı.
-Asıl sen önüne bak!" Dedi karşımızdakı adam. Yanına takımın diğer üyeleri gelince Burcuya sakin olmasını söyledim. İşler kötüye gidiyordu.
-Suçu bana atmaya kalkma!"Dedi Burcu sinirle. Ne vardı bu kadar sinirlenecek? Alt tarafı küçük bir çarpışma!
-Bana bak sen ve sevgilin sinirimi çok bozuyorsunuz! "Dedi karşımızdakı adam. Takımdan biri 'Tuna sakin ol' demişti .
-Asıl sorun Cenk değil mi? Ondan abartıyorsun?"Dedi Burcu. Her an Tunanın yüzüne yumruk atacak gibiydi.
-O Cenk itine fazla güvenme"Dedi sinirden kolundakı damarları belli olan Tuna. Anladığım kadarıyla Cenk ve Tuna arasında bir gerilim olmuştu. Şimdi de işe Burcu karışıyordu.
-Haklısın. İnsan her kesi kendi gibi görüyor."Dedi Burcu laf sokarak. Tuna sabrının sonlarına gelmiş gibi sesini yükseltti.
-İki gece takılır sonra atar seni çöp kutusuna. Diğer kızlar gibi sürtük olmaya meraklıysan defol git o ite" Dedi acımasızca Tuna. Ağzını açıp konuşmasına devam edicekken tokat sesi duvarlarda yankılandı sanki. Burcunun bedeni sinirden titrerken göz yaşları akıyordu. Son kez Tunaya nefretle baktı. Yanından hızlı adımlarla geçerek okula girdi. Kendime geldiğimde eteğimin uçlarını tutarak peşinden koşmaya başladım. Şu anda nasıl göründüğüm umrumda değildi. Burcunun lavaboya girdiğini görüp o yöne döndüm. İçeriden bağırış sesi geldikten sonra 3,4kız koşarak çıktı. Yüzlerinden korku akıyordu. Sanırım Burcu onları lavabodan kovmuştu. İçeri girdiğimde duvarın köşesine çökmüş hıçkırarak ağlayan Burcuya yöneldim. Yanına çömelip sarıldım. Ağlayarak bana sarıldı. İçim acımıştı. Saçını okşayıp onu yatıştıracak sözler sarf etmeye başladım. İşe yaramıyordu!10 dakika sonra.
-Daha iyi misin ?"diye sordum Burcuya.Yüzüne ikinci kez su vurarken sakinleşmişti.
-İyiyim ben. Bir an sinirlendim. Önemli birşey yok"Dedi gülümseyerek. Yüzündeki gülümsemenin sahte olduğunu ikimizde iyi biliyorduk .
-Anlatmak istersen dinlerim. "Dedim zorlamadan. Saate baktığımda dersin başlamasından 20 dakika geçmişti. Şimdi derse gidersek çok kötü azar yerdik.
-Bence bu derse girmeyelim"Dedi Burcu. Benimle aynı fikirde olması beni mutlu etmişti. Yoksa kendimi tembel öğrenci kategorisine atıcaktım.
-O zaman kafateryaya inelim." Dedim. Burcu akan makyajını tazeleyip kafa salladı. Kapıdan çıkıp aşağıya indik. Kafeteryada masaların çoğunluğu boştu. Sadece biz ve Tunanın takımı vardı. Burcu onları gördüğünde geri dönücekken kolunu tuttum.
-Ondan korkmuyorsun değil mi?" Diye sordum. Burcunun onların tam karşılarındakı masaya oturmasıyla cevabımı almış oldum. Yanına oturup 'anlatmak ister misin?' diye sordum. Derin nefes alıp anlatmaya başladı .
-Cenk ve ben seninle tanışmadan 3 gün önce sevgili olduk. Cenk iyi biri. Beni seviyor! Eskiden hata yapmış ola bilir ama pişman."
-Ne hatası?"Diye sordum. Merak ediyorum ne yapayım! Burcu bana kısa bir bakış atıp bakışlarını masaya indirdi.
-Cenk ve Tuna üvey kardeşler. Cenk hep Tunadan nefret etmiş. Sonunda Tunanın sevgilisini elinden alarak ondan intikam almış. 6ay önce olmuş bu olay. O olaydan sonra bir birlerinin sevgililerini kandırmışlar.Cenk pişman olduğunu söyledi bana. Ben... Cenke güveniyorum" Dedi Burcu ciddiyetle.
Aklıma takılan birşey vardı.Bunu dile getirdim.
-Yani Tuna bu yüzden mi Cenke güvenme dedi?"Diye sordum. Burcu gözlerini kısıp biraz düşündü.
-Ola bilir...Büyük ihtimalle öyle."Dedi Burcu. Bir kaç dakika sessizlik oldu.Etrafa göz attığımda Tunanın takımı gitmişlerdi.
-Anladım. Kahve ister misin?" Diye sordum sessizliği bozarak.
-Sıcak çikolata"Dedi gözleri parlarken.
-Sıcak çikolata"Diye bende onu taklit ettim.20 dakika sonra.
- Siz niye ilk derse girmediniz?"Diye sordu hoca. Yırtıcı bir aslan misali karşımızda durmuştu. 'Dedim ben eve gidelim! Sakalımız yokki sözümüz dinlensin! 'diye homurdanan Burcuya tekme atmak istedim bir an. Sanki zorla soktum sınıfa!
-Şey... Aksiyonlu bir başlangıç yaptık güne. Bu seferlik affetseniz?"Dedim oldukça kibar bir sesle.
-İstediğiniz zaman gele bilirsiniz tabi! Büyüklere saygınız olsa yapar mısınız hiç böyle?!" Diye yakınmaya başladı Suzan hoca. Kapının çalınmasıyla hocanın 'gir' demesi aynı anda oldu. İçeri en sevdiğimiz Aslı hoca girince mutlulukla gülümsedim.
-Üzgünüm rahatsız ettim. Sizi müdürün odasında bekliyorlar "Dedi nazik bir sesle. Aslı hocaya bayılıyorum ya!
-Tamam. Sınıf size emanet!"Dedi sert sesle Suzan hoca. Aslı hoca 'tamam' deri gibi kafa salladığında Suzan hoca topuklu ayakkabılarını yere vura vura odadan çıktı.
-Siz yerinize geçe bilirsiniz kızlar." Dedi canım hocam. Sakin adımlarla yerimize geçtik. Burcu kulağıma 'Bu hoca harika'diye fısıldamayı ihmal etmemişti. Aslı hoca bakımlı 25 yaşlarında genç bir kadındı. Nişanlıydı 1 ay sonra evleniyordu. Mezun olacak öğrencileri düğününe davet etmişti. Bende davetlilerden biriydim!Çıkış saati.
-Ben bir lavaboya gidiyorum" Diyen Burcuya kafa salldım. Hızlı adımlarla okuldan çıktım. Çıkar çıkmaz karşımda Eymeni beklemiyordum.
-Burada ne yapıyorsun?"diye sordum şaşkınca.
-Seni almaya geldim güzelim. Merak etme kızların haberi var"Dedi sakince. Arabanın ön kapısını açtığında bindim. Demek dün gece bunu konuşuyorlardı!
-Ama Müge bu akşam gidiyor!" Dedim. Arabayı kullanmaya başladığında bana cevap verdi.
-Merak etme onuda hallettim. "
-Nasıl yani?"
-Çok konuşuyorsun güzelim" Dediğinde kaşlarımı çatıp önüme döndüm. Kollarımı bir birine doladım. Trip attım resmen!
-Sen bana trip mi atıyorsun?"Dedi eğlenir bir ses tonuyla. Omuz silkip gözlerimi kapadım. Gözlerimle savaş verirken savaşı uykunun tatlı cilvesi kazandı...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Nolur Sev'me' Beni.
Lãng mạnGenç kız karşısındakı adama baktı.Kollarının acısı daha da artınca dayanamayıp konuştu. -Bırak beni.Canım acıyor"Genç adamın sinirden gözü dönmüş olsada sevdiyi kadının canını yakmak istemedi.Kızın kolunu sıkan ellerini gevşetip acıya bulanmış bir...