Asya'dan. 5saat sonra...
-Efendim?" Diyerek gözlerimi açtığımda etrafa baktım. Serin hava yüzüme vuruyordu. Yaşadıklarımı unutturmak ister gibi!
- Hasta olacaksınız. Bence eve gidin" Diyen güzel kadına gülümseyip gözlerimi uçsuz bucaksız denize dikdim. Kırgınlıkla mırıldanırken biriyle konuşmaya ihtiyacım vardı.
-Ev bile üşümeme engel değil artık..."
-Ruhunuz buz tutmuş demek" Diyerek yanıma oturduğunda kısa bir süre ona bakıp önüme döndüm. Hem konuşmak istiyordum, hemde ölesiye susmak...
-Ben bir yazarım. Dram türünde kitaplarım var"Diyerek kendini tanıttığında ikimizde gülümsemişdik. 'Benim hayatımıda yazsana, zaten dramla başlayıp dramla bitiyor' demek istesemde şimdi yeri değildi...
-Karakterlerimi anladığım gibi seni de anlarım. Ve merak etme benden sırr çıkmaz"Diyerek güven dolu gözlerle baktı bana.
-Çok karmaşık! Aklım, kafam, kalbim... Hiç bir şey anlamıyorum. Eskiden böyle değildim. Eskiden kendimi tanırdım ben. Şimdiyse olmuyor. Benliğim yarım kalmış gibi hiss ediyorum. Hiç tamamlanmayacak gibi hemde! Nereye baksam ondan bir parça bulmak canımı yakıyor. Onu unutarak hayatıma devam etmem gerek ama yapamıyorum. Zihnim dolu ama bir o kadar da boş! Neyi neden yaptığımı bilemeyecek kadar yorgunum. Geçmişim zaten darmadumandı ama bana yetiyordu hayatımdakıler. Şimdiye bakıncaysa sadece belirsizlik görüyorum. Kim hayatımda neden var, gelecekde nerede olacak bilmiyorum. Ve bu bilinmezlik beni yoruyor..." Diye içimi döktüğümde fazlasıyla rahatlamıştım. Evden çıktıktan sonra sahile gelmiş saatlerce haraket dahi etmeden durmuştum. Kabullenmek zordu! Birine bu kadar güvenmişken seni kullandığını bilmek acıtıyordu. Eymenin annesiyle kapıda yine karşılaştığımızda öncekinden daha kırıcı ve aşağılayıcı laflar etmişdi bana. Söylediklerini anlayana kadar çekip gitmiş, kelimelerimi yutmamı sağlamıştı.
Dedikleri bir kez daha kulağımda çınlarken derin nefes aldım.
"Sen benim oğlumun eş diye ala bileceği kapasitete değilsin bile, seni seveceğini düşünecek kadar aptalsın çünki. Ama biliyor musun ufaklık? Oğluma oyuncak olduğun için teşekkürler. Kafasını dağıtmasını sağladın. Artık her kadınla oynaya bileceğini gösterdin"
Eymen'den.
-Nerede bu kız?!"Diye bağırırken kendime engel olamıyordum. Saatlerdir telefonu kapalıydı. Ondan haber alamamak çok kötüydü. Ne halde olduğunu bilmek istiyordum. Annemle konuştuktan sonra ortadan kaybolması endişemi iki katına çıkarıyordu. Kalbimin varlığını hissetmeye başlamışken benden gitmesi... Canımı yakmaktan başka bir şey değildi!
-Bana sesini yükseltme! Bende endişeliyim zaten!" Diyen Burcuya bakmaya tenezzül bile etmeden annemi bir kez daha aradım. Sinirimi belli etmekden çekinmeyerek telefonu açmasını bekledim.
-Efendim biricik oğlum?"Diyen bu naif sesli kadını tanımam korkmamı sağlıyordu. Böyle sevecen olması sadece mutlu olduğunda ya da kızacağım bir şey yaptığında olurdu...
-Anne. Bak son kez soruyorum sana! Asya'ya ne söyledin?" Derken kendimi sıkıyordum. Ağzımdan kötü bir laf çıkmasını istemiyordum.
-Oğlum kaç kez söyleyeceğim sana?! Sadece konuştuk. Seni seviyorsa engel olmayacağımı ama sevmiyorsa hayatından çıkıp gitmesini rica ettim." Dediğinde inanıp inanmamakta kararsız kalmıştım. Belkide beni istemediği için gitmişti... Ama her şeyi evde, çantasını dahi almamıştı.
-Anne bana yalan söyleme lütfen... Sana da güvenemeyeceksem kime güveneyim?" Diye mırıldanırken tüm içtenliğimi ortaya koymuştum.
-Ben hep senin iyiliğin için çalıştım oğlum." Diyerek üste çıkmaya çalışan anneme baktım. Bu konuyu kapatmak en iyisiydi yoksa sözlerim ikimizide yaralayacaktı.
Asya'dan devam..
-Gerçekten teşekkür ederim" Diyerek gülümsemiştim. İsminin Berna olduğunu öğrendiğim bu kadın bana sırdaş olmuştu. Ona minnetle bakarken bir soru aklıma takılmıştı.
-Sora bilirsin" Diyerek naif bir tonda konuştuğunda rahatlayarak sorumu sordum. Gözlerimi hiç yüzük bulunmayan ellerinde gezdirmekten çekinmedim.
-Bu kadar ılımlı, güzel ve asil bir kadının neden evlenmediğini merak ettim aslında" Diye merakla sorduğumda gözlerini denize yönlendirerek buruk gülümsemeyle konuştu.
- Evlenemedim... Nişanlandıktan sonra sorunlar üst-üste geldi. Ayrıldı benden. Ne kadar sevdiğimi umursamadan gurur yapıp iş yerimi değiştirdim. O zamandan hayatıma erkek alamayorum. Her gördüğüm kişide ondan bir parça bulmak zor geldi. Bende yanlızlığıma sığındım..."
Dediğinde yaşadıkları zorlukları yüzünden anlamıştım. Ne yaşanmışlıklar vardı.
- Haklısın 34 yaşındayım. Sadece kendime iyi bakıyorum diye genç gösteriyorum" Dediğinde yarım saat önce verdiğim soruma şimdi cevap vermiş olsa da kafa salladım. Güzelliğine lafım yoktu, fazla güzeldi.
- Artık gidip yüzleşmen gerek" Diye mırıldandığında gözlerinin içine baktım. Güven doluydu...
-Haklısın" Diyerek oradan uzaklaştım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Nolur Sev'me' Beni.
RomanceGenç kız karşısındakı adama baktı.Kollarının acısı daha da artınca dayanamayıp konuştu. -Bırak beni.Canım acıyor"Genç adamın sinirden gözü dönmüş olsada sevdiyi kadının canını yakmak istemedi.Kızın kolunu sıkan ellerini gevşetip acıya bulanmış bir...