Medya-Sekreterin giydiği elbise.
Asya'dan.
-Çocuk seslerinden nefret ediyorum! Neden buraya geldik ki?"Diye mızmızlanan Burcuyu umursamak istemesemde ,kulağımın dibinde bağırdığı için bu mümkün olmuyordu.
-Neden geldin peki?!"Diye soran Mügeye hak vererek kafamı 'neden?' der gibi salladım.
-Aaa hem suçlular hem güçlü! Ben ne bileyim siz çocukların arasına sıkışacaksınız!"Dedi kendini haklı çıkarmak istercesine. Oturduğum bankta dikleşip, tam karşımızda duran Eymene baktım. Gözlerimi kapatmış olduğum için geldiğini fark etmemiştim. Yüzümdeki büyük gülümsemeyle boynuna sarıldım. Bir kaç dakika böyle kalıp ondan ayrıldım. Tek kaşını kaldırıp konuşmaya başladı.
-Kızlar kaçmış anlaşılan"Dediğinde ne dediğini anlamamıştım ilk başta, ama sonra banka baktığımda kızların olmadığını gördüm.Yüzüm kırarken utana sıkıla konuştum.
-Sanırım bizi yanlız bırakmak istediler"
-Büyük ihtimalle!"Diyip bir kaç adımda bana yaklaştı, aramızda santimler kala durdu. Etraftakı çocuk seslerini umursamdan konuşmaya başladı.
-Şu anda hiçbir şey umrumda değil. Sadece seni öpmek!"Diyip dudaklarımdakı bakışlarını gözlerime çıkardı. Kendimden beklenmedik bir şekilde kafamı olumlu anlamda salladım. Bu sefer emindim! Beni öpmesini, dün akşam yaşadıklarımızı yine yaşamak istiyordum. Onun nefesini hissetmek, dudaklarında kaybolmak istiyordum. İlk atağı ben yaparak dudaklarımı onun dudaklarına hapsettim. Ama bu yakınlaşmamız uzun sürmedi. Bacağıma değen çubukla geriye çekildim. Yaşlı bir kadın bize ayıplayan bakışlar atıyordu.
-Utanmıyor musunuz ulu orta yerde fingirdeşmeye?!Çoluk çocuk sizin edepsizliklerinizi mi izleyecek!" Diyerek cık cıklamaya başladığında kıpkırmızı olduğuma yemin ede bilirdim.
-Gidelim buradan yoksa bu kadın bizi diri diri yakacak"Diyen Eymene hak verdiğimi belli edercesine nidalar çıkardım ağzımdan.Eymen hazır ola geçip elimden tuttu.
-Hürmetler teyzecim. Biz yavaştan kaçalım artık"Diyerek yürümeye başladığında yaşlı kadın bastonunu bize vurmak için harakete geçirdi.
-Koş!"Diye çığlık atıp adımlarımı hızlandırdım. Hem koşuyor hemde kahkaha atıyorduk.Parktan çıkıp köşeye çekildiğimizde kahkahamı durdurmaya çalıştım.
-Hiç bi kadar eğlenmemiştim"Dedi Eymen güzel gülümsemesiyle.Ben duvarla onun arasındayken kahkahamı durdurup büyük bir şekilde tebessüm ettim.
-Bende"Diyerek onu onayladığımda etrafa göz attım. Yanlızdık!
-Devam mı etsek?"Diye mırıldandı yanağımı okşayarak.
-Neden olmasın"Diyerek karşılık verdiğimde dudaklarımızı birleştirdi. Etrafı telefon sesi doldururken geri çekilip hiç bilmediğim küfürleri sıralmaya başladı. Elini cebine açıp telefonu kabaca 'ne var?' diyerek açtı. Ona gözlerimi büyüterek baktığımda bana gülümseme bahşetmekle yetindi.
-Bir işide bensiz halledin be!"Diyerek kafasını sabır dilercesine havaya kaldırdı.
-Geliyorum 10 dakikaya oradayım!" Dedi sert sesiyle. Telefonu kapattığında 'ne oldu?'diye sordum merakla.
-Şirkete gitmem lazım. Seni eve bırakayım"Dedi 5 saniye öncesinin aksine sakin bir sesle.Aklıma gelen fikirle şirince gülümsedim.
-Şey... Bende seninle gelsem olur mu?" Diye şirince sorduğumda kafasını iki yana sallayıp kararlı bir ses tonuyla 'hayır' dedi.
-Neden ama?"Diye sordum dudaklarımı büzerek.
-Bu şekilde fazla dikkat çekiyorsun." Kaşlarını çatup bir kaç saniye düşündü.
-Aslında sen her şekilde dikkat çekiyorsun!"
-Ya ne olur?Bak yanından ayrılmam" Dediğimde oflayarak bıkkınca konuştu.
-Vazgeçmeyeceksin değil mi?"Diye sorduğunda kafamı olumsuz anlamda salladım.
-Yanımdan bir adım bile uzaklaşmayacaksın!"Dediğinde kafamı tamam anlamında salladım.Yarım saat sonra.
-Ben çok sıkıldım!"Diye homurdanarak ayağa kalktım. Şirkete gelmiş ve garip bakışlar altında Eymenin odasına giriş yapmıştık. Kapıda gördüğüm,ilk bakıştan gıcık kaptığım o sekreterin yanında Eymeni öpmüştüm. Ama tabiki de yanağından.
-Haklıyım ben!"Diye mırıldanıp o gıcık kadını aklımdan çıkarmaya çalıştım. Ama nafile! Giymiş bacaklarını öne seren elbiseyi, göğüsleri desen 'ben buradayım' diye çığlık atıyordu resmen. Ben bile utanmıştım onun yerine! Ama o arsızca kendinin şovunu yapıyordu.
-Ben sevgilimi sana kaptırır mıyım sanıyorsun?!"Diye bir an da çıkışıp koltuktan fırladım. Dik durmaya çalışıp kapıya adımladım. Kapıyı açtığım an kendimi yerde buldum.
-Çok pardon. Yanlışlıkla oldu!"Diyen çocuğa bakarak ayağa kalktım. Aynı an da kapıyı açınca dengemi kaybetmiştim. Ama şimdi buldum!
-Sorun değil.Siz iyi misiniz?"Diye sordum 23lü yaşlarında olan adama. Hafif gülümseyerek cevap verdi.
-İyiyim. İsminizi bana lütfedermisiniz?" Diye sorduğunda karasız kalsamda ismimi söyledim.
-Asya" Gülümseyerek kendi ismini söylediğinde kafa sallamakla yetindim.
-Bende Ali" Dedi. Susmayı düşünmüyordu sanırım!
-Sizi burada hiç görmedim sanırım yeni geldiniz"Dediğinde mal mal yüzüne bakıp 'neye yeni geldim?' diye sordum.
-Çalışmaya?"Dedi tek kaşını havaya kaldırarak. Bu haraket Eymeni çekici gösteriyordu,başka bir erkeği değil.
-Hayır çalışan değilim. Eymenle geldim buraya"Dedim sakince. Kızmamı gerektirecek bir durum yoktu.
- Siz Eymen beyin nesi oluyorsunuz?" Diye sorduğunda ne cevap vereceğime karar veremedim. Benim yerime başka birisi cevap verdiğinde konuşmamamın daha iyi olacağını düşündüm.
-Sevgilim!"Diyen Eymene tedirgince bakarak yutkundum. Çok sinirliydi ve ben sinirli bir Eymenle nasıl baş edeceğimi bilmiyordum.
-Eymen bey."Diye konuşan gevşek ağızlıya baktığımda, az önce benimle konuşanın o olduğuna inanamadım. Yüzündeki pis gülümseme bu işin içinde iyi şeyler olmadığını söylüyordu.
-Senin bu odada ne işin var?!"Diye bağırdığında irkilerek bir adım geri attım. Eymenin siniri gözle görülür bir şekilde artarken kaçıp gitmeyi düşünmedim değil yani.
-Bu güzel bayanla konuşuyorduk biraz" Diyen adama baktım. Canına susamıştı herhalde.
-Seni gebertirim piç! Defol odadan!" Diyerek yine bağırdığında ağzımdan 'Eymen sakin ol" çıktı. Bu haraketimle iki kişininde gözleri bana kayarken, ben sadece odaya giren sekretere bakıyordum. Şu an Eymen kadar sinirli olduğumdan bahse gire bilirdim. Ben bunu yolarım!!
-Efendim toplantı salonunda sizi bekliyorlar"Dedi odadakı iki erkeğe bakarak. Kaşlarımı çatıp Aliye baktım. Odamı patrondu?!
-Sen git geliyoruz bir kaç dakikaya!" Dedi sert sesiyle Eymen. Ali kafasını sallayarak 'geliyoruz' dedi sakince.
-Sende mi patronsun?"Diye sordum kendime engel olamayarak. Eymen bana sinirle bakmasa bu adamla belki de arkadaşlık kura bilirdim. Bana karşı hiç bir art niyyyeti yoktu. En azından ben öyle hissediyordum.
-Ilgaz şirketinin patronuyum!" Dediğinde Eymenin sert bakışları yüzünden sadece kafa sallamakla yetindim.
-Efendim her kes sizi bekliyor"Diye yine odaya dalan o sarı çiyanla Eymenin küfürü aynı anda odayı doldurdu. Eymene ters ters baktığımda göz devirmekle yetindi.
-Gidelim mi?!"Diye alayla soran Aliyi takmadan elimden tuttu. Gözlerim şaşkınlıkla açılırken beni çekiştirmeye başladı.
-Hoşçakal güzellik!"Diyerek bana veda etti Ali. O sarı çiyan yani sekretere 'o benim' bakışı atarak Eymene daha fazla yaklaştım. Bacaklarım bir birine dolandığında yeri boylayacağımı düşünsemde Eymenin kolları sayesinde kurtuldum bu rezillikten. İkimizde şirketin ortasında durmuş, şirket çalışanlarına dedikodu mazemesi veriyorduk. Ama Eymen bunu umursuyor gibi durmuyordu pek. Onun bakışları sadece... Dudaklarımdaydı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Nolur Sev'me' Beni.
RomansaGenç kız karşısındakı adama baktı.Kollarının acısı daha da artınca dayanamayıp konuştu. -Bırak beni.Canım acıyor"Genç adamın sinirden gözü dönmüş olsada sevdiyi kadının canını yakmak istemedi.Kızın kolunu sıkan ellerini gevşetip acıya bulanmış bir...