Medya-Asyanın piknik kombini.
Asya'dan.
-Özür dilerim uyuya kalmışım" Dedim suçlulukla.
-Seni doyasıya izlemem için fırsat verdin bana. Bunun için özür dilenir mi?!"Dedi hafif kaşlarını çatarak. Bu hareketine tebessüm ederek karşılık verdim.Ama diğer yanımsa utançdan ne yapacağını bilmiyordu.İzlenmeyi pek sevmezdim. Ama o yapınca rahatsız olmamıştım.
-İnelim mi artık?"Diye sorduğunda kafa sallayıp arabadan indim.Oha!
-Burası harika!"Diye fısıldadım. Her taraf yeşillikti. Tam karşımızda masmavi bir göl ve daha ilerisinde orman vardı. Renkli çiçeklerin varlığı o kadar huzurlu hissettiriyordu ki, insan buradan hiç gitmek istemezdi. Varlığını unuttuğum Eymen yanıma gelerek, elimi tuttu. Yürümeye başladığında bende hayranlıkla etrafa bakarak adımladım. Diğer elinde piknik sepeti vardı. Hava sıcaktı. Ben terlemeye başladığımda Eymen gülümseyerek konuşmaya başladı.
-Senin için kiyafet var arabada. Eğer istersen arka koltuktan alıp lavaboda giyine bilirsin"Dedi küçük kulübeyi göstererek. Kafamı 'evet' anlamında sallayıp elimi çektim. Bir şeyler homurdanıp yürümeye devam etti. 'Sanki benimle gidemezdi!'
-Bir şey mi dedin?"Diye sorduğumda kafasını olumsuz anlamda sallayıp sepeti tahtadan yapılmış banka koydu. Kafamı çevirip arabadan sarı çantayı aldım. İçine baktığımda güzel çiçekli bir elbise, yazlık şapka ve beyaz ayakkabı vardı. Hızlı adımlarla Eymenin gösterdiği kulübeye gidip üzerimi değiştirdim. Fena olmamıştım. Elbise tam dizimin üstündeydi.
Bir saat sonra.
-Çok güzel olmuşsun"Dedi 4cü kez.
-Bir daha söylersen 5 olacak"Dedim utançla. Elimi tutup ağaca yaslanmıştı Eymen. Benim de kafam onun göğsündeydi. Yemeklerimi yemiş birazcık kestirmeye karar vermiştik. 10 dakika sonra ormana gidicektik.
-Şu an ne kadar mutlu olduğumu bilemezsin"Dedi gülümseyerek. Burnunu saçlarıma gömmüş kokumu içine çekiyordu. Söylediklerine karşı sadece gülümseyip ona daha sıkı sarıldım. Oda beni daha sıkı sardı. Gözlerim bu huzurla kapanırken kendime engel olmadım.
-Güzelim uyan hadi" Diyen bir sesle açtım gözlerimi. Etrafıma bakınırken karşımda Eymeni gördüm. Aklıma rüyam gelirken hemen ayağa kalktım.
-Ne kadar süredir uyuyorum ben?"Diye sorduğumda '1 saat' diyerek cevap verdi. 1saate rüyamda onunla evlenmiş, ikiz çocuklarım olmuştu. Neyse!' Çıkar aklından. Sadece bir rüya!' Diye mırıldandım kendi kendime.
-Ne rüyası ?"Diye soran Eymene 'yok bir şey' der gibi kafa salladım.
'Öyle olsun' diye bakış attığında 'hadi gidelim' dedim.
-Ormana gidelim önce"Dediğinde kafamı olumlu anlamda salladım. Elimi tuttuğunda yüzümdeki gülümseme ve kalbimdeki güven hissiyle adımlamaya başladım. Bir adım,iki,üç,dört....beş yüz otuz . Kaç dakikadır yürüdüğümden emin olmasamda kaç adım attığımı biliyordum en azından. 5saniye önce beş yüz otuzdu! Artık dayanamayıp ellerimi dizlerime koydum.
-Yoruldum artık! Dönelim eve"Diye şikayet ettim Eymene. Elini aniden bırakmış olduğum için kaşları çatık bir şekilde bana bakıyordu. Dudaklarımı büzerek 'yoruldum ama' dedim. Dik durarak ona yaklaştım.
-Tamam dönelim"Dedi beni onaylayarak. Ellerimi bir birine vurup ona sarıldım. Kollarım boynunda olduğu için fazla yakındık. Dudaklarımız arasında santimler vardı. Gözleri dudaklarıma kaydığında yutkundu. Ay ışığı yüzüne çarpıp dudaklarının ve gözlerinin parlamasına sebep oluyordu. Ormana girdiğimizde havanın kararmasına bir kaç saat vardı. Demek zaman çabuk geçmişti. Bana biraz daha yaklaşıp dudaklarımızı birleştirdi. Gözlerini kapatıp işine davam etti. Öpmüyordu ama dudaklarını haraket ettiriyordu. Dudak kenarlarıma öpücükler kondurarak dudaklarıma ulaştı. Kalp atışlarım hızını arttırırken ne yapacağımı bilmiyordum. Bir yanın 'geri çekil' derken ,diğer yanım 'karşılık ver' diyordu. Dudakları dudaklarımın üzerinde dururken gözlerini açtı. Bana izin ister gibi baktığında hiç bir tepki vermedim. İki tarafımıda dinlemedim. Ne ittim, ne de kendim adım attım. Belki de en iyisi buydu! Gözlerini kapatıp daha istekle öpmeye başladı. Karşılık vermedim. Veremedim! Etraftan korkunç sesler geldiğinde kendimi geri çektim. Gözlerini açıp şaşkınca bana baktığında 'gidelim' diye fısıldadım. Şikayetçi bir çocuk gibi bana bakıp elimi tuttu. Yanımdakı ağaçta olan iki parlak şeyle çığlık attım. Derin nefesler alırken Eymenin arkasına saklandım.
-Neler oluyor?!"Diye sinirli ses duyduğumda eymene baktım. Ellerim istemsizce çıplak ensesine değiyordu. Elimi hızla çekip kekeleyerek konuştum.
-O_rada bi_r şey_ler var!" Kekelememe karşı elini diz kapaklarımın altından geçirdi. Sırtımdan tutarak beni kucağına aldı. Elbiseyi biraz daha aşağıya çektim.
-Ne yapıyorsun?"
-Bana güven. Benim yanımda sana hiç bir şey olmayacak!"Dediğinde kollarımı boynuna doladım. Kafamı göğsüne yaslayıp gözlerimi kapadım. 1dakika önce öpüşen ben değilmişim gibi sakindim. Kendime inanamıyorum!
Yarım saat sonra.
-Belim kırıldı. Ne kadar ağırsın sen!" Diye hayıflanan Eymene inanamıyorcasına baktım.
-Sen bana şişko mu diyorsun?!" Diye sordum kaşlarımı çatarak. Kafasını sakince 'hayır' anlamında salladı. Kafamı 'peki ne diyorsun?' der gibi haraket ettirdiğimde ellerini havaya kaldırıp 'ben masumum' bakışı attı.
-Sadece şakaydı"Diyip yanağımı öptü.
-Böyle şaka mı olur be?"Dedim çirkefleşerek. Kucağından inmek için biraz çırpındığımda beni daha sıkı sardı. Kafamı ona çevirdiğimde burun burunaydık. Gözleri hemen dudaklarıma kaydığında kafamı çevirdim. Bir daha yakınlaşmaya hazır değildim. Durdurduğu adımlarını yeniden atmaya başladığında düşüncelerime son verdim.Sadece kokusunu soludum.Gözlerimi yine kapadım... Sert bir yere bırakıldığımı his edince etrafıma baktım. Gözlerimi kapadığım an uyuyordum ! Arabaya koyuyordu beni.
-Uyandırdıysam özür dilerim"Dedi Eymen suçlulukla.Gözlerimi tamamen açıp doğruldum.
-İstersen arka koltukta otur" Dediğinde kafamı olumlu anlamda salladım. Eymen öne geçip arabayı çalıştırdı. Aklıma gelen kişiyle hemen telefonumu koltuktan aldım. Rehberden 'Miniğim' yazısını bulup aradım.
-Alo"Dedi uykulu bir ses.
-Müge?"Diye sordum emin olamayarak.
-Abla! Hala Eymen abinin yanında mısın?"Diye sordu. Onu tanımaduğım için kızmıştı. Neyse gönlünü alırdım onun.
-Evet. Sen neredesin?"Diye sordum hüzünle. Nerde olucaktı, evinde!
-Burcu ablanın yanındayım hala" Dediğinde ne söyleyeceğimi bilemedim. Şaşkınlığımı üzerimden attıktan sonra konuştum.
-Neden oradasın ablacım?"
-Seninle vakit geçirmeden gitmek istemedim abla"Dediğinde gülümseyip 'seni çok seviyorum ablacım' dedim .
-Bende seni seviyorum abla. Ama uyku tüm sevgi gösterilerinden daha önemli"
-Allahım sen bu kıza akıl ver! Tamam. Öyleyse sen uyu! Ben eve gelip uyuyacağım"Deyip yüzüne kapadım. Şu an bana beddua etdiğine emindim. Ama ne yapa bilirim ki?! Konuşmaya devam etsek susmazdık asla.
Eve vardıktan sonra.
-Eymen bu sefer benimle uyuyamazsın!" Dedim kapıdan girmesine izin vermeyerek. O sırada etrafıma bakınmayıda ihmal etmiyordum. Her an kızlardan biri uyana bilirdi. Gece saat 12 olmuştu ve biz eve yeni geliyorduk. Kabul suçlu bendim! Yolda karnım guruldamış 'ben açım 'diye kükremişti resmen. Eymen kahkaha atarak beni açık bir pilavcıya getirmişti.Yerken beni yan masadakı erkeklerin kesmesiyle kavga çıkmıştı. Eymen üçünüde tanınmayacak hale getirmişti. Beni de onlara yaklaşmamam konusunda korkunç bir sesle uyarmıştı.
-Ben sensiz uyuyamam diyorun!Anlasana güzelim"Dedi bir şeyleri anlatmak ister gibi. 1gece benimle uyumasa ölmezdi herhalde.
-1 gecede ölmezsin!"Dedim sinirle.
-Onları dövmeden önce düşünecektin bunları" dedim yine aynı sinirle. Kaşlarını çatıp bana 'yapma' der gibi bakış attı. Kafamı olumsuz anlamda sallayıp kapıyı yüzüne kapadım.
-Bak kapıyı kapatsan bacadan girerim!" Dedi yarı bağırır bir tonda.
-O zaman bacayı kapatırım!"Dedim aynı şekilde. Yukarı odama çıkıp Eymenin bana verdiği kiyafeti çıkardım. Pijamalarımı giyerek yatağa girdim. Gözlerimi kapadığımda nedense içimde bir boşluk vardı. Yatakta sağa sola dönsemde uyuyamıyordum. En sonda gözlerimi sıkıca kapatıp tüm düşüncelerime son verdim. Zihnim uyku ve uyanıklık arasındakı o ince çizgideyken burnuma dolan erkeksi bir kokuyla kendimi rüyalar alemine bıraktım. Bedenimi saran kollarla uykuya daldım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Nolur Sev'me' Beni.
RomanceGenç kız karşısındakı adama baktı.Kollarının acısı daha da artınca dayanamayıp konuştu. -Bırak beni.Canım acıyor"Genç adamın sinirden gözü dönmüş olsada sevdiyi kadının canını yakmak istemedi.Kızın kolunu sıkan ellerini gevşetip acıya bulanmış bir...