Kızların arkadaşlığı.

103 5 0
                                    

Medya-Kızların kiyafetleri.

Asya'dan.
-Senin yanımda ne işin var?"Diye cırladım sessizce. Kızların duyması hiç iyi olmazdı.
  -Sevgilimle uyuyorum. Ne sorun var?" Dedi benim aksime sakince. Umursamazlığı beni deli ediyordu.
-Ben uyumadan önce pencereyi kapatmıştım!"Dedim kendimden emin bir sesle. Tek kaşını kaldırarak konuştu.
-Hepsini mi?"Diye sorunca düşünmeye başladım. Eve girmiştim direk odama çıkıp kendi penceremi kapamıştım. Ama diğer pencerelere göz ucuyla bile bakmamıştım. Oflayıp sinirle sordum.
  -Hangi pencereden girdin sen? Hem bu koca cüsseyle nasıl girdin ki?!"
  -Pencereden değil mutfaktakı arka kapıdan girdim."
  -Sende anahtar mı var?!"
  -Burcu sağolsun"Dedi gülerek. Bana ihanet etti kız.
  -Ben sana bunun hesabını sorarım!" Dedim hayalimdeki Burcuya.
  -Abla!"Diye bağıran Mügeyle ne yapacağıma şaşırıp Eymeni yere ittim. Eymen yere sertçe çarparken küfür ediyordu.
  -Küfür etme!"Diye uyardım onu. Bir kızın yanında küfür edilmez!
-Abla içeri giriyorum"Dediğinde 'gir' diyerek onayladım onu. Kendime çeki düzen verip dik oturdum yatakta.
-Eymen abi nerede?"Diye soran kardeşime kaşlarımı çatarak cevap verdim.
-Evindedir Müge!"Dedim 'evinde' kelimesine vurgu yaparak.
-Tamam abla kızma. Bu arada günaydın" Dedi sonunda neşeyle. Mügeye çaktırmadan Eymene baktığımda gülerek beni izliyordu.
  -Günaydın!"Dedim gözlerimi Eymenden çekerek.
  -Hadi sen git! Ben giyinip geliyorum" Dedim sertçe.
  -Beni kovuyor musun ablacım? "Dedi Müge dudaklarını büzerek.
  -Kovuyorum hadi git!"Dedim tedirgince. Müge bir adım daha atmıştı çünkü.
  -Seni tanımayan biri olsa, odana erkek attın sanacak"Dedi Müge imayla .Gözlerimi kocaman açıp 'Ne erkeği?!' diye çıkıştım.
  -Ben gidiyorum ablacım. Kahvaltıya in sen."Dedi. Müge yüzünde 'Ben biliyorum ne karıştırdığını' ifadesiyle dışarı çıktı.Hemen kafamı Eymene çevirip sinir ve heyecanla harmalanmış bir ses tonuyla konuştum.
  -Hemen gidiyorsun buradan. Müge her an odaya dala bilir" Eymen yüzündeki eğlenir ifadeyle yerden kalktı. Yanağıma öpücük kondurarak dışarı çıktı.Ben şaşkınca ona bakarken evde yanlız olmadığım aklıma yeniden dank etti. Kızlardan biri onu görürse ölene kadar dedikodu mazemeleri olurdum. Hemen yataktan fırlayıp kapıyı açtım.
  -Ah kafam!"Diye inleyip alnımı ovuşturmaya başladım.
  -İyi misin kız?"Diye soran Burcuya ters ters bakmayı sürdürdüm . 'Sen anahtarı vermesen ben bu kadar çok adrenalin yaşamazdım!'diye çıkışmak istesem de şimdi zamanı değildi.
  -Kapıyı açarken yanlışlıkla kafam çarptı"Dedim normal bir sesle. Burcuyu süzdüğümde benim gibi pijamayla olduğunu gördüm.
  -Sakar kız! Ben de bir şey oldu sandım. Bir kaç saat uyuyup geliyorum"Deyip odasına yürümeye başladı. Omuzları çökmüş yıllardır uykusuz kalmış gibi yorgun gözüküyordu.
-Burcu abla uyuma sakın!"Diye bağıran Mügeyle kafamı merdivenlere çevirdim. Koşarak yukarıya çıkıyordu.Burcu ona 'Neden?' der gibi baktığında kardeşim oflayıp bıkkınca konuştu .
  -Dün her saniyemi film izleyerek geçirdim! Akşam geri dönüyorum.Bu yüzden eğlenmeye gidicez"Dediğinde bu sefer Burcu oflayıp '5 dakika daha uyuyayım' diye mızmızlandı.
  -Tamam. Çabuk olun"Dediğinde ayaklarımı sürüye sürüye odama girdim. Kafamın acısı azalmıştı sadece birazcık zonkluyordu.Telefonumu elime aldığımda günlerden cumartesi olduğunu gördüm. Yani okul yok! Gülümseyerek lavaboya gittim. İşlerimi hal ettikten sonra tam dışarı çıkacağım zaman telefonuma mesaj geldi. Yorgun adımlarla telefonu alıp mesajı seslice okumaya başladım.
  -Seni sevmek güneşe dokunmak gibi, sana bakınca eriyor içimdeki buz kütleleri, her günüm seninle başlar, seninle yaşanır ancak bu hayat, günaydın sevgilim."Diye okuyup bitirdiğimde alkış sesleriyle o yöne döndüm.
  -Harika! Birde sevgilim değil diyordun." Diye imayla konuşan Burcuya göz devirip gülümsedim. Çok güzeldi mesaj.
  -Ben iniyorum kahvaltıya. Sen ara bir iltifat et en azından!"Diyerek beni uyardı Burcu.
 
  Yarım saat sonra.
-Bulaşıkları sen yıka!"Diyen Burcuya ters ters bakmaya başladım.
-Sen niye yıkamıyorsun?"Diye sorduğumda.Tırnaklarını gözüme sokacak derecede yakınlaştırarak konuştu.
  -Yeni oje sürdüm!"Kırmızı ojelerinden gözlerimi çekip yüzüme şirin gülümseme takınarak Mügeye baktım.
  -Bana hiç bakma ablacım! Kahvaltıyı ben hazırladım zaten"Dediğinde omuzlarımı düşürerek ellerimin buruşmaması için bulaşık eldivenini taktın . Burcunun babası zengin olsa da ev işlerini Burcuya yaptırmak istiyordu. Kızının fazla tembel olduğunu biliyordu çünkü.Ben bulaşıkları yıkarken kızlar dedikodu yapıyorlardı.
  -Dün buraya bir kız geldi. Böyle... Mini elbiseli, makyajdan yüzü gözükmüyordu hatta"Diye Müge konuştuğunda Burcu biraz düşünüp sinirle konuştu.
-Ne hakla geliyor o buraya?!" Diyerek çıkıştığında 'Kim o kız?' diye konuşmaya dahil oldum.
-Abimin sevgilisi."
-Niye bu kadar nefret ediyorsun ondan?"
  -Kiyafetlerinden belli değil mi?!"
-Kısa giyinmesi kötü biri olduğunu göstermez ki"Dedim konuya bodoslama dalarak.
  - Sevmiyorum o kızı."Dedi sinirle. Gözlerindeki nefret parıltıları kilometrelerce öteden belli oluyordu.
  -O değil de yan komşunun oğlu fazla yakışıklı"Dedi Müge iç çekerek. Gözlerimi kocaman açıp sulu ellerimle kafasına vurdum. Saçları nemlenirken 'abla' diye mızmızlanmaya başladı.
  -Sus! Hiç bir erkeğe yakışıklı diyemezsin sen! Küçüksün daha!" Dediğimde kaşlarını çatarak ' ben küçük değilim' dedi.Burcu gülerek Mügenin tarafını tuttu.
  -Ne küçüğü canım! Kız 17 yaşında. Şimdiden beğensin birilerini" Dediğinde kaşlarımı bir birine girecek  derecede çatarak ona bakmaya başladım. Beğensinmiş!!
  -Beğenemez!"Dediğimde ikiside aynı anda oflayıp önlerine döndüler. Burcu Mügenin kulağına eğilip sessizce bir şey söyledi.
  -Utanmıyor musunuz benim dedikodumu yapmaya?!"Dedim senirle. Burcu bana şirin gülümseme göndererek sandalyesine yaslandı.
-Ne dedin ona?"Diye sordum Burcuya.
  -Şey... Dedim ki, 'komşunun oğlu gerçektende çok yakışıklı'. Hem o kadar önemli bir şey değil bu konu." Dedi umursamaz bir şekilde. İşim bittiğinde ellerimi kurulayıp masadakı diğer sandalyeye oturdum.
  -Yarım saate yakındakı parka gidelim mi?" Diye sordum kızlara. Bir birlerine kısa bir bakış atıp aynı anda 'tamam' dediler. Yukarı çıkıp elbise dolabımı açtım. Gözüme takılan kiyafetleri üzerime geçirdim. Saçlarımı salık bırakıp odadan çıktım. Çıkdığım an karşıma büstiyer,etek giyinmiş Burcu çıktı.
  -Gelin hadi!"Diye bağıran Müge yüzünden aşağıya indim. Daha doğrusu indik. Yuh ama! Bu da kısa giyinmiş. Şort ve krem rengi bluza, pembe ruj kombini yapmıştı.İkisi de kısa, bacaklarını öne çıkaran kiyafetler giymişlerdi.
  -Bu kadar kısa giyinmenizin sebebi ne?" Diye sordum sinirle. Mankenlik yarışması yapıyorlar sanki!
  -Ben senin gibi güzelliğimi kapatıp  kutuya koyamam!" Dedi egolu egolu.
  -Yeter! Hadi gidelim. 4saat sonra gidiyorum" Dedi hüzünle. Kafa sallayıp dışarı çıktım. Çıktığım an karşımda bir çocuk gördüm. Çocuk dediğime bakmayın 20li yaşlarındadır kesin. Yalan yok yakışıklıydı.Ama Eymen gibi olamazdı asla! Ben niye kıyaslıyorum onları.
  -Abla!"Dedi Müge heyecanla.Ona döndüğümde hayran hayran o çocuğa bakıyordu.
  -Bu o !"Dediğinde anlamazca Burcuya baktım. Kulağıma yaklaşıp 'komşunun oğlu' dedi. Kaşlarımı çatıp çocuğu süzdüm. Kot pantalon üstüne de beyaz gömlek giymişti.
  -Merhaba!"Dedi yakışıklı olduğunu düşündüğü bir gülümsemeyle.
  -Merhaba!"Dedik kızlarla aynı anda. Benim sesim kızlara göre daha sert çıkmıştı.Ama umrumda değildi!
  -Akşam evde bir parti vereceğim sizi de davet ediyorum"Dedi çapkın bir gülüşle. Hiç gözüm tutmamıştı bu çocuğu.
  -Gelmiyoruz. Hadi kızlar!"Dedim kaşlarımı çatarak. Burcu kafa sallayıp 'Hoşçakal!' dedi çocuğa. Müge hayran bakışlarla çocuğu süzerken kolundan sürüklemeye başladım.
  -Abla! Ne güzel süzüyordum yakışıklıyı. Ne diye engel oluyorsun ki bana?!"
  -Çakarım tokatı şimdi!"Dedim sinirle.

Nolur  Sev'me'  Beni.Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin