1.HAYAT 1.BÖLÜM

28.3K 1.1K 494
                                    

1. HAYAT 1. BÖLÜM

Ilık bir sonbahar günü ve ılık bir öğleden sonra, Devlet Hastanesi Ortopedi servisi ameliyathanesinin önünde orta yaşlı bir kadın sessiz ve içli içli ağlamaktaydı. Top oynarken asfalt zemine düşerek kolunu kıran 12 yaşındaki oğlu vardı içeride, kolundaki kırık eklem yerinde olduğu için ameliyata almışlardı onu. Çaresizlik içinde hem dizlerini dövüyor hem de akan gözyaşlarını başörtüsünün ucuyla siliyordu.

Burası hastaneydi ve ağlayıp sızlayan insanlara alışkın olan çalışanlar umarsızca işlerini yapıyordu. Hele yerleri paspaslayan kırklı yaşlardaki temizlikçi adam o kadar rahat tavırlar içerisindeydi ki, ağlayan kadının önünden geçerken bile keyifle türkü mırıldanıyordu. Biraz ileride sıralı sandalyeler olmasına rağmen kadın ameliyathane kapısının hemen önünden bir an olsun ayrılmıyordu. 12 yaşına gelene kadar üzerine titrediği, ağladığında ağladığı güldüğünde güldüğü kınalı kuzusu şu an ameliyattaydı.

Karşı duvarın dibine çöktü, kapı her açıldığında heyecanla yerinden kalkarak oğlundan haber getirecek birini arıyordu üzgün gözleri. Oğlu kolunu kırdığında apar topar çıkmıştı evden. Ne telefonunu alabilmişti yanına ne de çantasını, üzerine doğru dürüst bir elbise bile giyememişti. Komşusunun aracıyla getirmişti onu buraya ve komşusunun telefonu ile arayabilmişti fabrika işçisi olan kocasını. Şimdi ise tek başına bekliyordu oğlunun ameliyattan çıkmasını, gözleri yine yaşlıydı ve yine ağlıyordu durmadan.

Yeşil önlüklü, balıketli bir kadın kapıdan çıkınca yine heyecanla çöktüğü yerden kalktı, ona da bakıyordu yalvarır gözlerle. Oğlundan bir haber alma umuduyla dikkat kesildi ona. Tombul vücudunu ve iri göğüslerini sergilercesine daracıktı yeşil önlüğü. Kendisine yalvarır gözlerle bakan kadına doğru ciddi gözlerle iki adım yaklaştı.

"Ameliyattaki sizin oğlunuz muydu?"

Oğlundan haber getirdiğini anlayarak heyecanla baktı yeşil önlüklü kadının gözlerine, karşısına geçip başını salladı hızla.

"He benim oğlum. İyi mi durumu? Ne olur söyleyin?"

"Böyle harap etmeyin kendinizi canım, sadece kolu kırılmış çocuğun atla deve değil. Ameliyat yapılıp kolu alçıya alındı. Narkozun etkisinde olduğu için tutuyoruz içeride, biraz sonra odaya alacağız merak etmeyin."

"Allah sizden razı olsun, sağ olun var olun."

Beyaz ayak terliklerini şaklatarak büyük poposunu sallayıp giderken kadın duvara sırtını yaslayıp derin bir oh çekti, oğlunun durumu iyiydi ve biraz olsun rahatlamıştı. Gözlerini tekrar kapıya çevirip oğlunun çıkmasını beklerken uzun koridorun başından kendisine doğru hızlı adımlarla gelen kocasını fark etti, onun da yüzünde endişe hâkimdi. Bir elini vücuduna oldukça büyük gelen haki yeşili ceketinin cebine sokmuş, diğer elinde ise büyükçe bir poşet vardı. Koşuşturma esnasında terlemiş ve gömleğinin üst iki düğmesini açmış vaziyette nefes nefese karşısına kadar geldi. Gözlerini belertip başını titreterek:

"Ne oldu Selime? Nasıl oldu?"

"Top peşinde koşarken düşmüş, iki yerinden kırmış kolunu. Allah razı olsun Sinan attı arabaya getirdi bizi. Az evvel bir kadın çıktı dışarıya, durumu iyi dedi. Alçıya almışlar kolunu, biraz sonra da odaya çıkaracaklarmış."

Adam alnında biriken boncuk boncuk terleri ceketinin koluyla sildikten sonra kirli sakalına dokunarak derin bir nefes aldı, kaşlarını çatarak:

"Hay Allah ya, olacak iş mi şimdi bu? Top gördü mü kendisini unutuyor eşşoğlusu. Bundan sonra oynasın da göreyim."

Kadının az evvelki perişan yüz hali değişmiş, bu defa da kocasını teselli eder olmuştu. Eliyle onun kolunu tuttu.

İKİ HAYAT BİR ÖMÜR (KİTAP OLDU ) Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin