1.HAYAT 4.BÖLÜM
Duyduklarına inanamıyordu Batuhan, Defne'nin hamile olduğuna inanamıyordu bir türlü. Defne'nin ise kafasının karışık olduğu çok belliydi, sevinç ve üzüntü karışımı duygular içindeydi.
"Ne diyeceğimi bilmiyorum ama hamileyim. Hastanede yaptığım teste inanmadım eczanede de yaptırdım, sonuç pozitif. Ne düşünüyorsun?"
Tam bir şok yaşıyordu Batuhan, Defne'nin gözlerinin içine baktı bir süre. Hayatının aşkıydı karşısında duran ve ikisinin bir bebeği olacaktı. Elleriyle karmaşık duygular içerisinde olan Defne'nin yüzünü avuçlayarak dudaklarını öptü. Bir süre gözlerinin içerisine baktıktan sonra önünde diz çöktü, elini öperek başını kaldırdı.
"Şu an parmağına takabileceğim pırlanta bir yüzük yok yanımda ama sana verebileceğim sevgi dolu kocaman bir kalbim var. Seni seviyorum ve ömrümün sonuna kadar da sevmeye devam edeceğim. Benimle evlenir misin?"
Defne diğer elini ağzına götürdü, mutluluk gözyaşları döküyordu. Karşısına çökerek Batuhan'ın boynuna sarıldı.
"Evet, bu sefer evet, seninle evlenirim, seninle bir ömür birlikte olurum."
Sarmaş dolaş olmuşlar sıkı sıkıya sarılmışlardı birbirlerine. Gece doğru dürüst uyuyamadılar, Batuhan sık sık onun karnına dokunuyor öpüp kokluyordu. Evlenip baba olacağına inanamıyordu, mutluluktan içi içine sığmıyordu.
Ertesi gün ilk fırsatta nikâh işlemlerini başlattı, düğün istememişti çünkü Defne. Birkaç tane samimi arkadaşlarının katılımıyla nikâh salonunda evlendiler. İkisinin de mutlulukları gözlerinden okunabiliyordu.
Ertesi gün sabah yine el ele geldiler hastaneye, bir hemşire "Tuğrul Bey ikinizi odasına çağırıyor." deyince irkildiler. Tuğrul Bey bu hastanenin en yaşlı ve en tecrübeli doktoruydu, sert mizacının altında babacan bir kişiliğe sahipti. Odasının kapısını tıklatarak birlikte girdiler içeriye. Çoğu beyazlamış gür saçları ve bıyıklarına rağmen simsiyah kaşlarını çatarak baktı ikisine de. Koltuğuna doğru yaslanıp bir elini kinayeli bir şekilde uzatarak "Siz ne yaptığınızı zannediyorsunuz çocuklar?" deyince ikisi de birbirlerine endişeli bir yüz ifadesiyle baktı. Batuhan cesaretini toplayarak:
"Ne yapmışız efendim?"
"Apar topar evlenmişsiniz."
Doktor Tuğrul Bey hafif tebessüm ederek:
"Bu kadar cimri olduğunu bilmezdim senin Batuhan, düğün yapmadan evlilik mi olur? Pasta yok, limonata yok, hele kasap havası, o bile yok. Biz kurtlarımızı nerede dökeceğiz şimdi? Yangından mal kaçırır gibi aldın kızı bizden, hesabını elbet sorarım sana ben bunun."
Defne de Batuhan da onun bu konuşması sonrasında rahatlamışlardı. Doktor Tuğrul da koltuğundan kalkarak karşılarına kadar geldi.
"Nereden icap etti bu çocuklar? Biraz aceleye getirmediniz mi?"
Gözleri parlıyordu ikisinin de, Defne Batuhan'ın elini tutarak:
"Biz zaten evliydik efendim, attığımız sadece bir imza."
"Aileler ne diyor bu duruma?"
"Benim kimsem yok biliyorsunuz, Batu'nun ailesi de başka şehirde, hem onlar bizi zaten evli olarak görüyor."
"Tamam da şöyle anlı şanlı bir düğün yapsaydınız çocuklar, bu ne acele?"
Defne'nin karnını ovuşturduğunu gören Tuğrul Bey'in gözleri yuvalarından çıkacakmış gibi açıldı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
İKİ HAYAT BİR ÖMÜR (KİTAP OLDU )
Misteri / Thriller*Çalışmalarım noter tasdikli olup izinsiz kullanılması ve çoğaltılması yasaktır* İki farklı hayat kesişir bir noktada, ümitsizlik ve çaresizlik içindedirler. Bir ömrü birlikte yaşamak için fazlasıyla gayret sarf etmeleri gerekmektedir.