¶BÖLÜM MÜZİĞİ:SANCAK "AT"Kahvaltı sofrası kadınların iş birliği ile konmuştu.
Zilan sonradan sofraya oturmuş ve o an Alazla göz göze gelmişti.İkisi de aynı anda gözlerini çevirmişlerdi.
O anda aslında iki kadının Alaza baktığını Daye Rojin farketmiş fakat ses çıkarmamıştı.Zilan'ın rasgele de olsa bakması herkesçe normal karşılanırken Yaren'in Alaza bakması pek normal karsılanamazdı.
Zilan bir an üşüdüğünü içine titreme girdiğini hissetti.
Muhtemelen o soğuk suyla yıkanmasından dolayıydı.
Konağa geldiği ilk günden hasta olmamalıydı.Sofradan hemen kalkıp odasına çıktı üzerine kalın birşey giyecekti.
Kapıyı açtığında bir an irkildi çünkü Alaz odada evraklarını topluyordu
Kısa bir bakış attıktan sonra arkasına döndü.Zilan farketti ki yandan bakıldığında yakışıklılığı tüm Şanlıurfa'nın dillerine destan olacak suretteydi.
Zilan gardırobun önünde Alazın durduğunu farketti ondan nasıl rica edecekti çekilmesi için.
Dolabın yanına yaklaştığında Alaz arkasına döndü
"Ne oldu ne işin var gene burada ?"
Dedi hışımla.Zilan : Şeyy...
Ney Zilan Arnasoğlu ?
Hâlâ Arnasoğluydu dün geceden sonra bile Arnasoğlu.Üzerime kalın bir şey almam gerek dedi.
O sırada burun kemerinin yandığını hissetti grip olmam inşallah diyerek içinden geçirdi.Alaz: Çabuk al işim var kapıyı kapat ve çık dedi.
Zilan eline geçen ilk kazağı alıp odadan çıktı.Tam bir dağ ayısı bu adamın yüzüne güvenen yolda kalır diyerek ic geçirdi Zilan .
Bir an gözleri doldu şuan Afran ile birlikte olsaydım böyle mi olurdu bir avuç toprak ayırdı bir avuç toprak birleştirmez artık diyerek odaya geçti.
Kapıyı açtığında bu odaya ilk defa geldiğini fark etti.
"Bakırdan oluşmuş motiflerle dolu ve kırmızı rengin ağırlıkta olduğu bir odaydı burası önemli aşiret misafirlerinin ağırlandığı kimi zaman nargile içilen ve yer yer isotun en güzel rengini verdiği Çiğ köftenin yoğrulduğu nice geçmişi yad eden bir odaydı burası."
Bir an irkildi Zilan yerdeki koyun postunu kedi sanmıştı küçüklüğünden beri kedilerden korkar nerde görse kaçardı.
Aynadaki yansımasına baktığında iç geçirdi ellerinde kınalar, parmağında ona yabancı olan yüzük ve eline mecburi taktığı burmalar(bilezik) ona sanki emanetti ne yeni konağını benimsemişti ne de Alazı.
Zilan odadan dışarı çıktığında evin bir diğer oğlu Azad ile karşı karşıya geldiğini fark etti.
Sert çehresininden yengesini gördüğü an ufak bir tebessüm bırakarak merdivenlerden aşağıya hızla indi.
Zilan Azad'ın arkasından bakarak
"En azından abisine bakarak biraz daha şefkatli o gibi kalpsiz değil diyerek aşağıya indi."Kadınların her biri aksam yemeği için çil yavrusu gibi dağılmıştı.
Çünkü evdeki üç genç adam yemeğe çok dikkat eder bununla birlikte çesiti bol isterlerdi.
Rizgar ağa ise önüne gelen her yemeği yemez.
En güzel yemeklerin geleneksel yemekler olduğunu düşünür ve Urfanın tarihi yemeklerini severdi.Aksama yemek olarak Haside, Siverek Tavası , Ve Şehriyeli Pirinç Pilavı pişiriliyor etrafa hoş kokular yayılıyordu.
Evin küçük hanımları Nira Ve Zerda okuldan eve geldiklerinde direkt mutfağa geçiyor ve evin emektar hanımlarını herşeye el sürdüklerinden sinirlendiriyorlardı.
Zilan'ın kanı bu kızlara fazlasıyla kaynamıştı kadınlar kızdıkça kızlar ağızlarına gül tatlılarını atıyorlar ve gülerek kaçıyorlardı Zilan ise bu hale içten içe gülüyor konaktaki ilk defa tattığı ama sürekli seveceğini sandığı anları hafızanına kaydediyordu.
Konakta gün çabuk geçiyordu
Zilan aksam için bol yeşilli salatayı yaptıktan sonra evin kızları Yare ve Fatmaya yardım etti .Zilan'ın gözleri bir an Yareye takılmıştı
Kızcağız dünden farksızdı göz altları çökmüş Halsiz bir hali vardı.Bir anda Konağın büyükkapısını evin kahyası Reşit açmıştı.
Bu Alaz bey'in kardeşleriyle beraber işten döndüğü haberini veriyordu.Şoför koltuğunda Davud vardı yanında Azad en arkada ise Riha'nın ağası Alaz bey.
Acıktılarını belli ederek hemen sofraya gectiler.
Baslamaları için Rizgar ağanın gelmesi gerekti.Tüm herkes sofraya oturunca Zilan Alazla karşı karşıya olduğunu fark etti.
Bunu Alazda fark etmiş olacak ki kaşını havaya kaldırarak baktı.
Kafasını bir an da yere eğen Zilan bir eli geri yemeklerden yedi.
Daye(Anne) Rojin söze başladı:Oğlum Alaz herşeyin erkeni enfaldir biz en yakın zamanda konağa ses getirecek bir bebek bekliyoruz diğer aşiretler de bunu sürekli dile getirir.
Bu sözler senin kulağına küpe olsun ben yol yakınken söylerim oğul gerisi size kalmıştır." diyerek sözünü tamamlamıştı.Zilan utancından başını kaldırmazken Alaz elindeki kaşığı fırlattığı gibi yukarı çıkmıştı.
Gene bir gün daha zehir olmuştu Zilan için herşeye daha yeni yeni alışırken çocuk da neydi .Yemek Sofrası bir geceden daha sessizdi şuan.
Daye Rojin Alazın bu ettiğini hoş karsılamamış ardından sofranın toplanması için evin kadınlarına emir vermişti.
Sofra toplanmış Rizgar Ağa ve Gülraye Hanımın kahveleri yapılmış
Mutfaktaki bütün bulaşıklar yıkanıp yerleştirilmiş herkes odasına çekilmişti.Zilan ayaklarının geriye gittiğini hissederek odasının kapısına geldi "Le havle vela guvvete diyerek odaya girdi.
Oda bomboştu zaten olması gerektigi gibi diye düşündü Zilan.
Üzerini değiştirerek yatağın boş kısmına uzandı gözlerini tam kapadığı anda Alaz odaya geldi banyoya geçti yarım saat sonra banyodan çıktı altında sadece bir havlu vardı.
Bu adam delirmiş olmalıydı Zilan Alazı öyle görünce boğazına gıcık girdiğini hissetti gözleri kapalıyken bunun olması uyumadığının resmiyetiydi.
Öksürdüğü an Alaz hafif güldü gene bir seytanlık geçiyordu aklından.
Hışımlı bir sesle Öksüreceğin yere hiç bakmamalısın "Zilan Arnasoğlu" dedi.
Gene bir vurgu ile Zilan Arnasoğlu demişti ama şuan bu sorun değildi Alaz Miranoğlu şuan izlendiğinin farkındaydı.
EVET SEVGİLİ OKUYUCULARIM GENE BİR BÖLÜM İNŞALLAH BEĞENİRSİNİZ YORUMLARINIZ VE VOTELERİNİZ ARTTIKCA BENİM MOTİVEM O DERECE ARTACAK İNSTAGRAM: nazmiyetugce
bol neşeli okumalar :)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
RÎHA'NIN GELİNİ
General FictionZilan Kaderin Acı Yansımasına Uğramıştı. Biricik Sevdalısı; Afran Asla Bir Daha Yanında Olamayacaktı. Ölümdü, Kaderdi, Taktir-i İlahiydi Kim Bilir.. Ya Aşiretin En Yakışıklısı Alaz Miranoğlu Zilan Arnasoğlunu Nasıl Kabul Edecekti? Zilan Evlilikle...