Çalgı sesleri susmuş, etraf fırtına öncesi sessizliğe boğulmuştu.
Zilan donakalmıştı , Alaz Ağa Yerde öylece yığılmış olan Yaren'i kucağına aldı.
Etraftan değişik sesler geliyordu fakat Zilan algısını yitirmiş gibi bakıyordu.
Herkes bu olaydan Sonra dağılmış, nişan olamamıştı.
Şiran Zilan'ın yanına koştu.
Yaren erken Doğum yapmış hanımım, bebek düşünce sezaryene almışlar dua edelim de iyi olsun.Zilan sadece ben yapmadım diyordu.
Konakta herşey eskisinden daha karmaşık bir hal almıştı, akşam toz bulutunun havaya karışması gibi hızlıca olmuştu.
Konakta bir çığlık koptu
Yaren'im...
Zilan yatağından kalkarak camdan baktı,
Konağı amansız bir telaş sarmıştı,odanın kapısı açıldı Yaren'in annesi Zilan'ın üzerine yürüyordu,
gözleri kan kırmızısı olmuştu.
''Senin yüzünden yavrum bebeğini kaybetti...''
Zilan'ın saçından tutup yerlerde sürümeye başlamıştı.
Be ben birşey yap...
Odaya bir anda giren Alaz Ağa ile Zilan birköşeye sürüklenmiş Yaren'in annesi Şifa Hanım ortada kalakalmıştı, konağın tüm halkı da kapı da toplanmış olanları izliyordu.
Alaz Ağa yağmaya ramak kalmış bulut gibiydi.
''Ne yapıyorsun sen Şifa abla? Sakın bir daha Zilana bu muamele ile yaklaşma , bir daha bu konakta böyle şeyler istemiyorum şimdi herkes işine baksın.
''Şerna sen kal.''(Gülzehrin'in arkadaşı)
Şifa Hanım ağlayarak odada çıktı, konaktaki diğer çalışanlar da çil yavrusu gibi dağıldılar.
''Zilan'a yardım et yerden kalksın kendine gelince odama bekliyorum.''
Şerna Zilan'a elini uzatmıştı, ağlayarak elini tuttu Zilan, Afran'ın ölümünden sonra hayat ona zindan olmuştu. Elini yüzünü yıkadıktan sonra ikisi de Alaz Ağa'nın odasının önüne geldiler. Kapıyı tıktıklayıp girdiklerinde gözlerinden ateşin en kırmızı halini çalan iki gözle karşılaştılar.
''Şerna Yaren o merdivenlerden kendi mi düştü?''
Zilan masum gözlerini Şerna'ya çevirdi, içinden şükürler olsun suçsuzluğum ortaya çıkacak diyordu.
''Ağam benim gördüğüm kadarıyla Yaren'i merdivenlerden Zilan itti.''
Zilan başından vurulmuşa dönmüştü.
Sadece ağlamakla yetindi.
''Tamam çıkabilirsiniz'' Zilan'a fikri bile sorulmamıştı, bir insan bu kadar mı hissederdi değersiz oluşunu,iliklerine kadar hissetmişti. Gülzehrin'in arkadaşı Zilan hakkında doğruyu mu söyleyecekti, bunu herkesin akıl edipte Alaz'ın akıl edememiş olması ne tuhaftı.
Daye rojinin kesin emri olan bir şey vardı; artık bu evde Yaren adında birşey konuşulmayacaktı zira bu tadsız olay yüzünden koca aşiret Şanlıurfa'nın diline düşebilirdi.
Yahya bey konağın kapısında biçare belirdi, Şifa hatun koşarak Yahya beyi hırpalamaya başladı neyi var yavrumun, söylesene susma be adam! Yağmaya ramak kalan bulut gibiydi Yahya Bey dizlerinin bağı tutmadı çözüldü.
''Yaren iyi fakat...'' Fakat ne söyleeee! Şifa hanım dayanamamış bayılmıştı.
''Koşun yardım edin...'' Konak harman yerine dönmüştü evin yardımcı hanımları koşarak geldiler, Zilan bu olaya sadece pencereden kuşkulu gözlerler bakmakla yetinmişti, kapıya varmaya cesaret etmiş fakat ayakları onu iki adım geriye götürmüştü.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
RÎHA'NIN GELİNİ
General FictionZilan Kaderin Acı Yansımasına Uğramıştı. Biricik Sevdalısı; Afran Asla Bir Daha Yanında Olamayacaktı. Ölümdü, Kaderdi, Taktir-i İlahiydi Kim Bilir.. Ya Aşiretin En Yakışıklısı Alaz Miranoğlu Zilan Arnasoğlunu Nasıl Kabul Edecekti? Zilan Evlilikle...