BÖLÜM 5

43 5 0
                                    

Söyle hadi Rüzgar
"İyiki varsın"

Rüzgarın bana söyledikleri karşısında çok şaşırdım. Ne diyeceğimi bilemedim sadece
'sende' dedim.

Gülümsediğini hissettim.

"Bir yerlere gidelimmi Melis. "

" Olur. "

"Yarım saat sonra seni alırım evinin önünden"

"Tamam görüşürüz "

Hemen hazırlanmaya başladım.
Siyah tişörtümü ve siyahckot pantolonumu giydim saçlarımıda acıp düzleştirdim. Cok güzel görünüyordum. Dışarı cıktığımda Rüzgar daha gelmemişti. Bende apartmanın içine girdim. Sonuçta kış mevsimindeydik. Kulaklığı telefona takıp müzik dinleyecekken Rüzgarın arabasını gördüm. Görünüşe göre gelmişti. Biraz beklesin diye hemen yanına gitmedim. Bi beş dakika falan geçti bende dışarı çıktım

'Rüzgarcım seni çok beklettim mi?

'yok hayır yeni geldim bende'

"Hmm tamam nereye gidiyoruz."

"Sen arabaya bin ben götürücem meliscik"

Meliscik ne ya meliscik ne tutmuş bana meliscik diyo ama neyse çokda kötü de değil.

"Tamam"

Arabada biraz sohbet etmiştik. Somra Rüzgar hadi in deyince. İndim şık bir restorantın önünde durduk. Aslında diğer restorantlara göre daha küçük ve daha şirindi. İçerisine girdiğimizde toz pembe olduğunu gördüm. Gerçektende çok şirindi. Bir masaya oturduk. Rüzgar menüye baktığında bemde baktım. Bu mekanda her tür içki vardı. Fazla bilmesemde içki olduğunu anlamıştım. Rüzgar garsonu çağırdı ve bir şeyler söyledi. Yemek ve içecek isimleri değişik olduğundan Rüzgarın söylediklerinden bir şey anlamamıştım. Garson beş dakika sonra yemekleri getirdiğinde Benim önüme hamburgerimsi bir şey ve şeftali suyu felan getirmişti. Rüzgarın önündede benim hamburgerimden ve bir içecek vardı. Sanırımki içkiydi. Biz yemeğe başladık. Bir 20 dakika sonra yemeklerimiz bitmişti.
Biraz oturduk ve Rüzgarın saçmaladığını duydum ve gördüm. Belliki sarhoş olmuştu. Evini falanda bilmiyordum ne yapacaktım.

-Rüzgar sen sarhoş mu oldun?

-Bilmiyorum galiba birazcık oldum?

-Seni alması için kimi göndermeliyim.

Telefomunu uzattı ve Arası ara dedi. Rehberde gezinirken Aras yazısını gördüm ve bastım.

-Rüzgar çalıyor.

-Tamam açar şimdi.

....
Telefonu açmıştı.

-Şey merhaba ben Rüzgarın arkadaşıyım.

-Evet de Rüzgarın telefonu sende ne arıyor.

-Kendisi verdi seni arayayım diye. Bu arada kendisi sarhoş oldu.

Tepki gelmedi telefonumu kapatmıştı acaba biraz bekledim telefondan ses yoktu sonra bir ses geldi.

-Tamam neredesiniz bitane küçük bir pembe restoran var.

-Tamam hemen geliyorum.

.....

Yarım saat sonra gelmişti. Meraba dedim meraba dedi ve gülümsedi. Cidden içten gülümsemişti.
Rüzgar hayatta hiçbir kıza telefonunu vermez. Ama sen onun için ne ifade ediyorsun acaba. Bana alttan alttan laf mı sokuyordu.

-Hadi Rüzgarı arabaya taşıyalım. Dedi.

-Tamam dedim.

1 koluna ben girdim 1 kolunada o. Sende gel dedi tamam dedim. On beş dakika sonra evlerine varmıştım. Saray gibiydi saray buna ev demek hakaret olur resmen saray. Sende gel dedi Aras. Evin içine birlikte girdik. Aras koltukta oturdu. Sen odasına götür Ben seni bırakırım dedi. Tamam dedim. Odasına doğru çıkmaya başladım. En sonunda odasını bulmuştum. Odasına girdim be onu yatağın üzerine bıraktım tam çıkacakken Melis dedi. Yanına yaklaştım. Kendi kendine konuşuyordu. Ne diyeceğini merak ettim kulağımı agzına daha da çok yaklaştırdım. Melis ben çok aşık oldum. Diyordu bende sessizce kime dedim. Meliscike dedi. İlk başlarda ne dediğini anlamamıştım. Ama sonradan bana aşık olduğunu beni sevdiğini anladım. Aslında neden bilmiyorum. Ama çok mutluyum. Acaba bendemi onu seviyorum. Bilmiyorum daha bu sorunun yanıtı bulabilmek için çok erken. Daha bu soruyu bile kendime soramamalıydım ama işte hayat sordurmak zorunda bırakmıştı.
Ben hızlıca odadan çıktım. Ve aşağıyabindim Arasa beni bırakabilecegini söyledim zaten o götürecekti tamam dedi. Birlikte arabaya bindik. Yok boyunca yol tarifi hariç hiçbir şey konuşmadık. Takiii

-Melis bence Rüzgar seni seviyor. Ama sadece hoşlantıda olabilir bilmiyorum.

Ben hemen kafamı öne eğdim. Kafamı kaldırdığımda Arasın o samimi gülümsemesini gördüm.

-Ama bilmiyorum melis Rüzgar hiç bir kıza telefonunu vermez. Hic bir kıza. Sen onun için bir şey ifade ediyor olmalısın.

-Ne ifade edebilirimki.

Arasın o söyledikleri ve Rüzgarın söyledikleri beynimi allak bullak etmişlerdi. Hiç anlamıyorum Rüzgarın bana aşık olabileceği beni seveceğini aklımın ucundan dahi geçirmemiştim. Rixhar hakkımda bir şeyler bilmem lazımdı.

-Aras Rüzgarın en sevdiği swyler ne.

-Mesela siyah rengini cok seviyor. En sevdigi yemek yaprak sarması. Helede annesinin yaptıkları.

-Hmmm başka.

-Güvendiği kişiler sınırlıdır. Sen ben mete ve Mert var.

-Sevmediği şeyler ne

-Yapışkan sülük gibi kızları hiç sevmez. Hatta nefret eder. Kendini koruyabilen kızları sever. Ama sen iyi bir kıza benziyorsun. Senı seveceği kesin sevdide.

-Bence bu lafların altında bir ima saklı.

-Bilmem olabilir aslında. Hem Rüzgar senden bahsetmişti.

-Eee peki Rüzgar benim hakkımda ne dedi.

-İyi bir kız olduğunu söyledi Kanının ısındığını aöyledi ve hatta seni...

-Tamam Aras benim eve geldik.

Arabadan inip arasla vedalaştım.
-Görüşürüz Aras.
-Görüşürüz Melis.

GECENİN SESSİZLİĞİ Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin