Hayaller Müzesi

Yeşil Diyar - 1

"Gerçek savaşçılar önce kazanır, sonra savaşır. Sahte savaşçılar önce savaşır, sonra kazanmaya çalışır"

Antik Çağ

1. Kurtuluş Devri

-Herşeyden önce, Yeşil kıtanın ilk yerleşimcileri antik ırktı. Fakat bazı rivayetlere göre yeşil kıta var olduğu zamanda antik halk zaten oradaydı.Hatta yeşil kıtayı onların yaşanılabilir hale getirdiğini düşünenler de vardır. Kesin olarak neler olduğu bilinmese de antik halk yeşil kıtayı sadece yeşil bir çimen örtüsünden daha ileriye taşıyarak ormanları, dağları ve nehirleri inşa etmişlerdi. Gözleri yoktu. Ama başka canlıların gözlerinden dünyayı görebiliyorlardı. Ağızları ya da burunları yoktu. Yine de nefes almadan yaşıyor, birbirleri ile akılları yoluyla konuşabiliyorlardı. Ellerinde fazladan iki parmak vardı. Ayakları ise bir parmak eksikti. Buna rağmen büyük bir ustalık ile alet kullanmış ve doğayı daha önce kimsenin yapamadığı gibi şekillendirebilmişlerdi. Onlar yeşil diyarın hakimleriydi.

-Taki ağaçlar ayaklanıp hareket edene kadar. kendilerine Slaix diyen ağaç halkı, diyara kesin olarak geldiği bilinen ilk halktı. birer dal parçasından fazlası oldukları kesindi. insansı bir yüzleri olmasına rağmen şekil değiştirebiliyorlardı. sabit bir formda kalmak zorunda değillerdi. Antik halk onları ilk gördüğünde kendilerini bu yeni halkın tanrıları olduğuna inandırdılar. Onları ormanın huzurlu topraklarından sökerek kendi isteklerini yaptırmak için yerleşimlerine götürdüler. Slaixler o zamanlarda antik halka "Ekoh" yani kendi dillerinde yıkım getiren anlamına gelen bir isim takmışlardı. Esir olarak yaşadıkları yüzyılların sonunda yaşanan bir olay Slaixleri savaşa teşvik edecekti. Bir ejderha, ilk defa yeşil kıtaya geldi. Devasa kanatları bütün bir şehri karanlıkta bırakabiliyordu. Ama kızgın alevleri, şehri karanlıkta bırakmayacak kadar parlak ve sıcaktı. taşları bile eritebilecek sıcak ateşi ile indiği Şehirdeki antik halkın neredeyse tamamı o yangın sırasında öldü. Geri kalanları ise çok yakında çıkacak olan kurtuluş isyanının ilk üyeleri tarafından katledilecekti.

Slaixler, ilk defa fark ettilerki, ağaçtan ve sarmaşıktan görünmelerine rağmen alev almıyorlardı. Bu özelliklerinin keşfedilmesi ve ejderhayı bir işaret olarak görmeleriyle birlikte bu yanan ilk şehre yerleştiler ve kurtuluş adını verdikleri bir savaşı başlattılar. Savaş çok uzun sürmedi. Slaixler antik halkı kıtanın yeryüzünden tamamen sildi. Savaş boyunca ejderha bazı büyük şehirlerde de son kez göründü. Ağaç halkı, savaştan sonra antik halkın yerleşimlerinde yaşamaya devam etti. Tabi bu yerleşimlerin bir çoğu günümüze kadar kalmayacaktı. Devasa ejderhayı ise bir daha gören olmadı.

2. Hüküm Devri

-Diyara ikinci gelen ırk, ağaç adamlardan ve antik halktan çok farklıydı. ağaç adamlar gibi şekil değiştiremiyordu. Ama antik halkın aksine gözleri, kulakları ve ağızları vardı. Gözler ve ağızlar ağaç adamların ve kutsal tanrılarının özellikleriydi. Slaixler bu ırka birden fazla isim koymuşlardı. Çünkü görünüşleri aynı kalmasına rağmen kişilikleri çok değişebiliyordu. Bu yaratıkların isimleri, ulaşılamaz derecede yakın anlamına gelen "insan" idi. Diğer bir adları ise ateşi eğiten/ ateşe hükmeden "adam"dı. Tarihten bilindiği kadarı ile onları korkunç bir güç yeşil diyara gelmeye zorlamıştı. İnsanlar, şu anki bazı ırkların ataları olmaları ile birlikte diyara ortak dili konuşabilen bir ejderha tarafından getirilmişlerdi. Ejderha, onların kralıydı. ilk çağda gelen kadar büyük değildi. Aksine, ona oranla oldukça küçük sayılırdı. Boynunda küçük siyah lekeleri vardı. kirli beyaz olması lekeleri daha da açığa çıkarıyordu. Kuyruğunun sonunda iki zıt kenara doğru uzayan iri ve sivri kemikler vardı. Alevler derisinin hemen altında sudaki yağ baloncukları gibi yüzüyordu. Dişleri, bir dev tarafından bilenmiş mızrak uçlarına benziyordu. Çok fazla dişi vardı. Ejderhanın kudretine kutsallık derecesinde inanan Slaixler, insanların içeri girmesine izin verdi. Her ne kadar bunun ileride büyük bir hata olacağını düşünenler çıkacak olacaktı.