Kısa Yazı Denemeleri

32 3 7
                                    

" Genç kız, sudan çıkan kudredli yılanın Yeşil büyük bir yakutu andıran gözlerinin içine baktı." Eğer Sana kalbimi verirsem, onu güvende tutacak mısın ?". Siyah yılan, kendi yüzünü kızın yüzüne doğru yavaşça yaklaştırmaya başladı. Aralarında birkaç santim mesafe kalana kadar durmadı. Yılanın parlak gözlerinde Karanlık lekeler vardı." Kalbin güvende olacak.... Ama asla geri alamayacaksın "

" Zamanın kumları, yaprakları dökülen bir ağaç misali süzülerek uzaklarda kayboluyor. Bizim Vaktimiz yavaş ama kaçınılmaksızın yaklaşıyor. Ne yeryüzünün parlak gururlu ışıkları,ne de derin dünyaların buğulu karanlığı bizi durdurabilir. Onlar sadece birer ışık böcekleridir. Biz ise onları yakacak olan ateşiz. Yüzyıllar boyunca birbirleriyle çatıştılar, birbirlerini katlettiler. Bizimle asla başa çıkamazlar. Zayıf yönlerini biliyoruz. Onların duygularını biliyoruz. Vakit geldiğinde, kutsal uyanışımız gelecek ve herşey değişecek. "

"Lord Armant, odanın hemen dışında tedirgin bir şekilde bekliyordu. İri bir yapısı olduğu için kapının yanındaki sandalyeye sığmıyordu. Büyük olmasa da göğüs seviyesini biraz geçmiş olan göbeğinin de pek yardımcı olduğu söylenemezdi. Sen bir lordsun Armant. İki oğlun, Bir kızın oldu. üçüncü bir oğlun olmasa da olur. Diye konuştu mırıldanır bir sesle. Ama bu daha kötü hissetmesine sebep olmuştu. Kulaklarının sivrileştiğini hatırladığı günden bu yana, Bir Raegish olduğu günden bu yana, Morton ailesi hep üç erkek kardeş olmuştur. Kendisi üç kardeşti. Babası da öyleydi. Onun babası da. Kendini babasını tanıyanlara zayıf gösteremezdi. Lord Armant düşüncelere dalmışken kapı açıldı. Şifacının çırağı ve üvey kızı Armant'ın önünde başını eğerek " Bir oğlunuz oldu lordum " dedi. Armant oğlan lafını duyduğunda sevinçten tüm kalede koşabilirdi. Fakat çırağın yüzündeki ifade Lordun mutluluğunun yerini endişe ile doldurdu. Genç kızın yüzünde bir gülümseme yoktu. Aksine oldukça korkmuş görünüyordu. Gözleri sonuna kadar açık, yüzü bembeyazdı. Lord Armant, tek bir kelime bile etmeden kapıdan içeri doğru yürümeye başladı. Karısı Serena yatakta yarı baygın bir halde yatıyordu. Üzerindeki beyaz elbise kan yüzünden kıpkırmızı kesilmişti. Siyah saçları Terlemekten sırılsıklam olmuştu. Şifacı ise dirseklerine kadar kana bulanmıştı. İçeride bir savaş olmuş gibiydi. Şifacının kucağında bir şey tutuyordu. Lord, yavaşça yaklaşmaya başladı. Şifacı, korkak bir ses ile " Söylemiştim lordum. Doğacak çocuk bir Raegish değil demiştim ". Armant şifacının kucağındaki bebeği onun ellerinden alıp bebeğin yüzüne baktığında onun gözlerini gördü. Şifaci titreyerek konuşmaya devam etti. "Derisinin etrafında bir kabuk vardı" dedi. keskin, titrek gözleri korkunç bir kehanetti. poposunun başladığı yerde çok küçük bir kuyruğu vardı. " Çıkarken Leydinin içini parçaladı. Pençeleri çıkana kadar bırakmadı. O... Lordum O bir canavar. " Tırnakları gerçekten yoktu. Ama onun dışında Lordun gözünde onun bir Raegish'ten farkı yoktu. pembemsi yumuşak bir deri, sivri kulaklar, büyük gözler... O benim oğlum diye içinden geçirdi Lord. Lord Armant şifacıya doğru baktı. Şifacının gözlerindeki korku tüm yüzüne yayılmıştı bile. " Bir mevsim sonra buraya gel. Oğlumun kuyruğunu keseceksin ve bunu kimseye anlatmayacaksın. Yoksa senin ve kızının başını alırım. "

       " Ve genç kız, sudan çıkan bu kudredli ejderhanın büyük bir yakutu andıran gözlerinin içine baktı." Eğer Sana kalbimi verirsem, onu güvende tutacak mısın ?". Siyah ejderha, kendi yüzünü kızın yüzüne doğru yavaşça yaklaştırmaya başladı. Aralarında birkaç santim mesafe kalana kadar hiç durmadı. Yılanın gözlerindeki Karanlık lekeler onun yerine konuşuyorlardı." Tutacağım.... Ama asla geri alamayacaksın " Giselle, hikayeyi atlatmaya devam ederken Allen büyük bir ilgiyle onu dinliyordu. Heyecanı, titreşen gözlerinden çok iyi anlaşılıyordu. Siyah Ejderhanın hikayesi Alleni resmen büyülüyordu. Giselle de bunu çok güzel anlatıyordu. Giselle'nin gümüşi açık gri saçları vardı. Masum bir yüzü, ince dudakları, ve oldukça uzun bir boyu vardı. Tabi boyunun sebebi Allen'den iki yaş büyük olmasıydı. Allen hikayenin devamını beklerken Giselle'nin konuşması, kapının aniden açılması ile kesildi. Kapının önünde, uzun zayıf birisi duruyordu. Siyah hafif dalgalı saçları vardı. kıyafetleri toprakta debelenmekten çamur içinde kalmıştı. Bu kesinlikle Abisi Tristan'dı. kendisinden iki yaş büyük, daha iyi dövüşen, daha iyi konuşan abisi. " Usta seni çağırıyor. İsim gününden önce bir kez daha çalışman gerekliymiş " dedi. Bunu söylerken bakışları sürekli Giselle'nin üzerindeydi. Allen pek kalkmak istemiyordu. Hikaye onun için yaşlı bir adamın ona dayak yemeyi öğretmesinden daha ilgi çekiciydi. Fakat Giselle Tristan'a kısa bir süre baktıktan sonra başını eğerek ayağa kalktı. " Benim de kız kardeşinize kıyafetlerinde yardım etmem gerekiyor " dedi. Kapıya doğru yöneldi. Arkasını dönüp Allene doğru hafifçe eğildikten sonra dışarı çıktı. Allen derin bir nefes alarak yatağının üzerinden kalktı ve tahta kılıcını ve kıyafetlerini giymeye başladı. Abisi Tristan da içeri girerek kapıyı kapattı ve ellerini göğüs hizasında birbirine dolayarak kapının arkasına yaslandı. " O bizden birisi değil biliyorsun değil mi ? " dedi. Allen deri kemerlerini kollarından geçirirken " Neden ? Kulakları yuvarlak ve senden ağır diye mi ? " Giselle bir Mamven'di. iri yapılı, yuvarlak kulaklı, soğuk bakışlı dağ adamlarından geliyordu. Şifacılar " Onlar bizden daha ağırdır çünkü kemikleri bizimkinden büyük ve sağlamdır. Ayrıca derilerinin altında ince bir kabuk vardır. " Giselle bir dağ adamına benzemiyordu. Ama gördüğü bir çok leydinin aksine biraz daha iriydi. " Sorun sadece o değil. Mamvenler ve Raegishler pek dost olamamışlar. Ve yine olamayacaklar. Bense onunla evlenmem gerekiyor. " Allen tahta kılıcını eline aldı. " İstemiyorsan babama söyle. Ben evlenirim o zaman. Bütün hikayeleri de bana kalır " dedi gülümseyerek. Tristan hafif bir kahkaha attı. " ------ Hoşuna gidenler için, malesef bunun devamını yazmamışım. Ama bu burada paylaşmadığım, " iki ejderin dansı ya da Ejderhanın iki yüzü isimli efsanenin bir parçası.



Hayaller MüzesiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin