TACAL

♚3♚ "Ölüm Fısıldarsa Ruhuma"

Kapak tasarımı için
gergedansever e çok teşekkür ederim

Ve önce ki bölümlerde desteklerini hiç eksik etmeyen

etitutkudeme34

gulnebim

gokhan_hsngl

Çok çok teşekkür ederim ♥♥♥♥♥♥

♠♠♠♠Medyadaki de kimmiş öyle e hadi bakalım okuyup görelim♠♠♠♠

Multi :Skyler Grey I Know You
Okurken dinlemenizi tavsiye ederim.
Hadi size iyi okulamalar.
-TACAListan çocukları-

Taşlar tam yerine oturmaya başlarken, bir sel gelip çıkar karşına. Sarsıntıya uğratır .Dengelerini bozar. Kuru gürültülerle ıslatır. Gün ışığına muhtaç bırakır.
Düzeltmeye çalışırken bozduğun eserini hepten yıkmaya çalışır.
Ve o sel öyle bir güneşin yakıcılığında kavrulur ki, forkurdayan sulardan geriye, tende nemden başka hiç bir şey kalmaz. Çünkü beynindeki şeytan çocuklarının fısıltılarına ayak uyduran bir bedenin önünde ancak , ateşin dalgalanan mavisi durabilir. Alevlerin kırmızılığında yoğrulmuş mavi bir ateş.

{}{}{}{}{}{}{}{}{}{}{}{}{}{}{}{}{}{}

İndiği arabanın kapısını sert bir şekilde çakarak hışımla yürümeye başladı.

Lastiklerden çıkan tiz çığlıklarla yolu toza boğup geldiği yönün tersine drift atarak hızla uzaklaştı Tekin.
Bu ıssız yolda kalmayı hak etmişti. Her halükarda başının çaresine bakacağını biliyordu. Zaten evinede hepi topu 300 m kalmıştı. Bu soğukta yürüsünde aklı başına gelsin diye düşündü Tekin.

Tacal giden arabanın arkasından yüksek sesle çığırdı. " Ağhhhh! Gözüme gözükme sakın!! Doğduğuna pişman ederim seni Tekin!!!! "

Sinirinden burnundan solumaya başladı resmen. Hiddetle yolda yürüyüp ilerledi. Uçan kuştan bir haber olan yolda yürürken neden bu kadar ıssız olduğunu düşünüyordu. Korktuğundan değil sadece hoşuna gitmemişti . Her an her yerden bir şey çıkabilirdi . Bunun ile başederdide üstüne ay ışığından emanet bir parçasının düştüğü bu yer bir an ürpermesine neden olmuştu.

Yolun her iki tarafıda biçilmiş boş buğday arazileriyle uzayıp gidiyordu. Uzaktan görünen bir kaç ev ışığı seçebildi. Belkide bir sokak lambasıydı.

Artık beynine kurtar beni! diyerek isyana başlayan ayaklarını siyah topuklu ayakkabılarının zulmünden kurtarıp, eline alarak yol kenarının sağ tarafında bulunan su kanalına hızla fırlattı. Dalgalanan su Tacal'ın çıplak bacaklarına sıçarayıp ıslatınca ağır bir küfür savurdu. "Si.... lan böyle işi"

Hey ne sandınız? Hanım hanımcık biri olduğunumu. Saçmalık. Ne kadar zarif biri gibi görünsede bir erkekten farkı yoktur aslında. Bu sadece vücuduna taktığı bir mücevherden başka bir şey değil.