PİŞMANLIK-1

11.8K 107 16
                                    

Son Pişmanlık

               Onu kucağıma alıp tekrar tekrar bakıyordum. Benim yüzümden annesiz kalmayacaktı. Onun annesi ben olacaktım. Yaptığım hatayı telafi etmemin tek yolu onu annesiz bırakmamaktı. Babası olmadığı için yetkililerle konuştuğumda onu evlat edinebileceğimi söylediklerinde ilk defa bu kadar mutlu olmuştum. Bir psikolog ile konuşup ona bunu söyleyip söyleyemeyeceğimi sorduğumda: "Bunu asla ondan saklayamayın daha sonra öğrendiğinde daha büyük sorunlar ortaya çıkabilir. Bu yüzden erken yaşta söylemelisiniz."demişti. Keşke bu olay yaşanmasaydı da benim yüzümden annesiz kalmasaydı.

               1 ay kadar önce Sinan'la olan kavgamızdan sonra oldukça fazla içki içmiştim. Arabayı kullanırken her şey etrafımda dönüyor gibiydi. Yolda düz gitmekte zorlanıyordum.-Ne diye taksiye binmemiştim ki!-Her yeri bulanık görmeye başladığımda her şey birden bire oldu. Son hatırladım şey frene basacağıma içkinin etkisiyle gaza basmıştım ve karşıdan karşıya geçen birine çarptığımı ve emniyet kemeri takılı olmadığı için kafamı çok sert çarptığımı hatırlıyorum.

              Gözlerimi açtığımda hastane odasındaydım. Etrafa baktığımda içeride kimse yoktu. Başımda keskin bir acı hissedince elim istemsizce oraya gitti. Gazlı bezi hissettiğimde olanları hatırladım. Gece sarhoşken birine çarpmıştım. Ben bunları düşünürken içeri bir hemşire girdi. Uyanık olduğumu görünce:"Sonunda uyanmışsınız! Aslı Hanım kendinizi nasıl hissediyorsunuz?"diye sordu. Onu takmadan:"En son birine çarptığımı hatırlıyorum. Kime çarptım? O iyi mi?"diye sordum. Hemşire:"Aslı Hanım ımm... çarptığınız kadın şu an yoğun bakımda ve durumu oldukça kritik. Doktorlar elinden geleni yaptı ama..."dediğinde kalbimde büyük bir acı hissettim. İçki içtiğime o kadar pişman oldum ki hemşirenin çıkıp odaya polislerin girdiğini fark bile etmemiştim.

             Polislere hatırladığım her şeyi anlattığımda gözyaşlarım benden izinsiz bir şekilde sel gibi boşalıyordu. Polisler beni fazla zorlamadan notlarını alıp yurtdışına gitmemem konusunda uyarıp çıktılar. Daha fazla dayanamayıp yataktan kalkıp yoğun bakım ünitesine girdim. Yaşlı bir kadın kucağında bir bebekle bekliyordu. Beni görünce bir anlık bana baktı sonra hemen kafasını başka tarafa çevirdi. Camdan baktığımda kadının etrafında bir sürü doktor koşuşturuyordu. Hemşirelerden biri şok cihazını çalıştırdı.5 dakikanın sonunda doktor artık pes etmişti. Yaşlı kadının kucağındaki bebek sanki bunu hissetmiş gibi ağlamaya başladı. Ona baktığımda benimde ağladığımı yeni fark etmiştim.

             Yaşlı kadın bir hışımla kalkıp bana bağırarak:"Oldu mu? Mutlu musun? Sırf senin içkin yüzünden torunumun yetim olması yetmezmiş gibi bir de öksüz kaldı! Nasıl bakacağım ben ona? Bunu da düşündün mü? Doğru ya sen hiçbir şey düşünmezsin! Eğer düşünseydin içkili bir şekilde araba kullanmazdın" dedi. Bu sözlerin karşılığını verebileceğimi zannetmiyordum. Ama istemsizce ağzımdan:"Ben bakarım ona!"çıkmıştı. Kadın bir şey demeden bebeği bana verip:"Adı Enes. Babasının adı. Hiç görmediği babasının. Şimdi annesini de göremeyecek ama..." deyip ağlayarak uzaklaştı.

               Enes'e baktığımda saçlarımı eline dolayıp oynuyordu. Yüzündeki masumiyet benim pişmanlığımı arttırırken duyduğum sesle arkamı döndüm. Sinan yanıma gelip bana sarıldı ve:"Ben çok özür dilerim Aslı. İyi misin?"dedi. Burukça gülümseyerek:"Hayatımda ilk defa kendimi bu kadar suçlu hissediyorum. Çok pişmanım."diyerek ağlamaya başladım. Sinan:"Ağlama artık. Geçmişi değiştiremezsin ama geleceği değiştirmek senin elinde Aslı. Madem çocuğumuz olmuyoronu evlat edinelim. En azından onun geleceğini değiştirebiliriz."dedi. Enes'e bakarak kafamı salladım. Üzerimdeki ve kalbimdeki bu ağırlığı belki bu şekilde biraz olsun azaltabilirdim. Ama bu acı ömrümün sonuna kadar geçmeyecek. Ne yaparsam yapayım bu acı hep sol yanımda kalacaktı.

ESMANUR

KISA HİKAYELERHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin