PİŞMANLIK-2

2.1K 24 8
                                    

Unutmanın Pişmanlığı

Perfinya kendi gezegeninde bir Florida mevsiminde yine aynı yıldızcıya gidip Moon'un en sevdiği yıldızlardan alıp mezarlığa doğru uçmaya başladığında aklına 19 gün öncesi geldi.

Perfinya arkadaşlarıyla dolaşıyordu, karşısından yüzü çok tanıdık gelen ama kim olduğunu bir türlü çıkaramadığı birisi kendisine doğru yaklaşıyordu. Moon yan tarafında birisinin olduğunu fark etti ama artık çok geçti. Perfinya tam Moon' a kim olduğunu soracağı sırada ikisinin pelerinleri birbirine dolaştı ve kendilerini yerde buldular.

Perfinya bu duruma oldukça sinirlenmişti ve bir anlık sinirle Moon'a bağırmaya başladı '' Sen ne yaptığını zannedip beni düşürüyorsun?'' dediğinde Moon bir şey demek için ağzını açtığında Perfinya daha fazla bağırarak ''Kimse ben konuşurken ağzını bile açamaz kesinlikle bir şey söyleyemez sözümün bölünmesinden nefret ederim.'' diye bağırmaya devam ettikçe sakinleşmesi gerektiğinden daha fazla sinirleniyordu. Bu arada Perfinya'nın arkadaşları da Perfinya ve Moon'un yanına geldi. Perfinya'nın sinirli olduğunu fark ettiklerinde bir yandan Perfinya'yı sakinleştimeye çalıştılar. Bir yandan da Moon'a laf atmaya başladılar ama artık Moon dayanamıyordu çünkü üstüne çok fazla gelmişlerdi. Dayanamamanın da verdiği duyguyla ağlamaya başladı. Perfinya ve arkadaşları Moon'un duygularını önemsemeyerek ''Erkek uzaylı ağlar mı ?'' diye dalga geçmeye başladıklarında Moon pelerinini düzeltmeye başladı ve gitti. Perfinya, Moon giderken arkasından ''Keşke ölsen de tüm gezegen senden kurtulsa.'' diye de bağırmayı ihmal etmemişti ama birkaç dakika sonra bundan pişman oldu çünkü Moon'un kim olduğunu hatırlamıştı. Nasıl unuttuğunu halen anlayamanın verdiği hüzünle çok şaşkındı eğer Moon olmasaydı kendisi şu anda yaşamıyor olacaktı. Moon onların eski karşı komşularıydı annesi ölmüştü, babası ise işe yaramaz adamın tekiydi. Okula beraber gidip gelirlerdi. Bir gün okuldan dönerken Perfinya etrafına bakmadan uçmaya başlamıştı. Karşısından gelen ufoları görmemişti. Moon bunu fark etmişti ve Perfinya'nın başına bir şey gelmemesi için kendi canını tehlikeye atarak Perfinya'yı çekerek kendisi atlamıştı karşısından büyük bir hızla gelen ufonun önüne. Büyük bir hızla çarpmıştı ve Moon görme yetkisini kaybetmişti. Perfinya hatırladıklarını arkadaşlarına anlattıklarında arkadaşları önemsemedi ''Zaten şu anda gitti yeniden gelirse dilersin özrünü boşver şimdi.'' dediklerinde Perfinya yeniden sinirlenmişti. Tüm küçüklük anılarının beraber olduğu birisini umursamadan yapamazdı.

Moon'un nerede olabileceğini düşündü ve aklına küçükken beraber oynadıklarını, en güzel dakikalarının geçtiği uzay parkı geldi. Oraya doğru uçmaya başladı. Uçarken hep ''Nasıl özür dilesem, ne dersem beni affeder acaba ?'' diye düşünüyordu. Parka yaklaştığında kendilerinin çok sevdiği mor uzay taşlarının orda olabileceğini düşünerek oraya doğru yöneldi. Moon'u görüyordu ama bir tuhaf bir şey vardı. Moon'un ağzından değişik şeyler çıkıyordu. Telaşla oraya indi. Taşların yanında ne olduğunu anlayamadığı bir cisim buldu ve eline aldı. Eline alır almaz Moon'un sesi kulaklarını doldurdu bu bir ses kayıt cihazıydı ve Moon son sözlerini kaydetmişti ''Beni acaba anlayan bir insan olur mu diye merak ediyordum belki de tek yaşama amacım buydu ama anladım ki o da yokmuş. Bu kadar zaman boş yere yaşamışım, boş bir amaç uğruna. Perfinya'yı bulup onunla sadece tek bir kelime konuşabilmek içindi bu kadar zamanım ama gerçekten boşunaymış. Keşke en başta pes etseydim ve bu saçma oyunu sürdürmeseydim. Perfinya ''Keşke ölsen de tüm gezegen senden kurtulsa'' diye bağırdığında bana gerçekten bu gezegen de fazla olduğumu düşündüm kim benim gibi birini ne yapsın ki cidden merak ediyorum...'' cümlelerini dinlerken Perfinya ağlamaya başlamıştı belki de o sinirle bağırmamış olsaydı şu anda Moon yaşıyor olacaktı. Birisinin hayallerini yıkmamış olacaktı ve belki de birisi onun yüzünden intihar etmemiş olacaktı. Perfinya kendisinin bir anlık siniri yüzünden Moon'un öldüğünü hiçbir zaman için aklından çıkaramadı ve küçükken beraber izlemeyi sevdikleri yıldızlardan her gün mezarına götürdü. Ama her mezara gittiğinde kendisinden nefret ediyordu ve keşke demeseydim pişmanlığı yaşıyordu.

ELİFNAZ BUSE

KISA HİKAYELERHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin