KORKU-4

855 11 2
                                    

ALT RANZA

Çok korkmuştum. Sık nefes alıp veriyordum ve kalbim küt küt atıyordu, ağlıyordum. Bağırıyordum ama kimse beni duymuyordu. Acaba ölmüş müydüm? Ne oluyordu anlayamamıştım. Bu yaşadıklarım neydi ? Bir Hayalet mi vardı yoksa sadece tekrar tekrar gördüğüm dehşet verici bir kâbus muydu?

Her şey üç ay önce başlamıştı. Ne zaman başladığını tam hatırlamıyorum, ama uykuya dalma korkum sanırım kendi odama sahip olduğumda başladı. Önceleri, büyük abimle odamı paylaşıyordum. Daha sonra o kendi odasını istedi ve bana evin arkasındaki oda kaldı. Oda çok dardı. Şikâyet etmiyordum çünkü o yaşta bile geniş bir evimizin olmadığını biliyordum. Abime yeni bir yatak alınmıştı. Bana ise eski ranza kalmıştı. Kendi başıma uyumaktan biraz korktuğum halde, üst ranzada yatmak hoş olacaktı. Ancak Daha ilk geceden bu değişiklikte garip bir tedirginlik hissetmeye başladım. Yatakta doğruldum ve aşağıdaki yeşil halının üzerine dağılmış oyuncaklara baktım. Bakarken gözüm aşağıdaki ranzaya kayıyordu. Sanki bir şey gözümden kaçmaya çalışıyor gibiydi. Aşağı ranzada hiçbir şey olmadığını anlayınca yorganımı üzerime çektim ve aşağıdan babamın izlediği televizyonun sesinin verdiği güvenle uyudum.

Bir ara hareket eden bir şey beni uyandırdı. İlk başta ne olduğunu anlamadım. Her şey karanlıktı neredeyse zifiri karanlık. Hemen aklımda iki düşünce oluştu. İlki ailem yataklarındaydı çünkü hiç bir ses veya ışık yoktu. İkinci düşüncem ise bir sese dönüştü. Beni uyandıran sese. Gözlerimdeki son uyku perdeleri de yok olduğunda ses tanınır hale gelmişti. Altımdaki yatak gıcırdıyordu. Sanki birisi rahat bir pozisyon arıyor gibiydi. Acaba ses benim hayal ettiğim bir şey miydi? Yoksa kedim aşağı yatakta yatmaya mı çalışıyordu? O anda kapıma baktım ve kapı kapalıydı. Belki de annem beni kontrol etmek için kapıyı açtığında kedim içeri gelmişti? Evet, öyle olmalıydı. Yüzümü duvara döndüm ve uyumaya çalıştım. Ben döner dönmez aşağıdaki ses durdu. Sanırım kedimi rahatsız etmiştim. Ama hemen fark ettim ki aşağıdaki ziyaretçi kedimden daha sinsi bir şeydi. Aşağıdaki şey bir anda yatakta deli gibi tepinmeye başladı. Sanki birisi öfke nöbeti geçirir gibi.. Gözlerim korkuyla açıldı ve korkudan ağladım. Her küçük çocuğun yaptığı gibi annemi çağırdım. Evin diğer ucunda bir hareketlenme oldu. Bağırdıktan sonra aşağıdaki şey deliye döndü ve sanki deprem oluyormuş gibi yatağı sarstı. Aşağı inmek yerine yatağımda kalmayı tercih ettim. Onları beklemek sonsuz bir süre gibi geldi. Kapı sonunda açıldı. Bu arada aşağıdaki yatağın boş olduğunu fark ettim. Ben ağlarken annem beni sakinleştirmeye çalışıyordu. Neden korktuğumu anneme söyleyemedim. Sanki ondan bahsedersem geri gelecek gibi bir his vardı içimde. Annem aşağıdaki yatağa yattı ve sabaha kadar orada kalacağını söyledi. Ama gece neredeyse hiç uyuyamadım. Ertesi sabah o oda dışında her yere gitmek istiyordum. Bir cumartesi sabahıydı. Bahçede arkadaşlarımla oynuyordum. Bahçede birçok çalı ve büyük ağaç vardı. Bu yüzden kendimizi bir tatil adasında macera yaşar gibi hissederdik. Arkadaşlarımla oynarken gözüm odamın penceresine kaydı. Sanki sabahları beni izliyor. Gece tek kalınca sinirle doluyor ve bana kâbus yaşatıyordu. Size garip gelebilir fakat beni odaya geri soktuklarında itiraz etmedim. Elimde bir kanıt yoktu nasıl olsa. Üst kattaki ranzama tırmandım ve yattım. Gece korkudan hareketsiz yatarken bir anda kalp atışlarım hızlandı. Aşağıdan yine çıtırtılar geliyordu. Bu sefer aklımda bir düşünce dolaşmaya başladı. 'Hayalet'. Biraz sonra aşağıdaki çıtırtılar yerini nefes alıp vermeye bıraktı. Göğsünün inip kalktığını hayal edebiliyordum. Ev yine sessizleşmişti. Nefes alıp verişler devam ediyordu. Gitmesini istiyordum. Beni yalnız bırakmasını. Orada sessizce yatıyordum. Ne istiyordu benden? Daha sonra beni gerçekten korkutan bir şey oldu. .Hareket etti. Daha önce ki hareketlerinden farklıydı. Sanki bir hayvan gibi. Kuşkusuz bir şekilde. Yatakta doğrulduğunu hissettim. Aramızda sadece bir kaç tahta vardı o kadar. Nefes alıp verişi daha da hızlanmıştı. Yatıyordum. Gözlerim yaşlarla doldu. Boğazım yanmaya başladı. Bu korkunun tarifi olamazdı. Böyle bir korkunun var olduğunu sanmıyordum. Ama yanılmıştım. Neye benzediğini merak ediyordum. Uyanık olduğumu anlamaması için büyük uğraş veriyordum. Yataklar arasındaki tahtaya dokunmaya başladı.. Sonra büyük bir güçle tahtaya vurdu. Artık ağlamaya başladım. Annem yine geldi ve bana sarıldı. Bana ne olduğunu sordu. Yine aynı şeyi söyledim. HAYALET 'Bu garip olaylar haftalarca devam etti. Alt kattaki yatağın üzerine tüm eşyalarımı koydum. Oraya gelmesini istemiyordum. Karanlık olunca, yatağıma uzandım. Ne yapacağımı bilmiyordum. İçimden bildiğim duaları okuyordum. Duaları okurken, sabaha kadar uyanmamayı umut ediyordum.

Ne yazık ki bu gece en korkunç olanıydı. Bir gece yarısı yine uyandım. Oda karanlıktı. Hiç bir ses yoktu. Nefes alma, gıcırdama, hiçbiri. Oda cansız duruyordu. Cansız, ama boş değil. bu sefer Gece ziyaretçisi, alt yatakta değildi. Benim yatağımdaydı! Çığlık atmak için ağzımı açtım, ama hiç bir şey diyemedim. Eğer çığlık atsaydım uyanık olduğumu öğrenebilirdi. Onu görmüyordum, ama hissediyordum. Yorganımın ucunda duruyordu. Hissettiğim ağırlığı asla unutamayacağım. Odada bir parça bile ışık yoktu. Kaçıp kurtulmak istedim. Ama daha sonra ya benden daha hızlıysa diye düşündüm? Yakalanmadan inebilir miydim? Doğrulurken hareket etmediğini anlayınca şaşırdım. Ya uyuyorsa? Belki benimle oyun oynuyor, uyanmamı bekliyordu? Ama artık bu korkuyla yaşayamayacağımı hissettim. Sonuçları ne olursa olsun ve bunları bana yaşatan her neyse onunla yüzleşmem gerektiğine karar verdim .Tüm cesaretimle yorganı yavaşça üzerimden kaldırmaya başladım. Tam o anda elim ona çarptı. Korkudan her yerim titremeye başladı. ama o Hiç bir şey yapmadı.Onu çok merak ediyordum .Ona dokunmak istiyordum .Tüm cesaretimi toplayarak yorganımı kaldırdım ve elimi ona doğru uzattım . Çok hızlı bir hareketle elimi kavradı ve beni kendine doğru çekti ve birden duvara zıpladı ve duvarda asılı kaldı.Ve beni sıkmaya başladı çok korkuyordum artık nefes alamıyordum.beni gittikçe daha çok sıkıyordu çünkü güneş doğuyorduartık kendimi ölüme bıraktığım bi anda gözlerimi açtım.Ve bunun bir kabus olduğunu anladım .Gözlerimi açtığığımda güneş odamı çok güzel bi şekilde aydınlatıyordu..

KISA HİKAYELERHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin