2.Bölüm: "Yaşamak."

260 10 0
                                    

"Bırak beni!" diye çığlık attığımda elleri otomatik olarak dudaklarımın üstündeydi, sertçe ağzımı kapattı.

"Dinle beni. Gecenin bu saatinde burda ne b.k yiyordun bilmiyorum ama tek kelime edersen seni de onun yanına gönderirim." başıyla denize düşen çocuğu işaret etti. Gözyaşlarım gözlerimden akarken çocuğun elini ıslattığıma eminim.

"Şimdi elimi çekiyorum ama tek kelime etme!"

Başımı salladığımda yavaşça ellerini geri çekti. Sol elimle ağzımı kapatarak sessizce ağladım, hıçkırığımı duymaması için elimden geleni yaptım. Mavi gözlerine bakıp bana ne yapacağını düşünmek istemiyordum. Başımı eğip burdan kurtulmak için dua etmeye başladım.

"Lanet olsun!" diye bağırarak ellerini saçlarından geçirdi. Korkarak geri çekildim ve hareketlerini izlemeye başladım.

Acaba o çocuk öldü mü?

Ya profesyonel bir katilse?

Ya beni de öldürürse?

Çocuk garip bir şekilde bana baktı. "Her şeyi mahfettin."

"O-onu öldürdün mü?" Hayatımda ilk defa kekelerken buldum kendimi. Üzülsem mi, en azından konuşabildiğim için sevinsem mi, bilemedim.

"Hayır!" diye bağırıp cebinden çıkardığı telefonla bir numarayı tuşladı.

"İskeleye gel, çabuk. Denize düştü. Grubu topla, iz bırakmayın." dedi telaşla. Ardından sağ elimden tutup hızla çekiştirmeye başladı beni.

"N-nereye götürüyorsun b-beni?"

"Bak, istesen de istemesen de artık bu işin içindesin. O yüzden yaşamak istiyorsan çeneni kapalı tut."

Eğer bir katille, el ele tutuşuyorsanız, ve o katilin elinde kan izleri varsa, sakın dediği şeye karşı çıkmayı düşünmeyin.

Kaçabileceğim bir fırsat bekledim ama elimi o kadar sıkı tutuyordu ki, en imkansız şeyin bu olduğunu düşündürdü bana.

İşin iyi tarafından bakarsak, hayatımda gördüğüm en yakışıklı çocuk elimden tutuyor ve--

Neyin derdindeyim ki ben? Bu işin iyi tarafı yok.

Geldiğimiz yolu tekrar yürüdük ve iskeleye geri geldik. Bu sefer etrafta birkaç çocuk daha gördüğümde iyice korkmaya başladım.

Ya bana-

Neyse. Sus. Kötü düşünme. Sakın.

"Heeyy! Bu güzellik de kim?" dedi çocuklardan biri üzerime gelirken. Bizim sarı kafa önüme geçerek durdurdu onu.

"Geri çekil, çok sinirliyim!" tek eliyle çocuğu göğsünden ittirirken nedense birine bu kadar çok güvendiğimi hissettim.

Aptal olma Hira, o bir katil!

"Millet! Buraya bakın!" diye bağırdı çocuk arkasını dönerek. İskelenin ucundaki kalabalığı gördüğümde çocuğu denizden çıkardıklarını tahmin ettim. Ve başında dikiliyordu bir grup gereksiz. Birkaç kişi ise caddede dolanıp duruyordu.

Herkes büyük haykırışla bize döndüğünde sevgili katilimin arkasına saklandım.

"Orkun bizim için birini getirmiş!" dedi büyük kahkasıyla.

Demek adı Orkun'du.

"Kapat çeneni p*ç!" diye bağırdı Orkun. Aynı zamanda elimi bir o kadar da sıkıyordu. Doğru orantı kısaca.

"Bence ikiniz de susun, daha fazla dikkat çekiyoruz." dedi başka bir çocuk. Ne kadar zekisin sen öyle, diye dalga geçtim. Tabiki de sadece düşündüm.

Seni KaybedememHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin