BÖLÜM 7 : OKULUN PARTİSİ

38 4 0
                                    


Kağan'dan

Sonunda anlatmıştım. Bitmişti artık her şeyi biliyordu. Hala sırtı bana dönük resme bakıyordu. O kadar şey söylememe rağmen tek bir şey söylememişti. Sessizce bekliyordum bir şey söylemesini. Kızmasına bağırmasına bile razıydım. Yavaşça arkasını dönüp 'Kağan asıl ben ö..' aniden yere düştü ve gözleri kapandı. O mavi gözler böyle kapanmamalıydı. Ne yapacağımı şaşırdım. Ne olmuştu şimdi. Koşarak yanına gittim ve onu kucağıma alıp yatağa uzattım. 'Esila! Esila uyan yalvarırım! Esila uyan böyle olmamalıydı! Esilaaaaa!' bağırıp çağırıyordum ama kimse gelmemişti. 'Niye kimse yardım etmiyor!' diye bağırdım. Sonra kapının zorlandığını fark ettim. Ceplerimdeki anahtarı bulup kapıyı açtım. Berke içeri girince önce bana baktı sonra halimi örünce hemen Esila'nın yanına koştu. Berke benim doktorumdu ve her şeyi biliyordu. Orada öylece durmuş onun etrafına dolaşan hemşirelere bakıyordum. Olduğum yere çöküp başımı ellerimin arasına alıp bağırmaya başladım. Yanıma biri oturunca dönüp bakma gereği bile duymadım hala bağırıp 'Benim yüzümden oldu!' diye sayıklıyordum. Birinin elini omzumda hissettim ve sonra 'Hayır Kağan inan bana senin suçun değil. Hem zaten o iyi sadece yemek yemediği için ki galiba uzun süredir bir şeyler yememiş bundan dolayı ufak bir baygınlık geçirmiş. Kendini suçlamayı kes Kağan. Hem onun uyanınca seni bu halde görmesini istemediğini en iyi ben biliyorum. 6 ay beraber düşündük ne yapacağımızı. Sonunda karşısına çıkmışsın. Bu kadar erken olacağını düşünemezdim.' Berke'nin beni rahatlatan sesi kulaklarımı doldurunca onu dinledim. Konuşması bitince oturduğum yerde ona dönüp sarıldım. 'Ben çok kötü bir bok yedim Berke! Beni asla affetmez biliyorum ama asla vazgeçmeyeceğim. Her gün her saniye yaptığım hatayı telafi etmek için uğraşacağım. Sana söz veriyorum.' O hep Esila'nın karşısına çıkmam için uğraşmıştı. Sonunda çıkmıştım ama o bile isteyerek olmamıştı. Sadece bir tesadüf olmuştu. Kafamı kaldırıp Esil'ya baktım oturduğum yerden. Biri ona iğne yapıyordu. 'Söyledin mi?' diye sordu Berke. 'Evet her şeyi anlattım bitti Berke gizli saklı bir şey kalmadı.' Bitmişti içimde sakladığım her şeyi söylemiştim. 'Senin gibi birini daha fazla üzeceğini düşünmüyorum. Bence affeder.' İnşallah Berke inşallah affeder yoksa nasıl yaşayacağımı bile bilmiyordum. 'İnşallah Berke.' Ayağa kalkıp yanına gittim. Uyuyordu ve başında hemşire Berna vardı. Beni görünce gülümseyip 'Duvardakinden daha güzelmiş. Sonunda Kağan inan bana her şey güzel olacak.' Dedi. Onlara asla Esila'yı göstermemiştim. Tanışırlar söylerler diye hep korkmuştum. Sonra bir gün Berke elinde duvar boyası ve fırçalarla gelmişti. Kızlarla beraber çizmem için ısrar etmişlerdi. Çizimimin çok iyi olduğunu biliyorlardı hatta birkaç hemşirenin kara kalem resmini çizmiştim buradayken. Tabi ki onlar istemişti çizmemi. Berna beni ikna etmişti hepimizi çizdin onu da çiz böylece hep onunla uyursun demişti. Bende çizmiştim. Bu kız her anımda bana destek olmuştu. 'İnşallah Berna başka bir umudum kalmadı.' Dedim. Endişelerimi dile getirmeyi özlemiştim aslında. Berna ve Berke odadan çıkınca Esila'yı yana kaydırıp kucağına uzandım. Başım göğsünün üstündeydi. Yarım saat geçti ama hala uyanmamıştı. Kimse de gelmemişti. Tam Berke'yi arayıp çağıracaktım ki Esila'nın sesi kulaklarımı doldurdu. 'İyi alıştın kucağımda uyumaya. Biliyorum çok rahat ama bir daha ki sefere söylersen daha konforlu bir yerde olabiliriz.' Unutmamıştı hem de söylediğim hiçbir kelimeyi unutmamış şimdi de o günden alıntı yapıyordu. Kafamı kaldırıp yüzüne baktım. Tepkisini merak ettiğim için. Gülümseyerek 'Kalkarsan çok mutlu olacağım çünkü ikimizinde yetişmesi gereken bir parti var ve ben geç kalmak istemiyorum.' Dedi. Ne yani hala partiyi mi düşünüyordu bu kız. Cidden çok acayipti. 'Sana bir şey oldu diye ödüm koptu. İyi ki buradasın beni bırakma olur mu?' cevap vermesini o kadar istiyordum ki ama o cevap vermeden ayağa kalkmaya çalıştı. Daha fazla üstüne gitmedim, gidemedim çünkü tekrar bayılabilirdi. Ayağa ondan önce kalkıp geçmesi için yol verdim. Dönüp tekrar resme baktıktan sonra ayağa kalkarken 'Çok güzel çizmişsin.' Dedi. Bu bir iltifat mıydı? Esila bana! 'Hadi gidelim cidden geç kalmak istemiyorum.' Dedi. Kendimi toparlayıp ona baktım. Hastaneden çıkarken herkes bize bakıyordu. Oda bunun farkındaydı ve fazlasıyla rahatsız olduğu belliydi. Hastaneden çıkıp arabaya bindik. Arabaya binince İlge'yi aradım. Esila kimi aradığımı anlamak için bana bakıyordu. Bende telefonu hoparlöre verip duymasını sağladım. Henüz bir şey konuşmamıştık ama bence affetmişti.

Adı Olmayan HislerHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin