SIRLAR

32 8 4
                                    

Çilem bütünüyle değişmeye başlamıştı. Ayhan neler olup bittiğine akıl erdiremezken Çilem de eşinin yıllardır kaba saba hareketlerini bırakıp hal hatır sormaya başlamasına şaşırmıştı.

Ayhan'a göre Çilem ondan uzaklaşıyordu. Acaba kendisini sevmeyi bırakmış mıydı? Çilem'le başbaşa bir tatil süprizi hazırlamak ister ve kahvaltıda konuyu açar:

'Canım sana bir süprizim var' deyip biletleri uzattı. Çilem biletlerin tatil bileti olduğunu anlamıştı. Kendisinden habersiz bu kararı almasına çok öfkelendi. ondan sakladığı bir hastalığı vardı ve içine ata ata eşinin yüzünden kanser olduğunu düşünüyor,yaşadığı acılardan onu sorumlu tutuyordu.. ' hani çocukların bileti?!'

'canım onları yol üstü annemlere bırakırız, başbaşa vakit geçirelim.' 

' Aldığın otel biletlerini ailene götür, onlar gitsin tatile, haftalardır hazırlandığım bir projem var. tabi sen çok meşgulsün ya.. sana hatırlatayım;   haftaya kongrem var. Çalışmam lazım...' diyerek elindeki peçeteyle ağzını sildi, ve resmi  tavırla sofrayı terketti... bakıcıya sütün ve sebzelerin yerini göstererek kapıyı çarptı ve çıktı...

Ayhan şok olmuştu. Çilem böyle ufak süprizlere bayılırdı ve asla reddemeyeceği bir teklifti bu. Neler oluyordu? Ayhan her zamanki Ayhan'dı.. ve Ayhan' dan beklenmeyen jestler pek nadir olurdu. ve bunu erkeklik göstergesi olarak gördüğünden Çilem sevinince o da iyi bir şey yapmış olmanın kasıntısıyla dolaşırdı. Çilem avuçlarının arasından kayıp gidiyordu.. Acaba bu tavırlar karşısındaki insanı baymış mıydı, bilemedi..

Çilem hızlıca ordan uzaklaşırken yaya olarak işe gitmeyi tercih etti.. dolmuşu sahil yolunda durdurdu ve ağlayarak yürümeye başladı. Bir bankta oturdu, denizi seyretmeye başlamıştı.. 

'' Hastayım ben.. Şu hale bak. Çocuklarımsız hiçbir yere gitmem. Neden çocuklarımı istemiyor ki. Allah'ın belası evet dediğim güne lanet olsun. Allah'ım çok mutsuzum..'' diye mırıldanarak ağlamaya devam etti..  Geçen ya tatilinde çocuklarla gittiği otel anılarını hatırladı. İkide bir sustur şunları demesini.. bir gün olsun onları kucaklamamasını, eşinin başbaşa kaldığında haram olan fantazilerden sürekli kendisini baskı altından hissedip erken yatma numarasıyla geceyi nasıl kurtardığını düşündü... Onunla tatile gitmemeliydi. Yemini vardı. 

2 yıl önce Arif'in yanında attığı tokadı düşündü.. tatili de yine kendini affettirmek için kullanmıştı. Çilem sevinip herşeyi unutmuş, iki sevgili gibi tatil hayalleri kurmuştu. Tüm hayalleri suya düşmüştü.. Belki de kader ona genç yaşta ölümü seçtiği için bu tür eğlenceleren hiç haz etmezdi zaten. Onun tek amacı vardı.. Dünyada kaldıkça sevmek ve sevilmek.. Allah için sevmek Allah rızası için sevilmek... 

İşe geç kalıyordu,hızlıca işe gitti. Çok pratik ve zekiydi. Hastanedeki tüm hastaları teker teker dolaşır, asistanlara hızlıca neler yapılası gerektiğinin pratik tiolarını verir, asla kendi işini başkalarına yaptırmazdı. Bugün faklıydı.. Çünkü daha dün kanser olduğunu öğrenmiş, ve bugün onkoloji servisini dolaşıyordu, yorgun halini iş arkadaşları da farketmişti..bir odada bir çocuk; 'Dr. abla biraz kouşabilirmiyiz' diyerek Çilem'in ellerinden tuttu. o kadar sert tutmuştu ki 8 yaşında lenfoma son evre bir çocuğun gücü olamazdı bu. ..Şaşkınlığını dizginleyip çocuğun yanına çömeldi. öyle güzel gülümserdi ve kendini hemen sevdirirdi  ki, bütün çocuklar mavi gözlü doktor abla derdi ona, diğer doktorlar da Çilem' i hep kıskanırlardı.. 'tabiki tatlım,işim bitisin hemen yanına gelirim'dedi..

2 saat sonra çocuğun yanına vardı:Dr abla sana Allah'ın dünyasından haber getirdim'dedi.. Çilem de çocukken bu tür ilginçlikler yaşadığı için şaşırmadan ona kulak verdi.. 

'dün kendimden geçtim. seni istedim ama bugün nöbet çıkışı gelemeyecek dediler. sen burda olsaymışsın beraber gidecekmiştik.... o sırada beni kurtarmaya çalıştılar.. geri geri giderken bir ses' korkmamamı bir daha ki gelişinde maviş doktor ablayla beraber bizi götüreceğini söyledi''

Çilem duyduklarını soğukkanlılıkla karşıladı; '' O gördüğün yer muhtemelen  melekler diyarıydı.. Birgün hepimizin gideceği gizemli biryer.. Madem sana böyle söylemişler. Söz bir dahakine beraber gideriz. Ve sakın korkma. elini de asla orda bırakmayacağım!!'' dedi 

******
******

Eve döndü. Ayhan eve erken gelmiş. Hayret.. Bakıcı evde yok, yemek yapılmış... Çocuklarla ilgilenmiş... Yaptıkları ona zor gelmemiş gibi 'Hoşgeldin'le karşılanan Çilem;

'' hayırdır erkencisin ?'dedi.
Ayhan;
''Konuşmamız lazım'' dedi gülümseyerek.. 
'' Çocuklar nerde?'' 
'' Parkta biraz oynayacaklar,Nina yanlarında merak etme''

Çilem konuşmak istemiyordu. onunla birşey paylaşmayalı yıllar olmuştu.. Gülen yüzlü nazik tavrına karşı kırıcı da olmak istemiyordu..masaya oturdu. ve mum ışığında yemek yediler. Çilem elindeki kaşıkla yemeği karıştırırken Ayhan bugün işte neler yaptığını anlattı..  Çilem de merakla onu dinlemeye başladı.. Sohbet iyice koyulaşmaya başladı... Çilem işte yaptığı sakarlıkları anlattı...Espriler havada uçuştu. Ayhan onun ağzını aramak yerine sadece sohbet etmek istemiş meğer..

Kongre gününe kadar hemen her gün Çilem'in beklentilerinin üstünde kavgasız ve eğlenceli geçti.Ayhan ilk defa onunla alay etmiyordu. Onu dinliyor, onu sürekli konuşturmaya çalışıyordu. bileti de iptal etmişti. Eskiden olsaydı Çilem'in tatil süprizine hayır demesinden sonra kesin kavga ederdi. Galiba Çilemin birşeyler sakladığını düşünüyor ve neler olduğunu anlamaya çalışıyordu. Çilem de son zamanlarda fazla para harcamaya başlamıştı... Ayhan tedavi olduğunu bilmediği için hesap sorardı...Hatta bir keresinde neden bu kadar çok harcıyorsun diye soran Ayhan'a onun verebileceği bir cevapla susturmuştu. ''Seni kadınarla aldatıyorum. Bilirsin kadınlar masraflıdır'' diye şaka yapmıştı. Ayhan Çilem'in raydan çıkmış bir tren gibi olduğunu düşünüyor ve her ne kadar kabullenemese de suçluluk duygusu onu çok rahatsız ediyordu. Hiç bitmeyen önemli işlerini bir kenara atıp eve erken gelmeler.... ufak süprizler....

Çilem hastalık hiç umrunda olmadan saatlerce çalıştı ve kongre günü gelip çattı.. Sabah erkenden hızlıca hazırlandı. Ayhan pazarları tembellik yapıp horul horul uyumayı severdi. Ogün o da takım elbisesini giymiş Çilem' i kapıda yakaladı.

'' Ben de geleceğim'' dedi

Birkaç kelimeyle birçok şeyi anlatmayı seven Çilemden bomba gibi cevap:

'' artık çok geç''..

Ayhan' kapıda öylece bakalaldı.....Çilem'in tripli olduğunu düşünerek söylediği şeyin derin manasını anlamamıştı. Kendi arabasıyla bir süre sonra kongre yerine doğru yola çıktı..

***

ÇİLEMHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin