- Seni geri nasıl kazanabilirim bilmiyorum ama bana bir şans ver al yazmalım .
-Geçmiş... Benim için geçip gitmiştir. Yaşananları ben unuttum. Bana yaşattıklarını unuttum. Senin içim gözyaşı döktüğüm zamanları unuttum. SENİ UNUTTUM....
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Haşimle ayrıldıktan sonra eve elifle beraber gittik. Annemle konuşmam gerekiyordu. Elifle akşam namazımızı kıldıktan sonra annemin yanına gittik. Ona olanları çekinerek anlattım.
-Alya ben ne diye bilirim ki sen bana sormadan kabül etmişsin zaten banada kabül etmek düşüyor herhalde.
-Anne ben sana söyleyecektim zaten hem bugün etti daha. Anne yemin ederim onunla sevgili falan olmadım.
-Ben sana güvenmiştim kızım
-Anne lütfen böyle söyleme ' deyip aglamaya başladım.
-Alya, yaklaşıklımı damadım.
-Anne
-Alyam ben.senin yanlış bir davranışda bulunmayacagını.biliyordum zaten.
-Annem ' deyip sarıldım
-Kızım baban öldükten sonra bana emanetsiniz. Ben sizin mutlulugunuzu isterim.
-Biliyorum anne
-Seni çok mu seviyor kızım 'dedi o sırada elif konuştu
-Ayşe teyze gerçekten kızını çok seviyor, kızının peşinde dönüyor ' demesiyle koluna vurdum.
-Anne yarın istemeye gelecekler
-Gelsinler bakalım.'dedi gülerek. Elifle bardakları yıkadıktan sonra Namazımızı kılıp odamıza geçtik. Sabah erken kalkacagımız için yattık. Sabah kalkıp evleri temizlemeye.başladık.
-Elif ben heyecandan öleceğim.galiba
-Sakın sakın bu gece olmaz.
-Ya dalga geçme ya
-Geçmiyorum ki
-Tamam elif tamam işimize dönelim. İşleri yaptıktan sonra çayın yanına sarma, kurabiye falan yaptık. Herşey hazır olduktan sonra üstümü degistirip onları beklemeye başladım. Aslında korkuyordumda haşimi tam tanımıyordum ama kötü biri oldugunu da düşünmüyordum . Ha bide annesiyle anlaşa bilecek miydik. Saat 9da.geldiler. Annesi babası yengesi amcasi önden girdiler en son haşim girdi. Elindeki papatya ve güllerin oldugu karışık çiçekleri bana uzattı. Bana bakıp güldü bende ona bakıp güldüm. İlk defa haşime gülmüştüm. İçeri geçip oturdular. Kısa bir konuşmadan sonra asıl konuya girdiler.
-Allahın emri peygamberin havliyle kızınız alyayı oglumuz haşime istiyoruz 'dedi. Annem bana bakıp
-Ben kızımla konuştum. Ama eğer oglunuz kızımı mutlu edebilecek mi, ' deyıp haşime döndü
-Evet efendim onu hep mutlu etmeye çalışacagım, tek bir göz yaşı bile döktürmeyecegim '
-Tamam o zaman hayırlı olsun dedi
Daha sonra ellerini öptüm. Haşimle göz göze geldigimizde yine birbirimize bakıp güldük. Ben kahveleri verip oturdum. Haşim o güzel kahvesini içip bana baktı. Her içişte yüzündeki ifade degişiyordu. Ben fincanları alıp mutfaga geçtiğimde kapıya dogru döndügümde haşime çarptım.
-Ne yapıyorsun burada
-Hiç birsey
-Git hadi annem gelecek
-Gidecegim birazdan merak etme
-Haşim hadi bak biri gelirse yanlış anlar,
-Anlarsa anlasın, hem o kahve neydi öyle evdeki bütün baharatları attın galiba .
-Hayır hepsini atmadım, sana acıdım
-Öylemi, ' dedi bir adım atarak. Kendimi geri çekip
-Hadi içeri geç.seni beklerler.
-Kaç bakalım alya hanım, nereye kadar kaça bileceksen. 'dedi.Tebessüm etti .Haşimgil gittikten sonra yataga yatıp parmagımdaki yüzügü baktım. İnşaAllah hep bu kadar mutlu olurduk. İnsaAllah haşim hiç degişmezdi...