2.BÖLÜM vedalaşma

122 14 2
                                    

Multimedya arya
Cafenin girişine doğru yavaş yavaş ilerken Arya'nın sinirli sinirli bakışlarını üstümede hissettim cünkü çok geç kalmıştım. tam arkamı döndüm ki sert bişeye çarptımı hissettim kafamı kaldırdığımda kaan'ın sinirli yüzünü gördüm aha sıçtık kağan "nereye ?" Diyip tek kaşını kaldırdı "b..benmi hmm şey hıh ben bir hava alayım gelim "dedim ve kağanın yanından geçtim kağan kolumu tutana kadar çok iyiydi ama şimdi kağan daha çok sinirlenmişti hem geç kalmıştım hemde İzmir'e gidiyordum ve ben bunu 2 gün önce söyledim beni diri diri gömse haklı çocuk . Kağan öyle sinirli bakıyorduki biran titrediğimi farkettim . Kağan'ın sesiyle irkildim ve kağanın yüzüne baktım

"geç otur şuraya" dedi.

Bende yavaş adımlarla Arya'nın yanına gittim çünkü Arya'dan daha çok korkuyordum beni burda yolmassa iyi Arya'nın ve kaan'ın karşısına oturdum burası daha güvende derken Arya sessizliği bozdu

"U dönüşü yaparak bizden kaçacagını mı düşündün ?" dedi.

"kaçmıyordum sadece çok korktum öyle bakıyordunuz ki şuan böyle konuşmamız bana tuhaf geliyo."

kaan" hm bizi bırakıp Izmir 'e gidiyosun geç kalıyosun ve bizden kaçıyosun bence seni burada dövmediğimize dua et" Dedi.

"biliyosunuz babamın holdingi oraya açıldı babam ve annem oraya gitmeleri lazım ve babam benide götürüyor çünkü aklı bende kalırmış" Dedim.

Arya "krestian?" diye sorduğunda

birkaç sanile durdum nefes aldım ve bogazımdaki yumruyu sindirmeye çalıştım

"beni aldattı" derken

gözümden birkaç damla akmasına mani olamadım arya'nın gözü fal taşı gibi açıldı ve kaan'a baktığımda yumrugunu sıkıp bir yere odaklanmış sinirli sinirli bakıyordu tam ayağa kalktığında
"kağannn !!!" Diye bağırdım

kağan bana az önceki bakışından bin kat daha sinirle baktı .

"lidya" derken

"Kağan bırak kendi kaybetti ben onun kadar küçülmicem" dedim

ve onun lafını agzına tıkadım . Kaan geri yerine oturup arkasına yaslandı ve derin bir nefes aldı sinirlerini yatıştırmak için Arya sessizliği bozmasıyla kaanla birlikte arya'ya baktık

"senin yanına geliriz kaanla ama sende bizi unutma tamammı lidya" derken

kağan'a baktıgımda yüzü yumaşamıştı galiba siniri geçmişti kaan 'a dönüp

"prensim beni yalnız bırakmıcaksınız dimi orada bak aramasan beni yanına gelirim o telefonu kafanda parçaladım tamammı" dediğimde

kağan'ın dudagının kenarı kıvrılmıştı kaanla biz beraber uyuruz yalnış anlanmasın kağan ve aryayla kardeş gibiyiz benim kardeşim olmadığı için onlar benim kardeşlerim ve biz hep birlikte uyuruz kağan

"prensesim seni ben hiç boş bırakmıcam zaten hem aryayla falan geliriz ben tek gelirim yine beraber uyuruz." dediginde

çok sevindim çünkü kress olayını uzatmamalarını istiyordum ve benim kardeşlerim beni bildikleri için uzatmadılar . Krestian 'a genelde kress deriz çünkü söllenmesi çok kolay. kolay işleri hep çok sevmişimdir çünkü çok üşengeç biriyimdir . Kağan ve Aryayla uzun uzun konuştuktan sonra kağan 'ın yanagına sulu komacan bir öpücük bıraktım ve kaan 'a sarıldım kokusunu içime çektim ardından Arya da komacan sulu bir öpüçük bırakıp sarıldım ve kokusunu içine çektim onları özlücektim . Cafeden çıkarken bir taksi çağırmalarını söyledim ve dışarıya çıktım kağan beni bırakmak istemişti ama ben bişeyler söyleyip geçiştirmiştim oda bunu anlasada inatçılığımı bilip üstelememişti taksi geldiğinde tanıdık bir ses

"DUR! "dedi.

Bu ses bana o kadar şey anlatıyorduki özlem , acı , nefret hepsini bir yaşıyordum boğazımdaki yumru nefes almamı engelliyordu yavaş adımlarla arkamı döndümde kress bitmiş halde gördüm bogazımdaki yumru büyümeye başladı çünkü kress zor ayakta duruyodu gözleri şişmiş , içmiş ve üstü başı dağınıktı

"ne istiyorsun kress ? Rahat bırak beni bırak peşimi artık "dedim.

kress "sadece 5 dakika lidya lütfen beni dinle nolur kaçma benden" dedi.

Sesi o kadar kötü çıkmıştı ki açık konuşmak gerekirse biraz üzülmüştüm ama onu karşısında güçlü durmam gerekiyordu

"tamam ama 5 dakika" dedim

"tamam 5 dakika sahile gidelim hadi" dedi.

"tamam" diyip

arabaya bindim sahile gelince banklardan birine oturduk iki yabancı gibiydik o bir kenarına ben bir kenarına oturduk bankın sessizligi ben bozdum

"kress hadi konuş fazla vaktim yok "dedim

ve onu bekledim derin bir nefes alıp söze başladı

"lidya ben çok üzgünüm bir anlık aptallık yaptım ne oldu bilmiyorum ama oldu işte lütfen lidya affet beni sen beni bırakınca ben çok kötü oldum . Bırakma beni lütfen gel tekrar barışalım eskisi gibi olalım lütfen ben bir daha seni hiç üzmicem ben seni çok seviyorum ben sana sırılsıklam aşığm köpekler gibi aşığım sen beni yaşama sebebimsin sen benim nefesimsin o kızı nasıl öptüğümü hatırlamıyorum bile o kız gözümde iğne kadar bile yeri yok ama sen benim gözümsün kalbimsin bedenimsin sen benim bir parçamsın lütfen lidya bana bir şans ver ben seni çok seviyorum lüften lidla affet beni "

dedigiginde kress 'in gözünden yaşlar akıyordu inanmıyorum kress ağlıyordu içime birşey olmuştu onu affetmek istiyordum ama buna içim el vermiyordu gururum beni rahat bırakmıyordu .
Oylarınızı ve yorumlarınızı bekliyorum

KUYUHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin