15.BÖLÜM SAKİN OL

27 9 0
                                    

Multimedya karanlık

Oy ve yorumları atın arkadaşlar  sizleri seviyorum

Yerimde durdum bir hışırtı duydum ve koşmaya başladım sanki birşey beni takip ediyordu ağlıyordum ve kaybolmuştum evin yolunu bilmiyordum çünkü bir defa geldim bu eve ve dışarıya bile çıkacak zamanım olmamıştı hatta arabada kaldım annem işini halledip evden ayrılmıştı bir defa girmiştim içeriye yorulduğumda bir ağacın arkasına sakalnıp yere çöktüm noluyordu burada yo hayır bu rüyadır heralde deyip kendime tokat attım o kaar sert attım ki sanki bütün hıncımı kendimden çıkarırcasına canım acımıştı rüya deyildi bu ağlamam ve hıçkırığım nefes almamı zorlaştırıyordu şırıltı sesleri yaklaşmaya başlamıştı ürkekçe ayağa kalktım koşmaya beşladım başımın dönmesiyle ağaca elimi koyup destek alırcasına sıktım ve koştum arkamda biri vardı ve oda peşimden koşuyordu arkama bakmaya gücüm yoktu hatta nefes alacak halim bile yoktu belimden kavranmamla hızla dizlerimin üzerine çöktürüldüm yanıma gelen kişinin kokusu tanıdık gibi gelsede gacam göz kapaklarımda kayoldu.

...

Gözlerimi ürkekçe açtım bir anda ormandaki koşmamı hatırladım en sonrada işte biri beni tutup omzunda götürmüştü. Oda karanlıktı ve bağlıydım gözlerimin alışmasını  bekledim ardından bir ses duydum bu bu kağanın sesiydi "kağann buradayğm oda karanlık göremiyorum seni korkuyorum" dedim " lidya lidya iyimisin özür dilerim koşmamam gerekti sadece seni neşelendirmek istemiştim ama 4 adam geldi ve 3 'ü beni tuttu ve 1 sana doğru koştu sen iyimisin sana zarar verdiler mi abim lidya korkma ben buradayım" dedi ben yanağımın ıslanmasıyla ağladığımı anladım "kağan kim bu ne istiyolar bizden"dedim "bilmiyorum bilmiyorum delireceğim ya" dediğinde hızla kapı açıldı içeriyi aydınlatan loş ışık içeriye sızarken boranın kapıda durduğunu gördüm ardından bir adım attığıhda arkasından biri kafasına silah dayamış bana bakıyordu lan yok artık bu bu karanlık olamaz ağlamam hıçkırığıma karıştı  "lan kimsin lan sen bırak bizi bak tamam beni al lidyayı bırak hatta öldür beni ama lidyaya birşey yapma" kağanın sesiyle karanlık kafasını kağana döndürdü "sen kağan lidyanın en yakın arkadaşı onu kardeşin gibi gören onu çok seven birisin seni deyil onu istiyorum"dedi ve devam etti "cezasını çekecek onu uyardım ama o dinlemedi onu bulacağımı söyledim ve buldum" adamlardan biri gelip kağanın arkasına sandalye kıyip ikisunude bağladı ve ardından zincirledi. Karanlık silahı kalk anlamında salladı "kalk ve cezana gidiyoruz" dedi kağan endişeyle "lidya gitme lidya sana zarar verir gitme ölürüm ln sana zarar gelirse lannnn bırak lan onu ne yaptı sana bırak lan sakin ol " dediğinde ağlamam birtürlü dinmiyordu karanlık "kalkıyormusun" dediğinde kafamı olumsuz anlamda salladım yanıma yaklaştı ve "o günkü cesaretli kız nerede bana davar diyen hayvan diyen ve belime atlayan kız hani nerede lan" diye bağırınca bora "bağırma lan kıza bırak lan kızı yeter" dediğinde karanlık ona bakıp "hm peki sen kimsin niye yıllardır takip ediyorsun lidyayı ha sen kimsin asıl ve beni bulmaya çalışan bir zavallı" dedi bora "lannnnnnn"diye bağırsada umursamadı ve ben yerden kalkmamak için direnecektim. Aaa lan dur bi dakika birşey kaçırdım bora beni takip? Noluyo lan bora yıllardır niye beni takip ediyordu düşünmem geçtiğinde karanlık yanıma yaklaştı ve kalk işareti yaptı kafamı olumsuz anlamda salladım saçlarımdan tuttu ve beni hacaya kaldırdı duvara koyduğu elle nefesimi tutup gözlerimi irice açtım kağanın bağırışlarını duyabiliyordum bir anki deli aklım çalışmasıyla karanlığın duzlrinin arasına birtane tekme savurdum ve koşmaya başladım önce bir siyah falan bulmalıydım evet karalığın silahı alıp hemen koştum dışarıya çıkıp yardım istemeliydim koştum tapıdaki adamlar bana doğru koşmaya başladılar ikisinindeayağına acımasızca sıktiğimda inleyerek yere düştüler dışarıya koştum ve arkamda hışırtılardan ve bağırışlardan karenlığın beni yakalaması an meselesiydi nefesim kesik kesik beni yorarken ormenın derinliklerine doğru koştum hava karanlıktı ve gözüm önünü göremiyordum biranda ayağımın kaymasıyla yuvarlandım yuvarlandım dik yokuştan düşmüştüm ve gözlerim bulanıktı başım dönüyordu görüş açıma bir çift ayakkabı girdiğinde ise gözlerim kapandı.

...

Gözlerimi açtığımda kafamdaku yoğun acıyla inledim ve dişlerimi sıktım neler olduğunu hatırlayınca kalklmaya çalıştım ama siyah bir yatağın üstünde bağlıydım kapının açılmasıyla karanlık yanıma sandalye çekip oturdu "bırak beni ve arkadaşlarımı nolur bak birdaha karşına çıkmam hatta onları bırak durek beni öldür de butsun bu acı" dedim alayla tek kaşı kalkmıştı " bu senin için kolay bir ceza olur" dedi "ne istiyorsun lannnn" diye bağırdım "ne mi istiyorum seni uyardım seni fena yaparım dedim sen naptın belime atladın ve bana tekme attın cezan iki katına çıktı ilk olarak senin şu hareketlerini izleyelum dedi ve karşıdaki yeni farkettiğim televizyonu açtı ormandaki koşuşturmam onun ise beni yakalaması ağaca koyduğu kameralar falan dik yokuştah yuvarlanmam ve kafamı ağaca çarpmam kafamın arkasına dokunduğumda acıyla gözlerumi kapatıp dişlerimi sıktım "ne istiyorsun açık konuş" " ımmm düşünüyorum ama işte olmuyor hah buldum 2 ay yanımda kalacaksın ve her istediğimi yapacaksın"dediğinde gözlerim yuvalarından çıkarcasına açtım

KUYUHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin