13.BÖLÜM BIRAK LAN BENİ

24 11 0
                                    

Multimedya karanlık

Şeftalilerim ben geldim ben şeftali aşkına inanıyorum ve siz benim şeftalilerimsiniz sizi seviyorum lütfen yorum ve vote yapın...
Kağan benden 1 yaş büyük ama aynı sınıfta olmamızın nedeni o 1 seni sınıfta kaldğğı için ve o yüzden hayinin hem ehliyeti var hem de porsche 'si o arabaya aşığım resmen arada benle dalğa geçiyo büyü sanada alayım diyo.
Avm'ye geldiğimizde hemen arabadan indik ve ben koşarak avm'ye girdim tabiki herkes bana deli gözüyle baktığı için adımlarımı yavaşlattım ama arkamdan ebe diye belime vuran kağanla, herkesi boşverip onu kovalamaya başladım. Kağan yuvarlanıp yere düştüğünde ani bir fren yapmaya çalışsamda duramadım ben de yanına düştüm ikimizde karnımızı tutup gülmeye başladığımızda "ka-kağan kağan dur-duramıyorum kendimi ha-haha lan kar-nım ağrıyo"dediğimde kafamı yere yatırdım ve derin nefesler aldım. Ardından kağan yerden kalkıp benide kaldırdı.
Kağan "alayım mı sana pambık şeker" dediğine yüzümü buruşturdum
"en son yediğimizde ben salya sümük ağlıyodum çünkü sen hepsini yiyorsun  bide heryerim yapış yapış oluyor yüzüm pembe pantere dönüyor ama çikolata ve şeftalı alabilirsin bence ikisini birleştirmeleri lazım ikisi bence çok güzel durur nasıl fikir" dediğimde
Kağan "ohaa lan motorun soğsun"
Dedi.
"Şüüş ne ohası sığır neyse hadi git bul sen çikolata ve şeftaliyi bende şu mağazaya gircem bir elbise gördüm offf hadi git sen" dediğimde sen ciddimisin bakışı atıyodu "aaa ben niye gidiyom yaw git kendi çikolatalı kendin al" dediğinde sinsice güldüm ardından yere çöküp ağlamaya başladım birsüre sonra bir teyze kağanın omzuna vurup "şu kızı ağlatma oğlum hatta bu kız hiç ağlamasın beynim şişti ya git ne istiyorsa al" dediğinde ayaklandım ama hala küstüm ona kağan "lanet olsun tamam lan alcam allahın cezası sus abim sus" dediğinde suratına bir tane şaplak attım "lanet okuma lan" dedim homurdanarak yürüdü arkasına döndüğünde 'lidya' diye bağırdı sonra yüzüne sunsi bir sırıtış koyup "lanet olsun lidya" diye bağırdı "bittin lan sen" deyip peşinden koştum oda koşmaya başladığında yere oturdum ve ayakkabımı çıkardım canım ayakkabılarım size azıcık kıyecağım ama deyip kağana fırlattım tam kafadan vurduğumda durdu ve yere düştü bayılmışmıydı lan koşarak yanına çöktüm ve dizlerimi vurerek ağıt yaktım kağan bir gözünü açmış benim ağladığımı görünce kıkırdadı ben noluyo lan diye düşünürken köşegenli jetonuma küfürler ediyordum gözyaşlarımı sildim ve kağanın kafasına şaplak attım "ağan bidaha böyle bişey yaparsan şaplak atarım kırbaç çekerim"dedim ve ayağa kalktım etrafa baktığımda herkes bize bakıyordu bu sefer deli  olduğumuzu kanıtlamıştık "ne bakıyonuz yaw deli mi oynuyor karşınızda" deyip yüradam omzumun üstünden kağana dönüp "unutma git şeftalimi ve çikolatamı bul bana hadi ben şu mağazadayım" dedim ve yürümeye başladım arkamdan tamam kardeşim dediğini duydum ama umursamadım çünkü çok kızgındım 'lidya' diye bağıran kağana sinirle baktım "ne ne allahın cezası bıktırdın beni" dediğinde güldü ve elindeki ayakkabıyı elinde salladı ya benim canım ayakkabım "bana at ayakkabımı"dediğimde  "gel ve al" dedi "banane ya al sende kalsın sonra alırım senden deyip mağazaya girdim ayakkabılara bektım ve siyah ve tozpembe adidas ayakkabı aldım ve siyahını giydim ardından vitrindeki elbiseyeyi bulup elime aldım tospembe bir elbise aldım
Ve bir çift de siyah topuklu ayakkabı alarak mağazadan çıkarken birine çarptımve yere düştüm yüzüne bile bakmadan ayağımı tuttum  "önüne baksana davar avmye ne zaman hayvan almaya başladılar insan deyilsin belli ayı gücü olunca napcan önüne gelene çarparsın tabi aaaa çok acıyor"dedim.  biraz ayağımı ovdum ve yerde bekledim kendimi iyi hissedince  bana hangi hayvan çarptığına bakmak için kafamı kaldırdığımda sinirden gözleri havalanmış tek kaşı yukarda benim yaşlarımda siyah saçlı kahverengi bir çocuk bana bakıyordu. "Kaldırsana beni ne bekliyorsun"dedğimde kaşlarını çatmıştı birşey söylemeden yürümeye başladı.
"hey nereye bunun cezasız kalacağını düşünüyorsan yanılıyorsun" dedim omzunun bana döndü ve "şansını zorluyorsun" dediğinde bunu sen istedin dedim ve beline atladım "in yoksa seni çok fena yaparım"dediğinde "bende sana şahlak atarım kırbaç çekerim" dediğimde hızla beni yere indirdi ve üzerime yürüdü aaa bu geliyo lan tam arkamı döndüm ki duvara tosladım aaa ilk defa her zaman direğe çarpan ben duvara tosladım ve hemen arkamı döndüm burunlarımız birbirine deymek üzereydi o kadar yakındıkki nefesi nefesime karışmıştı çikolata gibi kokuyordu ama bu fıstıklı çikolataydı ayy çok yakındık bu kağan da beni hep yalnız bırakıyordu niye benitek birakıyorsa salak bilmiyormu bengm yaramaz olduğumu niye beni dinliyordu bu salak kağana ve bana içten içe sayarken karşımdaki çocuk hala kaşları çatık bana bakıyordu ve sert sesiyle kendime gelmeye çalışkım"beceriksiz sakar" dedi ve devam etti "1 bana çarptın ben ses çıkarmadım " tam ağzımı açtım bişey dicem savunmaya geçeceğim ağzımı kapattı ve devam etti "2 davar dedin bişey demedim 3 hayvan dedin içimden sabır çektim bu sondu allahın hakkı 3 tür bilirsin 4. De belime atladın bu sabrımın son kırıntısını ezdiğin için sana bir ceza vermeliyim ava giderken avlandın" ımmm diye sesler çıkarıp düşünmeye başladı ve geri geri gitti "gel cezanı verelim" dedeğinde kafamı olumsuz anlamda salladım kaşlarını çatıp gözlerime yürü diye emir versede yere oturdum ve bekledim ardından üstüme doğru geldi ve sinirle kılumden tuttu kolumu çekiştirdim ama bırakmıyo hayvan "bıraksana lan bak sinirleniyorum benim sinirim çok kötüdar zararlı sen çıkarsın az da olsa bir geçmişimiz var dimi deyip yere ağırlığımı verdim ve kolumu ellerinden kurtardım alayla tek kaşını kaldırdı ve boynunu kütletti ardından sinirlenmiş bir biçimde nefesini dışarıya verdi ve tek  ayağımdan tuttu ve sürüklemeye başladı napıyordu bu salak sert sesi kulağımı delerken "eğer hemen ayağa  kalkmassan canın çok yanar sane bu sefer ayağından deyil saçından sürürüm "bırak beni salak seni gebertirim bırak lan" diye bağırdım biranda durdu ve saçımdan çekerek beni sürükledi bense debeleniyor ve ellerini cimcikliyordum ağlamaktan canımın acısını bile hissetmesken saçımı bıraktı ve beni ayağa kaldırdı topuklarımı kıçıma vurup koşmaya başladım biryandan ağlayıp bir yandan da koşuyordum belimden tuttu ve kendine çevirdi ve hızla beni omzuna aldı "bırak lan beni hayvan ya bıraksana ne istiyorsun benden" dediğimde kağanı ve borayı gördüm al işte koyarken kafalarını birbirune vurdular kafalarını ovdular ve  bana doğru koşmaya başladılar "lan nereye götürüyon lidyayı lidya lan birak kızı" diye bağıran kağana sevgi dolu bir bakış attım "kağan ya bu hayvan beni öldürecek canımı acıttı bırakmıyor beni yardım et" dediğimde  çoçuk beni yere indirdi ve "seninle birdaha görüşeceğiz sakar şimdilik beni 'karanlık' olarak hatırla  merak etme seni istediğim zaman bulurum ve cezanı keserim ve unutmaki kabusların bu gece o tozpembe rüyalarını ezecek bundan sonra kabusların benden" dedi ve yürümeye başladı arkamdan nefes nefese yetişen kağanla boraya baktığımda karanlığın arkasından gidiyorlardı "kağannnnnn" diye bağğrdığımda kağan ve bıra bana baktı "korkuyorum gitme"diye ağladım kağan bana koşarken bora karanlığın peşinden koşuyordu kağan bana sarılıp "geçti güzelim tamam hadi gel ben 5 dakika geç kaldım neler oldu işlerimi halledim dedim eve eşyaları aldım ve son olarak sana bir süprizim vardı onun için geç kaldım canım kardeşim hadi gel eve gidelim dediğinde bora bize doğru koştu "yok yakalayamadğm bir anda ortalıktan kayboldu" dediğinde ağlamam hıçkırığa dönmüştü başta korkmamıştım ama sonra saçımdan sürükleyince beni öldüreceğini hissetmiştim kağan beni kucağına alıp arabaya bindirdi ben ise yorgunluktan uykuya yenik düştüm.

KUYUHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin