24. BÖLÜM YANAĞIMI ÖP

20 9 0
                                    

Multimedia karanlık

Aynadaki görüntüm gözlerimin yanasına sebeb olmuştu bu olaylar gerçek değildi deyilmi nefesim kesikleşti ağlıyordum ve hıçkırıklarım nefesimi kesik kesik olmuştu.

Göğsümün hemen üstünde birşey yazıyordu tersten okuduğumda "ARAS" yazıyordu.

Bu bu neydi böyle banyodan bir hışımla çıktım ve gözlerim kararmıştı işte şimdi çok kötü şeyler olacaktı bunu ona ödetecektim.

hızla yanına gidip bir tane yumruk attım şimdi hiçbirşey önemli değildi benim için ölebilirdim hatta ama bunu ödetmeden gidersem gözüm açık giderdi neden mi bu kadar tepki verdim 1. Bikini giyemeyecektim 2. İse aras yazıyordu aq bunu biri görse ne derdim ben en önemlisi ya evlenemezsem ömür boyu bu izle yaşecağıma yemin edebilirum çünkü bence bu iz geçmeyecekti kendimi kaybetmiştim.

Gögsünü yumrukluyordum son olarak bacak arasına dizimi geçirdiğim gibi banyoya girdim.

kapıyı iyice kitledim sakin kalmalıydım. üzerime baktığımda südyenliydim hemen tişörtümü giyip sakin kalmaya çalışıyordum. dudağını ısırıp sakın kalmaya çalışıyordum ama beni kesin öldürecekti kapıyı yumruklamasıyla irkildim korkum kat be kat artarken ağlıyordum.

bir dakika ağlamamalıydım ben güçsüz bir insan değilim deyip yüzümü yıkadım ve pencereye koştum 2. Kattaydık olamaz ama 1.katta demirlikler vardı belki ayağımı oraya basarsam bur ihtimal inebilirdim. Karanlığın sesi kapının arkasından duyuldu.

"5 saniyen var eğer açmassan kapıyı kıracağım"

onu oyalamalıyım. "Şey yüzümü yıkayacağım ve tişort giyeceğim birazdan gelirim" dedim

bu kaçmam için bir zaman kazanma olabilirdi.

Arkamı dönüp pencereden sarktım ayağım demiri bulmasıyla keyifle bir oh çektim ve diğer ayağımıda demirle buluşturduğumda yavaşça indim kapının önündeki iki korumaya takılmadan ağaca çıkıp duvardan atladım tabi kaçüklüğümüz ağaçta geçti.

yani benim küçüklüğüm almanyada evimizin önünde bir ağaç vardı babama ağaç evi yaptırmıştım ama merdivenlerini yaptırmamıştım kendim çıkardım hep benim yaşıtımdaki kızlar bebekleriyle oynarlardı. Ben ise o kadar bebegimi yolda geçen çocklara verirdem kağan ve aryayla ağaç evimde kalıyorduk yazları.

kağanın babası izin veriyordu ama aryanın babası hep aryayı dövüyordu annesi ise onları keyifle izliyordu. Arya ise kaçıp bize geliyordu.

Ağaç evinde yatak sermiştik yer yatağı yapmıştık kapımız bili vardı. Arada kağanla futbool oynuyorduk ve ben futboll oynamayı çok seviyordum. Koşarak o evden uzaklaşmaya başladım arkamdan bağırmıştı ama umursamadım burası bir yeri deniz bir yeri ie ormanlık yerdi ormanın içine daldım ve ortalara doğru geçtim.

ağaca tırmanıp sabahın olamasını beklemeliydim. Bir araba geçerdi değilmi yani inşallah bir süre sonra fener ışığı çarptı gözüme ve bir bağırma bu karanlığın yani aras'ın sesi

"lidya bulacağım seni bulduğumda bunun bedelini ödeyeceksin"

onun bu soğuk ve tehditkar sesiyle tüylerimi diken diken etti. Hışırtı sesleri geldi. Biri hemen aşağıda biri vardı biraz daha dikkatli bakınca bu arastı. Korkum aniden artınca nefesim hızlanmaya başladı karanlık bir anda durdu ileriden gelen sesi çok ürperticiydi

"lidya buradasın bilyorum çık ortaya yoksa bedelini ödersin"

Tabiki kendi ayaklarımla onun yanına gitmeyecektim. Ema çok korkuyordum bana zarar vermesinden ağeçtan inmeliydim galiba buradan uzaklaşmalıdım.
Aşağıya inmek istiyordum etrafa baktım kimse yoktu herhangi bir fener ışığı da yok.

KUYUHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin