19.BÖLÜM HAFIZA KAYBI

27 9 0
                                    

Dağ ayısı nolucak diyerek ayağa kalktım biliyordum beni kaldırmayacağını onun için söylememek daha mantıklı mutfağa doğru ilerledim "acıktımm" diye bağıran karanlığa sinirle " ne bağırıyon haz3rlıyoz işte bidaha bağırızsan kafana bir tane daha yersin o zaman doyarsın" dedim. "Sende canın acısın istemiyorsan sesini kes ve kahvaltıyı hazırla yoksa canını acıtğrım" dedi eski soğukluğu hiç gitemişti ama belli etmemesi iyiydi şimdi usi gün yüzüne yavaş yavaş çıkıyordu. Sesimi kesip kahvaltıyı hazırladım dolaptaki sucugu, yumurtayı,domatesi ve biberi çıkardım malzemelerin diğerlerinide bulunca sucuklu yumurta yaptım ve menemenidi yapıp meeye koydum aklıma kağannla babam gelmişti onlar bayırlırdı Bu ikiliye, tezgaha elimi dayadım yüzümdeki ıslaklıkla ağladığımı anladım özlemiştim onları arkamda hayvan gibi yemek yiyen karanlık anca yer inşallah boğazında kalır tövbe tövbe  ağlamam hıçkırığa döndü yavaşça hıçkırığımı tuttum ağlamamı durduramıyırdum okulum ailem arkadaşlarım herkesi çok özledim allahın belası karanlık allahın belası avm allahın belaları bıktım sizden yukarıya çıkmalıydım uyusam iyi olurdu beni böyle görmemeliydi zayıf olduğumu ona bir kere daha kanıtlayamazdım benimle dalğa geçmesine asla izin veremezdim. Arkamı döndüm ve yürümeye başladım başım hafif dönüyordu ağladığğmdan olmalıydı uyusam iyi olurdu yukarıya merdivenlerin son basamaklarındayken başım daha çok dönmeye başladı ve merdivenlerden yuvarlandım gözlerime siyah perde inmişçesine kapandı ve sonrası karanlık...

...

Bilincim açıktı ama gözlerimi bir türlü açamıyordum. Gözkapaklarım ölüme kapamış gibi kapamışlarrdı kapılarını nefesim kesik ve anlaşılmaz haldeydi kalp atışlarımı neredeyse hissetmiyordum başımdaki ağrı beni daha çok yıpratıyordu. Boynum boynumda birşey vardı kımıldatamıyordum.2 adamın sesi belirdi konuşuyorlardı az çok anlıyordum.içlerinden biri "O nasıl" dedi  "emin olamıyoruz uyanmasını beklemeliyiz belkide uyandı ama gözleri açılmıyor bişey onu çok üzmüş olmalı tansiyonu falan çıkmış işte sonrasını sen söyledin merdivinlerden yuvarlanmış boynu incinmiş ve kafası iç kanama olabilir eğer uyanıksa önemli birşeyi yoktur ama hafıza kaybı olabilir elimden gelen bu kadar gerisi kızın elinde güclü bir yapısı var ise uyanacak ama hafıza kaybı olma olasılığı yüksek ama geçici olarak" dedi gözlerimi açmayı denedim onları tanımıyordum ne merdiveni ne adamı bunlar kimdi böyle kapı kapanma sesi duydum ama bakamıyırdum kimin gittiğini ya da geldiğini bir anda elimde sıcaklık hissettim bir ses belirdi sanki uzaklarda tanıdık bir isim ama bur o kadarda korkunç ve yabancı bir sesti bu "ölme unuttun mu cezayı bak 1 ay 26 gün kaldı az kaldı gördünmü seni bırakacağım o gün akarlığınla bana çarpmıştın küçük kız dedim bişey demedim hayvan dedin davar dedin (hafif bir durdu galiba tebessüm etmişti) umursamadım yerden kalkamadığın için benim kaldırmamı beklemiştin ama ben bürümaştüm arkamdan insan bir yardım eder hayvan falan demiştin ben umursamamıştım yine bu sefer sinirlenip belime atlamıştın (yog artık) bu sefer beni sinirlendirmiştin seni indirmiştim erdından cezan olacağını söyleyip kolundan tutmuştum ani bir refleks yapmıştın kolunu tutarken galiba sevmiyordun kolundan tutulmasını (lan bunlar gerçek mi ama gerçek olmasa nasıl anlayacak nasıl bilecek benim kolumdan tutulmasını sevmediğimi) ben çok sinirlendurmiştin gelmeyince saçından çekip götürmeye çalışmıştım (ohaa hayvan nasıl kıydın bana) sonra canının acıdığını anlayıp omzuma atmıştım seni arkadaşların gelmişti kağan ve bora dimi bırakmıştım seni oraya yine karşılaşağızızı ve seni bulacağımızı söylemiştim ve ortadan kaybolmuştum. Seni dağ evinde buldum plan ayarladım kaçırdım nasıl geçti bunlar işte hikaye biurada başladı seni uyardım o gün zorlama dedim seni fena yaparım dedim ama beni dinlemedim tanıdığım kadar sen inatçı,sakar,saf,çocuksu,neşeli, herkesin iyiligini düşünenbirisin arkadaşların seni arıyorlar adamlar söyledi hatta seni bulmaya çok az kalmıştı ama yapamıyorlar. Hiçbiri uyumadı gözlerini kırpmamışlar babanın, kağanın ve annenin gözleri kan çanağı bora ise elindeki birsürü adamı seni bulmak için arıyor ama bulamadılar seni, aslında ellerimle veririm ama seni işte cezan var" dediğinde dediklerini idrak etmeye çalışıyordum. Gözlerimi açmaya zorladım hafif ışık geldi gözüme ardından yavaşça açtım gözlerimi karşımdaki çocuk benim yaşlarımda kahverengi gözlü siyaa çalan saçları havaya kıvrımlıydı yakışıklıydı biraz masum yüzlüydü ama sanki ondan korkuyorum gibi bir his vardı içimde gözleri kocemen olmuş bana bakıyordu aniden ayağa kalktı kapıya koştu "doktır koş uyandı dedi doktorun koşuşturma sesleri buraya kadar gelirken o çocuk kapıda duruyordu doktor içeriye girdi. "İyimisiniz" dedi. Ama sesim çıkmıyordu biraz boğazımı temizleyerek öksürdüm "öhm evet iyiyim ama ben neredeyim burası bir hastaneye benzemiyor ve bu adam kim annem ve babam nerede"dedim " sakin olur ufak bir kaza geçirmisiniz tansiyonunuz çıkmış ve merdivenlerden yuvarlanmışsınız kötü birşey yok" dedi ve yanımdaki çocuga baktı" sen bu kızı tanıyordun dimi peki kız seni tanıyormuydu önceden" hafifçe başını salladı oğlan ama ben onu hatırlamıyorum kim bu çocuk ya "peki kızım sen bu oğlanı tanıyomusun" dedi doktor amca. "Yok tanımıyorum annemgil ne zaman gelecekler kağan nerede" dedim doktor oğlana bakıp "hadi gel biraz rahat bırakalım dinlensin" dedi bu anlamı biliyordum gel yalnız konuşalım falan işte ben çocukmiyum hem annemgil nerede düşüncelerim benim kafamı karıştırıreken uyumaya karar verdim ve uykuya daldım.

...

Karanlıktan

Doktorla odadan çıktık ve salona indik doktor "annesi babası biliyormu düştüğünü" dedi olumsuzanlamda kafamı salladım. "Bak oğlum nasıl bir durumdasınız bilmiyorum ama kızın durumu iyi gibi işte hafızası eğer üzülürse hafıza kayıpları tekrarlar iyileşir ama tekrarlar ve bu onun için çok kötü olur onu çok yıpratır onu mutlu et ve bazı şeylerin hatırlamasını sağla" dedi ve hafifçe omzuma vurup gitti ilaçları yazmıştı bir kağıda adamlardan birini yollamıştım alsın diye. lidyanın odasına çıktım kapıyı hafifçe açtım uyuyordu masum bir melek gibi ama uyandığında cadıya da dönebiliyordu değişik bir huyu vardı. hım çok şirin görüken hemde çok çabuk sinirlenen bir tipi vardı onu uykusuyla yalnız bırakıp gittim...

Oy ve yorumlarınızı bekliyorum

KUYUHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin