8 SAKLAMBAÇ

10 3 0
                                    

Meriç Demir:
Küfür ettim. Kendine zarar verecekti. Laflarından bunu anlamıştım. Koşarak eve girdim. Auaz tealşla bana baktı.
"N'oldu Meriç? Esina nerede?"
Sinirle baktım ona.
"Gitti." dediiğimde kaşlarını çattı.
"Nereye?"
Yumruklarımı sıktım.
"Ne bileyim bilmiyorum." dedim ve arabanın anahtarınıda alıp çıktım.
Ayazda arkamdan gelmişti.
Arabaya binip Ayaz'ın gelmesini bekledim oda binince gaza bastım ve Esina'nın gittiği yoldan gitmeye başladım.
"Ne dedi sana ?" Ayaz'a döndüm.
Derin bir nefes aldım.
"Dediki bana boşuna koruma tutmuşsunuz. Gidiyorum iki gün sonra zaten beni bir daha göremeyeceksiniz en azından bedenen." dedi. Gözlerim yanarken kaşlarımı çattım ve sulanmasını engelledim bir nebze.
Ayaz donup kalırken kırmızı ışıkta durdum.
"Neden ama ?" dediğonde aklıma gelen şeylerle gözlerim büyüdü.

Kızım tek evladım sen kaldın sende kendine dikkat et. Oğuzumu öldürenler..." dedi ve sustu.
"Merak etme Selma teyze hepsinden Oğuz'un intikamını alacağım er yada geç "

Kafamı iki yana salladım. Kendini öldürecekti.
"N'oldu oğlum bide bana söyle."
Yeşil ışık yanınca gaza bastım.
"Oğuz yüzünden. Kensini öldürecek dediğimde bütün yüzü gerildi ve gözleri faltaşı gibi açıldı.
"Ara hemen."
Kafamı salladım. Telefonumu alıp esinayı aradım. Üçüncü çalışta açılınca saşırmıştım.
"Esina ?"
"Abi?" kaşlarımı çattım.
"Neredesin?" dediğimde düşünür gibi sesler çıkardı.
"Bilemiyorum burası çok karanlık. Farlardan görebildiğim kadarıyla bir uçurumun kenarındayım. " dediğinde sinirle kaşlarımı çattım.
"Ne işin var senin oralarda? Çabuk geliyorsun!" bağırdığımda sakince cıkladı.
"Gelemem artık. Gitmem gerek." dedi ve yüzüme kapattı.
Kaşlarımı çatıp tekrar aradım.
Açmadı. Küfredip İpek teyzeyi aradım. İpek teyzede açmayınca sinirle telefonu arkaya fırlattım. Ayaz hiçbir şey yapmadan önüne bakıyordu. Kendine birşey yaparsa ne yapacaktım? Ayazdan telefonunu isteyip Rüzgar'ı aradım. Rüzgar'ın Esinanın yanında olmasını istemiyordum çünkü Esinanın ona daha farklı yaklaştığını hissetmiştim. Ona daha farklı davranıyordu. Oğuz öldükten sonra ilk defa Rüzgar'la gülmüştü. Bana Rüzgar'ı Oğuz'a benzettiğini söylemişti. Diğerleri paranoya yaptığımı düşünsede gerçek buydu.
"Efendim?" boğazımı temizledim.
"Rüzgar Esina... nereye gitti bilmiyoruz ama kendine zara verecekmiş gibi konuştu. " konuşmamın devamını getiremeden
'Tamam' dedi ve yüzüme kapattı. Kaşlarımı çattım. İnsan bi görüşürüz falan der.
***

ESİNA ACAR:
Telefonum çalınca araba durduğundan arka koltuktan telefonumu alıp açtım.
"Esina?"
"Abi?"
"Neredesin? " dediğinde kırmızı ışıktayım ayol demek istesemde demedim. Gülmemek için garip sesler çıkardım. Aklıma gelen şeyle daha da gülmek istesemde gülmedim.
"Bilemiyorum burası çok karanlık. Farlardan görebildiğim kadarıyla bir uçurumun kenarındayım." ellerimle yanaklarımı sıktım. Yoksa gülecektim.
"Ne işin var senin oralarda? Çabuk geliyorsun!" diye bağırdığında onun aksine sakince cıkladım.
"Gelemem artık. Gitmem gerek." dedim telefonu yüzüne kapattım. Kesinlikle kafayı yiyecekti. Canı yanacaktı belki ama bunu yapmam gerekliydi. Yaptığı hatayı anlaması için. Koruma tutmuştu. Beni, kendimden koruması için birini tutmuştu. Canımı acıtan şeyse o kişinin Rüzgar olmasıydı. Hani neredeydi? Şimdi istesem kendimi kolaylıkla öldürebilirdim. Ve Rüzgar böyle birşeyi engelleyemezdi.
Kafamı salladım ve derin bir nefes aldım. Arkadan gelen korna sesleriyle gaza bastım ve Filizlere sürdüm.

ESİNA (DÜZENLENİYOR)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin