Ayrılık

72 2 0
                                    

     Eve geldiğimizde odaya çıktık,odada değişiklikler yapılmıştı. Dolabı açtı içinde bir sürü kıyafet ayakkabı ve çekmecelerde iç çamasırlarına kadar her şey düşünülmüştü. Bana doğru bir adım atıp elindeki anahtarı avcumun içine bıraktı. Beni balkona çıkarıp beyaz spor arabayı göstererek.
" Bu senin "
Öfkem beynimde kaynarken Kendi kıyafetlerimi göremedim evden gelen bir kaç kitap ve resim. Artık dayanamayarak
" Bu ne saygısızlık Ateş bana sormadan nasıl böyle bir şey yaparsın, ben kabul ettim mi"
" Sesini bana yükseltme, konuşmalarına dikkat et"  deyince
Sabrım kalmamıştı
" Ben böyle bir hayatı istemiyorum ben senden aşk ve sadakat dışında hiç bir şey istemiyorum. Ben çevrendeki kızlar gibi böyle rahat davranmam benim bir ailem var. Evlenmeden bir kadın ayrı evde erkekle yaşamaz"
Son kelimelerim ağzımdan ağlamaklı çıkmıştı. Ateş yanıma geldi yüzümü kaldırdı
" Eğer korkun seni bırakmam ise korkma asla senden vazgeçmem ama neden uzak olalım sare, buna gerek yok, hayata bakışını değiştir artık karşımda küçük bir kız gibisin "
" Çünkü ben daha babamın küçük kızıyım ben aileme bu şekilde asla ihanet etmem, eğer kendine fantazi arkadaşı arıyorsan o ben değilim"
boyun damarları çıkmış artık kendini zor frenliyordu elini havaya kaldırdı sonra geri indirdi. Bana vuracak miydi gözümden yaşlar ark arkaya akarken
" Senden nefret ediyorum "
Tam kapıdan çıkacakken gür sesini duydum
" Eğer kapıdan çıkıp gidersen bir daha asla seni hayatıma almam"
Beynim uğulduyordu artık her şey bitiyor ve geri dönüşü yoktu elim kapı kolunda takılı kalmıştı. Ateş ile çok mutlu olabilirdik öyleyse neden evlenelim demiyordu. Benim ailemi hayat tarzımı bile bile neden karım ol demiyordu. Bir kadın olarak asla böyle bir şeye boyun eğmeyecektim.
Arkami dönmeden sağ tarafa doğru döndüm
" Eşyalarımı yollarsın Ateş Bey, Sizin hayatınızda sıfatsız bir kadın olarak yer almak istemiyorum " kapı kolumu çevirip aşağıya hızla indim. Dur gitme demesini bekledim ama hiç bir şey yapmadığı gibi seslendi
" Sen daha gitmeden eşyaların evde olacak, bir daha yüzünü görmek istemiyorum " Dış kapıyı açıp çıktım artık her şey bitmişti yürüdüm hızla yürüdüm ben çevremdeki sesi duyuyordum ne de gözlerim görüyordu içim titriyor nefes alamıyordum.  Büyük bir boşluktayım Annemin kollarında olmak için neler vermezdim ama önümde vizelerim vardı. Artık kimsenin beni üzmesine izin vermeliydim. Ateş sonsuza kadar bitmiş, Doğru bir karar verdiğim umuduyla evime vardığımda içeri girdim. Gökçe kapıda bana soran gözlerle bakıyordu. Ne olduğunu anlamadan kapının önündeki eşyalarımı gördüm, demek göndermişti.
Gökçe " Gel bana " Sıkıca sarıldım ağladım ama hıçkırıklara içimden bir şey hata yaptın diyordu,
" İyileşmek istiyorum kalbim ağrıyor "
Gökçe " geçecek tatlım her şey geçecek ve ben seni hiç bırakmayacağım"

    Sabah uyandığımda kalkıp bir duş aldım. Telefona baktım arayan yok.
Hemen elime kağıt kalem aldım staj hakkımdan vazgeçtiğim dair kağıdımı doldurdum. Bugün bunu Didem ile gondermeliydim artık oraya adım atmak istemiyordum. Ama nerede yapmalıyım artık Gökçe'nin babasından böyle bu konuda yardım almak istemiyorum zaten kaç senedir hep destek oldular. Aklıma birden Balo gecesi Demir İnşaat Şirketi geldi belki şansımı denemekte yarar var diye aklımın bir köşesine yazdım.  Elime elma aldim gökçeyle okula doğru yol aldık. Midem hiç bir şey almıyordu.
Gökçe " Akşam bir şeyler yapalım "
" Hayır siz takılın biraz bunalım yaşamak istiyorum "
Gökçe " Saçmalama Sare lütfen kırma beni " Elmamdan koca bir ısırık alıp
" Bakarız " dedim. Vedalaşıp ben sınıfın yolunu tuttum ama ayaklarım titriyordu Ateş'i görmeye hazır değildim.  Sırama geçip oturdum Zeynep Cem ile Gamze de Tuğrul ile baya samimilesmis artık kurlaşıyor gibiydi ama o tarafa bakmak istemedim. Kızlar gelince biraz sohpet ettik ama kendimle ilgili detay vermek istemedim. Baktım ama Didem hala görünürde yoktu hemen telefonu aldım aradım açtı
" Efendim sare " sesi düne göre gayet iyi geliyordu
"Didem nerde kaldın "
" canım şirkette bir kaç iş varmış Ateş ile şimdi oraya geçiyoruz sen de gelsene " Hiç bir şeyden haberi yoktu galiba Ateş yanında olduğu için açık vermek istemedim.
" Yok Didem, neyse sonra görüşürüz "
cevap vermesini beklemeden kapattım.

     Okul çıkışı hemen şirkete gitmek için yola koyuldum hemen bugün bu dertten kurtulmalıydım.  Şirketin içine girmeden kapıda Didemi aradım aşağıya inmesini söyledim. Didem   Aşağı indi bana doğru geldi
" Sare hayırdır,yabancısı gibi içeri geçmiyorsun "
" Didem çok zamanım yok bunu Ateş'e onaylatırsın"  Eline aldı ve okudukça gözleri kocaman olarak
" Bu ne demek oluyor "
" Seninle uzun uzun konuşuruz ama şuan işim var staj için görüşmeye gideceğim lütfen dediğimi yap,artık Ateş ile konuşacak bir şeyimiz kalmadı " Hemen sarıldım ve yanından ayrıldım ağzı açık beni dinlemişti. Şuan konuşacak durumda değildim.

     Şirketin önüne geldiğimde içimde anlamadığım bir huzursuzluk vardı ama şansımı denemek zorundaydım. Bu adımım başıma neler getireceğini henüz bilmiyordum...
    
        Sekreter orta yaşlarda mülayim bir kadındı. " Yusuf Bey Sizi bekliyor"
Odasına girdiğimde Siyah döşemeli deri koltuklarla, yine koyu tonlarda duvarlar beklemiyordum. En guzel yeri bir köşesi duvardan duvara cam olmasıydı. Yusuf Bey masada işlere gömülmüş beni görünce hemen ayağa kalkıp yanıma geldi ve el sıkıştık .
" Hoşgeldiniz bu ne güzel bir sürpriz,buyrun oturun "
"Hoşbulduk Yusuf bey, Teşekür ederim"
" Nasılsınız Sare Hanım "
" Tesekur ederim iyiyim, siz nasılsınız" 
Yusuf " Yoğun bir iş hayatı biraz nefes almak bana da iyi geldi şimdi" tebessüm ettim. Kapı çaldı ve içeri gelen sekreteri masaya kahveleri bıraktı ve gitti.
" Yusuf Bey babanız nasıl "
" Yurt dışında bazı iş görüşmeleri yapıyor burda olsaydı sizi görmeyi çok arzu ederdi,çok bahsediyor "
gülümsedim. Biraz utanmıştım.
" Babanıza selamlarımı iletin lütfen . Aslında ...ben Staj için başvuru yapmaya gelmiştim belki hala teklifiniz geçerlidir"  karşımda şaşırmış ama belli etmemeye çalışarak
Yusuf " Elbette geçerli senin gibi bir çalışana daima kapım açık , yalnız neden ayrıldın Ateş'in yanından tabi özel değilse "
    O kadar saygılı ve nazik bir adamdı ki keşke Ateş de azıcık böyle olsaydı geçti içimden. Ama ben Ateş 'in o kaba halini bile özlemiştim. Biz kadınlar hep zor olanı mı istiyoruz neden kolayı varken çabalamak zorunda kalıyoruz Sevgi böyle bir şey işte sanki bizi sınar gibi..
Sare " Aslında bu konuyu pek konuşmak istemiyorum sadece artık çalışmak istemiyorum kendileriyle "
Yusuf ellerini havaya kaldırdı
" Tamam o zaman yarın gel başla evrak işlerini de yarın halledersin burda sana yapman gerekenler hakkında yarın bilgilendiririm."
Ayağa kalktim minnettar bir şekilde gülümsedim
" Çok Teşekür ederim elimden geleni yapacağım "
Yusuf " Hiç şüphem yok "
El sıkıştık ve ben şirketten çıktığımda telefon çaldı açtım Didem aramıştı. Ateş Kağıdımı onaylamış staj maaşımı da hesabıma aktarmıştı. Bir umut bana yine kızar bagırır ama kabul etmez diye düşünmüştüm ama yanıldım. O kocaman inadını yenemedim senin Ateş ama Allah Şahidim bir daha asla duygularımı sana teslim etmeyeceğim...Şimdi bir şeyden daha emin oldum verdiğim karar sonuna kadar doğru ve ben kararımın arkasındayım...

Artık mavi gözlerin, siyahtı
Benim kalbim de taş...
Yıllar da geçse seni asla           Affetmeyeceğim Ateş...
  

Merhaba arkadaşlar Lütfen okuyunca eleştiri ve yorumlarınızı bekliyorum..
Hikaye bundan sonra daha akıcı ve hızlı olacak, dinlediğim bu hikayenin ana karakteri bazen soruyor ben yazıyorum diyorum..
İnanın sonunu merakla bekleyeceksiniz sadece desteğinizi istiyorum...Hoşçakalın
   
        

ELMA Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin