Eve kendimi attığımda yatağıma uzandım üstümde bir ağırlık var ve ben uyumak istiyordum sadece uyumaya bu dünyadan biraz olsun uzaklaşmaya göz kapaklarım beyin komutunu dinleyip , kapanırken gökçenin yatağımın dibinde seslendiğini işittim
" Kalk Sare bir şeyler yapacaktık unuttum deme sakın "
" Bakarız demiştim " dedim gözlerimi yeniden kapattığımda popoma bir patlak yedim.
" Tamam öyleyse, yatıp depresyona girmek istiyorsan onu bilemem, ama Ateş çoktan seni umursamıyor gibi"
Gözlerim ardına kadar açtım söylediğini kafamda düşünüp
" Sen ne demek istedin "
bana elindeki magazin dergisini uzattı elime aldım inceledim Ateş ünlü iş adamlarıyla bir gece Klubünde bir araya gelmiş yanında sarışın bir hatun vardı. Kan beynime sıçramış sinirden deliye dönmüştüm dergiyi fırlattım. Ellerimle başımı tutup düşünüyordum son bir kaç günde olanları. Ateş bu kızlara yeni teklifler sunarken hayal ettim kendimi.
" Sare hayata küsme siz gerçek bir çift bile olamazsınız ben senin hayat tarzını biliyorum Sen Ateş SOYLUHAN ile yapamazsın."
Kafamı kaldırıp gökçeye baktım.
" Gökçe ben...."
" Evet Sare"
" Ben ona aşık oldum " Bunu bir gün söyleyeceğimi hiç düşünmemiştim. Kolay gibi görünen bu iki kelime aslında insanın kendine itiraf etmesi ile dile dökülmesi arasında uzunca bir zaman varken, ben hangi ara bunu içimde kabul etmiştim bilmiyordum.Gökçe ile dışarı çıktık biraz vakit geçirmek kafa dağıtmak için ama nafile aklım başımda değil Ben yaptığımı bilmez halde dolaşıyordum.
Alışveriş için girdiğimiz yerden gözüme mini etekler ilişti alıp bir tanesini denedim güzel durmuştu. Üstüne yarım boğazlı ve omuzları açıkta bırakan uzun kollu bir penye aldım. Bunları üstümden çıkarmadım ve parasını ödeyip çıktık mağazadan.
" Saçlarına biraz hareketlilik mi yaptırsak Sare "
" Olur " dedim. Bu kadar çabuk kabul etmemi beklemiyor gibi şaşırdı gökçe.
" Sen cidden bunalımdasın sanırım "
Beraber gülerek o lüks kuaför salonuna girdik. Saçlarımın kırıklarını aldirdim ama boyunu kısaltmaması konusunda kuaförü neredeyse bunaltmistim. Öne doğru gelen uzun bir perçem ile saçlarımın yanına aldım çok modern olmuştu. Gökçe ile beraber çıktık. Aykut ile ilişkilerinin ciddiye gitmesi bir yandan beni mutlu etmiş bir yandan imrenmeden edemedim. Normal bir ilişkileri vardı. Ateş hayata bakış açısı çok farklıydı bence en çok bencil bir insandı sadece kendi istekleri ve arzuları ön plandaydı. Peki iyi yanları neydi gerçekten korkulacak derece yakışıklı olmasıydı o mavi gözleri her kadını esir alırdı beni de esir almıştı ama kendime yediremiyorum sadece. Karizmatik bir o kadar ürkütücü ve esrarengiz oluşuydu. Aykut onun karanlık işler yaptığından bahsetmişti aslında ama bunun derecesini bilmiyorum.Kendimizi eve attığımızda artık ayaklarımın altı ağrıyordu bir dünya alışveriş yapmıştık. Bugün bütçemi zorlamistim Ateş yüklü miktarda staj parası yatırmış ve ben fazlasını en kısa zamanda vermem gerekiyordu. Onun hiç bir şeyini istemiyordum azıcık da olsa sevgisi olsaydı ben okyanus değil azıcık su birikntisine bile razıydım. Okyanusa gerek kalmadan aşkında boğulurdum..
ATEŞ
Önümdeki gazete ve dergi yığınlarına fırlattım salak bir kızla aynı karede yer almak midemi kaldırmıştı. Evet o kızla yattım ama ne adını hatırlıyorum ne de gece olanları biraz fazla kaçırdığım alkol beni esir almıştı. Sare bunu gördüyse neden hesap sormuyor. Neden sorsun ki ben ona öyle bir anlam yüklememistim. Kokusu hala pijamalarım da duruyordu yardımcı kadın makineye atacağı sıra yakaladım ve hemen elinden almıştım. Kokusu gitsin istemiyorum bu ne anlama geliyor bilmiyorum henüz beraber bile olmamıştık ama ben onu deli gibi özlüyordum evet sadece özlem var ya da henüz ondan alamadıklarım beni heyecanlandırıyor başka bir açıklaması olamaz...
Şirkette Levent ile işleri toparladık. Didem gelmiş iki de bir ağzımı aramamıştı Sare konusunda. Cesaret edemediği sorular kafasında döndüğüne eminim çünkü istifa ettiğinde karşı gelmedim madem istemiyordu onu bırakmak en iyisi ve uzak kalmamız gerekiyor benden uzak olması Sare için en doğrusu. Yusuf' un şirketine staj için başvuru yapmıştı salak kız buna müsade edeceğimi sanıyor daha başlamadan bitirecegimden haberi yok. Telefonum çaldı arayana baktım bir küfür çıktı ağzımdan. Yine aynı kız arıyordu daha önce aynı evi paylaştığım Serap arıyordu evet onunla güzel vakit geçirdik bana gerçekten güzel itaat etmiş bir dediğimi ikiletmemisti ama artık bitmişti. Geçen ortak iş yaptığımız iş adamlarıyla aynı mekanda karşılaştık hala çok güzeldi. Bir an yanıma geldi o kadınsı cazibesiyle ama yüz vermemiştim. Eve gidip duş almak ve Sare'nin O şirkete adım atmadan planımı gerçekleştirmem gerekiyordu. Sonra mı bilmiyorum ama sadece Yusuf'u onu yiyecek gibi bakmasını hala unutmadım.
Levent ile işleri yoluna koymuştuk artık. Didem çıkınca hemen tekrar sordum
" Ben yokken burası sana emanet, Cem ve Tuğrul kızlardan gözlerinin önünü görmüyorlar " dedim.
" Abi merak etme sen keyfine bak " göz kırpıp yanımdan ayrıldı. Arkasından Şerefsiz diye bağırdım hala kahkaha atıyordu. Ah Sare maskara ettin beni.Eve geldiğimde saat daha 10 olmuştu. Kendimi duşa attım ama Sare'nin o geceki çıplak görüntüsü gözümün önünden gitmiyordu. Bu kadar arzuladığım bir kadın olmamışken banyoda Sare'ye düşünerek rahatlamaya çalışmak kendimi ergen gibi hissettirmişti. Duştan çıktım üstümü giydim. Sare'yi takip ettirdigim adamlardan biri fotograf atti minicik bir etekle saçlarından tut makyajina kadar baska bir kadin oluvermisti. Sinirle avuclarimi sıktım öfkem gözümü kör ediyordu ona bakan erkeklerin gözlerini oyup dişlerini sökmek istiyordum ama böyle giyindiği için önce seninle bir işim vardı. Tüm benliğimi esir alan bu kıza, dersini vermek zamanıydı Ateş kim ona gösterecektim. Bana karşı gelmenin cezasını çekecekti...
SARE
Eve geldiğimde bir sessizlik ve boşluk içime çökmüştü. Gökçe artık hemen hergün kendi evinde kalıyor ya da Aykutla takılıyordu mutfağa geçip kendime bir kahve yaptım içmeye başladım aynanın karşısına geçtim sanki bu ben değildim hayatımda hiç böyle kısa bir etek giymemistim ya da bu kadar makyaj.
Büyük bir gürültüyle yer yerinden oynadı sanki ama her şeyden önce benin yüreğim ağzıma geldi ellerimin titremesiyle elimdeki kupayı büyük bir gürültüyle yere düşürdüm. Ayağımın altında bardak tuzla buz olurken kapıdan hızlı adımlarla yanıma gelen adama karsi kendimi geri geri gittiğimin farkında bile değildim. Tüm vücudum titriyor ne yapacağımı bilemez şekilde olduğum yerde kalakaldım her şey saniyeler içinde oluyordu ama bana uzunca saatler geçmiş gibiydi odamın kapısının açılmasıyla gözlerim fal taşı gibi yerinden oynuyordu korkum heyecanıma karışmış neler olduğunu anlamaya çalışır gibi karşımdaki adama baktım özlediğim mavilerdi ama şuan tanıyamıyordum evet gelen Ateş'ti ama gözlerindeki sinir ve öfke yığını ile korkum artmış ne yapacağını kestiremiyordum. Sessizliği bozan Ateş oldu
" Yürü gidiyoruz "
" Ne..nereye nasıl yani sen"
" Cehennemin Dibine ve o Ateş de Benim Azrailinde..."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ELMA
RomanceTutkuyu kendi kurallarına göre yaşayan ve Aşka inanmayan Soğuk bir adam... Kendi halinde Sare, Güzel bir Kız. . Kurallar en ihtiraslı halini alırken Yasak bir cennet mi yoksa Aşkın kapıları aralanabilecek mi...