1 ay sonra...Aşk, acıların en büyüğüdür. Hem de öyle büyüktür ki anlatılmaz hiç bir şekilde. Yada anlatılmak istenilmez yaşanmadan kimse anlamaz. 'evet seni çok iyi anlıyorum" derler ama aslında kimse anlamıyordur. Ben Afra güven problemim var herkese herşeye karşı sadece kardeslerime sonsuz guvenim var gözüm kapalı guvenirim onlara. Ama bir erkeğe asla lise döneminde iki erkeğe güvendim duygularımı hiçe saydilar. Babama güvendim yalanlariyla buyutmus beni meğersem. Bazen diyorum keşke ölsem. Ama olmuyor ne kadar istersem o kadar olmuyor. Ruhum öleli çok oldu benim. Ama ona rağmen beni yasatmaya çalışan kardeşlerim var ama ben öldüm ölen bir ruh tekrar dirilmez ki. Ama benim ruhumu o gece Bulut diriltti. Hemde tek öpücüğü ile ama sonra noldu 1 aydır ortada yok ona o kadar sinirliyim ki. Hiç bir şekilde sinirim geçmiyor gecmiycekte. Neden yarım bıraktı hemde o gece o kadar mutluyken. Cikmadik ama en küçük şeyde yanımdaydı.
Artık Rüzgar ile Ayşegül dönüyordu Amerikadan yanında da ablam sinem de onlarla gelecekmis. Ablam diyorsam öz ablam değil Melisa'nın ablası ama bu zamana kadar bana da çok büyük destekleri oldu. Etrafimda çok insan var ama mutlu değilim herkes gibi..
Havaalanına gittik. Melisa ben Hazar 3'ümüz bekliyorduk. Gözüm Bulutu arıyordu belki gelir diye ama gelmedi. Canım daha çok acıyor nedense ilk öpücüğümü alıp bir anda kaybolması canımı çok sıkıyor. Koşarak karşıdan Ayşegül geliyordu ve bize ulaşınca sımsıkı sarıldı.
"Kuzucuklarim" dedi ve öpmeye başladı sarıldı bize sımsıkı ve bizde kahkha atiyorduk. Rüzgar yanıma geldi kulağıma eğilip "olayları biliyorum ve Bulutun nerde olduğunu da ailevi meseleler var hemde çok ağır kafası çok karışık o yüzden yazmiyor benim söylememi istedi" dedi ve bende kafami sallamakla yetindim. Aman Allahim Sinem abla. Normalde abla dedirtmez cunku o bizden bir yaş büyük ama bizden küçük duruyor minyon biri ama acayip güzel biri. Giyimine kuşamına herşeyine bayılıyorum diyebilirim. Melisa da zaten boşuna moda okuyan ablasına çekmemiş. Birbirlerine benzemeseler de o kadar güzel bayan ki ikiside idolüm bile diyebilirim Ayşegül gülme konusunda Melisa ve sinem ablada giyim konusunda üçüde mükemmel bayanlar. Ayşegül butun yol boyunca neler yaptıklarını anlattılar. Herşeyi Amerika da neler geçirdiklerini ne haltler yediğini az kalsa merdivenlerden yuvarlanacagini ve Bulutun özel akşam yemeğini Melisa'nın demesine Gore gece gollerle bitmiş ama orası onlara kalmış ayrı mesele. Sinem abla konuşmaya başladı.
"Aslında gelmiycektim ama Ayşegül ve Rüzgar çok ısrar etti biliyorsunuz ne için burdan uzaklastigimi bir çocuk yüzünden olduğunu ama gene dayanamadım köpek bakışı yapmasına" dedi sinem abla ve sımsıkı sarıldım ona
"Sinem Melisa o kadar yakışıklı bir aday buldu ki anlatamam sana" dedik sevinçle
"Ay evet sinem o kadar yakışıklı ve kaslı ki" dedi Melisa heyecanla
" Kac saattir çıkıyorsunuz bakiyim" dedi sinem abla dalgayla
"Abla 2.5 ay oldu tanisali çıkmıyoruz ama konuşma boyutunu ilerlettik baya" dedi Hazarı anlatırken gözlerinin içi parlıyordu resmen. Ayşegül birden cigirdi.
"Laaan yoksa Melisa depresyondayken çikolatalı sütlerimi ictimi" dedi ve bende kafa salladım
"Aşkım Rüzgar arabayı durdur aticam kendimi yada markete çek çikolatalı süt alcam" dedi ve bayilmis taklidi yaptı hepimiz kahkahalar içinde gülüyorduk. Deli bu kız deli ya.
"Valla kızlar hala bıraktığım gibi çikolatalı süt kavgası yapıyorsunuz" dedi sinem neseyle ortamı özlediği belliydi.
"Sinem kokusunu alıyor resmen kardesin burnunu kiricam koku almasın diye ya" dedi Ayşegül sitemle ve bende kahkha attım. O kadar komikti ki. Markete uğradık akşam yemeği için birşeyler aldık filan. Böyle iki koli çikolatalı süt vardı biri Melisa'nın biri Ayşegülündü.
Melisa Hazarı aradı gelsin diye. Bir kere denemek amaçlı Bulutu aradım. Çalıyordu ve kalbim küt küt atıyordu sanki nefes alamadım bir an yanaklarim filan alev alacaktı az kalsa.
"Efendim Afra söyle" diye açtı telefonu birden bire konuşup tepki veremedim.
"A-aysegul geldi amerikadan sinemle birlikte sende gelir misin diycektim? " Dedim ve o kadar heyecanlıydim ki dusup bayilabilirdim bile Allahim.
"Hayır Afra" dedi ve kapattı hayal kırıklığına uğramıştım bir anda. Hemde fazlasıyla demeliyim. Gelmesini o kadar çok isterdim ki. arabaya tekrardan bindik ve Ayşegülün evine gittik. Güle oynaya yemekler hazırlandı ah bu sinemin çocuk sevgisi yok mu tüm çocuklarla resmi vardı onlarla olan anıları anlattı ve bir anda "evlatlık çocuk" alacağını söyledi. Melisa çığlık çığlığa bağırdı mutluluktan. Kapı zili çalınca Melisa koşarak kapıyı açtı ve kocaman Hazara sarıldı çok mutluydular. Bulutu nedense özlüyordum yada ilk öpücüğümü aldığı için olabilir de bilmiyorum. Sinem ile Hazar karşı karşıya gelince gerildiler. Ve yüzüne bakmadan birbirinin elini sıktılar birşey vardı belli ama pek ne bilmiyorum. Acaba Melisa ile ilgili mi bilmiyorum da. Sonra biraz suratim asıldı.
Yemekler hazırlanınca Melisa ile Hazar yanyana ben ve sinem yanyana oturduk. Aysgeul ve Rüzgar masanın başına geçtiler. Büyük şakalar eşliğinde. Bir ara Hazar abisinin fotoğrafını gosterince sinem ozur dileyip bahçeye çıktı ve bende arkasından koşarak çıktım. Melisa gelmek istedi ama onun orda durmasını sonra konuşmalarını söyledim. Sinemin yanına gidip sarıldım.
"Noldu neden ağlıyorsun bu kadar sinem" dedim bana sarılıp daha çok ağladı.
"Hazarin abisi mert benim sevdiğim ve Amerikaya gidip kardeşimden ayrı bırakmak zorunda kaldığım insan bana kalbime acı çektiren insan ama lanet olsun ki hala seviyorum onu Afra" dedi ve bende onla ağlamaya başladım. Nolucakti böyle illa bir gün mert ile Sinem karşılaşacakti peki o zaman daha kötü olacaktı.
"Peki herşeyi Hazar biliyor mu"
"Bilmez mi Afra herşeyi biliyor abisi de hala beni seviyormuş arada hazarla konuşuyorduk abisi için ama böyle Melisa'nın yanında karşıma çıkacağı aklıma gelmedi ve Mertin melisayi çok sevmesine şaşırmadim Hazar resmini göstermiş ve kesin benim kardeşim olduğunu anlamıştır Mert " bir ara duraksadi devam etti "kavga etse bile aşkına sahip çıkmasını söylemiştir keşke bizde sahip cikabilseydik" dedi sinem abla. Daha çok sarıldım. Hayat işte hiç birşey belli olmuyor neyin nerden çıkacağı.
"Üzülme sinem bu gece eskiden yaptığımız gibi sen ben melisa yatariz olur mu hadi eve gidelim sende dinlen" dedim ve kocaman gulumsedim sevimli olmaya calistim. Kafasini sallayıp içeri geçti.
Ayşegül ile vedalaştıktan sonra Hazar arabasına binip gitti. Bizde yürüyerek eve gidiyorduk. Eski anılardan konusup egleniyorduk çok güzel herkesi herşeyi özlediğimi şimdi daha iyi anlıyorum. İyiki De babamdan uzaklasmisim acaba napıyordur. Tam kapının önüne geldik BULUT ordaydi ve bana bakıyordu.
Melisa ile Sinem eve girdi yavaşça ve biz Bulut ile tek kalmıştık. Kalbimin atışını şuan Bulut duymuyorsa iyidir yoksa utancımdan yerin dibine gircektim. İkimizin gözlerinin içine baktık ve beni tutup çekti.
"Kokunu özlemişim Afra hemde çok" diyip tekrar kokumu içine çekti.
"Nerdeydin Bulut sen çok merak ettim " dedim ve sarıldım sıkıca
"Güzelim hazirlan bir iki gün seni kaciriyorum kafa dinliycez ve senin sormak istediğin herşeyi yanitliycam tamam mı" dedi ve kafa salladım "hadi gir içeri hazirlan bekliyorum" dedi koşarak eve girdim herşeyi sineme ve Melisaya özet geçtim ikiside benim adıma çok mutlu oldular ve beni evden kovdular.
BULUT İLE YOLCULUK BAŞLASIN ....
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BİR KUŞ TÜYÜ MASALI
Teen FictionYastık tüyü gibidir insanlar bazıları yumuşacık olur bazıları çok sert bizde Bulut ile öyleydik ismi ne kadar Gerçek bulutları adlandirsada en sert kuş tüyüydü o. Ben ise en yumuşak tüy. Ve bizim hikayemiz birbirimizi bulunca başlıyor. İYİ OKUMALAR